Nükleer tehlike büyüyor

11 Mart depreminde ağır hasar gören, Japonya’nın kuzeydoğusundaki Fukuşima nükleer enerji santralindeki radyasyon had safhaya çıktı. Santrali işleten Tepco şirketinin verilerine göre, iki numaralı reaktördeki suyun ihtiva ettiği radyasyon normal seviyenin on milyon katına çıktı. Reaktör çevresindeki radyasyon ise, görevliler için saptanan üst sınırın dört katına ulaştı. Ölümcül radyasyona rağmen altı bloktan dördündeki suyun reaktörden alınıp tasfiye edilmesine çalışılıyor. Reaktör kalbinde meydana gelebilecek nükleer erimenin mutlakla sızıntıya yol açacağı ve felaket bölgesini yaşanamaz hale getireceği belirtiliyor.

Reaktör faciasının meydana geldiği bölgeden tahliye edilen depremzedelerin en büyük korkusu radyasyon. Resmi makamların, maruz kalınan radyasyon hakkında tam bilgi vermemesini eleştiren bölge halkı ve öncelikle de anneler büyük endişe içinde.

Nükleer santral, tehlike saçmaya devam ediyor. Reaktör bloklarına elektrik verilebilmesine rağmen soğutma sisteminin pompaları çalıştırılamıyor. Reaktör çekirdeğindeki ısınmanın tuz yüzünden daha da artması üzerine deniz suyuyla soğutma yönteminden vazgeçildi ve tatlı su pompaları devreye sokuldu. Soğutma sisteminin sızıntı yaptığı yer bulunamadı.

Maden suyu karneyle dağıtılıyor

Radyasyonun başkent Tokyo’ya da ulaşması ve şehir şebeke suyu içmenin yasaklanıp maden suyunun karneyle dağıtılmaya başlanması facianın çok daha korkunç boyutlar alabileceğinin habercisi sayılıyor. Ne kadar radyasyona maruz kaldıkların tam olarak bilmeyen Tokyolular dramatik şekilde değişen hayat şartlarına ayak uydurmaya çalışıyorlar.

Tepco şirketi kısa süre öncesine kadar Fukuşima santralinin hizmete girişinin 40. yılında gurur dolu reklam spotları yayınlatıyordu. Artık Tepco yetkilileri spotlarda, santralin 40. yıldönümünde bu halde olmasından duydukları üzüntüyü dile getirip, kamuoyundan özür diliyorlar.

Denizde hayat ölüyor

Santral çevresindeki deniz suyunda radyasyon miktarı normal düzeyin 1250 katına çıktı. Bir bardak deniz suyunun yıllık doğal radyasyon miktarına eşit olduğu belirtiliyor. Hükümet sözcüsü Yukio Edano aşırı radyoaktif suyun bir reaktör kalbinden sızdığının hemen hemen kesinleştiğini ve sızıntıya gövdedeki çatlak ya da kırılmanın yol açmış olabileceğini açıkladı. Edano radyasyon taramasına deniz suyunu da dahil ettiklerini ve radyasyonun santralin 20 km. çevresindeki canlılara şimdilik muhtemelen zarar vermediğini söyledi.

Denizdeki radyasyonun, soğutmada kullanılan suyun yeniden denize akmasından kaynaklandığı tahmin ediliyor ve bu da üçüncü reaktör bloğundaki gövdenin hasar görmüş olabileceğine işaret ediyor.

Güven sarsıldı

Olası en kötü nükleer kaza senaryosunun gerçek olmasından endişe eden Tokyolular adeta diken üstünde. Elektriğin sık sık kesilmesi ve şebeke suyuna radyoaktif iyot bulaşması yüzünden sinirleri yıpranan başkent sakinleri resmi makamlardan yapılan açıklamaları kuşkuyla karşılıyorlar. Radyasyonun kritik değerin altına düştüğü şeklindeki açıklamalar Tokyo ve çevresinde yaşayanları tatmin etmiyor. İlk radyasyon uyarısının ardından radyoaktif iyot değerinin normal seviyeye indiğine dair resmi açıklamaya rağmen başkent sakinleri tehlikenin atlatıldığına güvenemiyorlar.

Tokyo’da panik yok. Ama marketlerde kişi başına bir şişeden fazla su satılmıyor. Valilik Tokyolulara bedava içme suyu dağıtmaya başladı. Tokyo valisi, şebeke suyundaki radyasyonun üç gündür normal düzeyde seyrettiğini açıkladıktan sonra şunları söyledi: 'Halkın paniğe kapılmaması çok önemli. İçme suyumuz zararsız. Eşimde endişelenip şişeyle su almıştı. Ama görüyorsunuz, suyumuz temiz.'

Vali sözlerinin inandırıcılığını göstermek için kameralar karşısında yüksek radyasyon ölçülen su idaresindeki musluktan bardağını doldurup içmeyi de ihmal etmedi.

Deutsche Welle Türkçe

Benjamin Grosskopf/A. Günaltay

Editör: Ayhan Şimşek