1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Nobel Ödüllerine eleştiri

9 Ekim 2009

ABD Başkanı Obama’nın ödüllendirilmesi Nobel Barış Komitesi’ni eleştirilere maruz bıraktı. Konuyla ilgili yorumlarda Obama’nın henüz savaş bölgelerinde barışı sağlayacak somut başarı sağlayamadığı belirtiliyor.

https://p.dw.com/p/K2xt
Fotoğraf: AP/dpa/ Fotomontage: Albrecht Schrader

ABD Başkanı Obama'nın bu yılki Nobel Ödülü'nü kazanmasıyla birlikte Nobel Komitesi'ne yönelik eleştiriler de gecikmedi. Konuyla ilgili yorumlarda Obama’nın henüz savaş bölgelerinde barışı sağlayacak somut bir başarı sağlayamadığı, tersine Afganistan’da savaşı tırmandırdığına dikkat çekildi.

Obama’nın Barış Ödülü’nü kazanabilmesi için bir başarı elde etmiş olması gerektiğine dikkat çeken yorumcular, ödülün ‘’Teşvik Ödülü’’ olmadığına, somut başarılar için verildiğine dikkat çektiler.

Norwegen USA Friedensnobelpreis 2009 für Barack Obama Bekanntgabe in Oslo
Norveç'teki Komite Nobel Barış Ödülü'nün bu yılki sahibini Barack Obama olarak açıkladı.Fotoğraf: AP

Eleştiriler: Teşvik Ödülü Değil

Başta barış olmak üzere Nobel ödülleri üzerine başından beri eleştiriler gelmekte. Özellikle dünyada iki sistemin geçerli olduğu dönemlerde sosyalist ülkelerdeki yazar ya da siyasilerin ödüllendirilmesi, rejim karşıtlarını güçlendirmek amacını taşıdığı şeklinde yorumlanarak Nobel komiteleri eleştirilmişti. Tıp ödülleriyle ilgili olarak da zaman zaman ilaç şirketleriyle bağlantılı olduğu iddiları ortaya atılmıştı. 1976 yılında ekonomi ödülünün yeni liberal ekonominin öncülerinden Milton Friedman’a verilmesi de büyük protestolara yol açmış, Friedman ödül töreninde yuhalanmıştı.

Edebiyat ve Barış Ödülleri

Nobel komitelerinin siyasi tercihlerde bulunduğu yolundaki en keskin eleştiri sesleri 1953’te Winston Churchill’e edebiyat ödülü verilmesi üzerine yükseldi. 1958’de Boris Pasternak’ın ödüllendirilmesi de siysi tercihlere dayandığı gerekçesiyle protestolara yol açmıştı. Boris Pasternak’ın ödüllendirilmesi için CIA’nin de girişimde bulunduğu yolundaki iddialar ileri sürülmüştü. Bu gibi iddialar Nobel ödülleri üzerine gölge düşmesine yol açmış, daha sonraki yıllarda bazı yazarlar aldıkları ödülü red etmişti. 1964’te edebiyat ödülünü kazanan varoluşçu Fransız yazar Jean Paul Sartre, Nobel ödüllerini ciddiye almadığını belirterek kendisine verilen ödülü kabul etmemiş, minimalist edebiyat dünyasının önde gelen ismi ‘’Godot’yu Beklerken’’in yazarı İrlandalı Samuel Beckett de Stockholm’deki ödül törenine katılmamıştı.

Barack Obama mit Benjamin Netanyahu und Mahmoud Abbas Flash-Galerie
Ortadoğu barışı için mücadele eden ABD Başkanı Obama, İsrail Başbakanı Netanyahu ve Filistin Özerk Yönetimi Lideri Abbas'ın 22 Eylül'de New York'taki buluşmasına eşlik etmişti.Fotoğraf: AP

Barış ödülleri de öteden beri siyaset karıştırıldığı yolundaki eleştirilere maruz kalmakta. Nobel Barış Komitesi’ne en sert eleştirilerin yöneltildiği yıl 1973. Henry Kissinger’in Vietnam’da barışı sağlamak için çaba gösterdiği gerekçesiyle ödüllendirilmesi kamuoyunda skandal olarak nitelendirildi. Kamuoyundan yükselen eleştirilerde Henry Kissinger’in Vietnam savaşının mimarı olduğu dile getirilerek Nobel Barış Komitesi’nin ABD’nin saldırgan politikasını aklama görevi üstlendiği ifade edildi.

1983'te Polonya’da Dayanışma hareketi’nin lideri Lech Walesa’ya barış ödülü verilmesi de Nobel Komitesi’nin sostyalist ülkelerde rejim karşıtlarını desteklemek amacıyla ödül dağıttığı yolunda eleştirilere yol açmıştı. 1994’te Yaser Arafat, Shimon Peres ve İsak Rabin’in ödüllendirilmesine yönelik eleştirilerde de İsrail’in saldırgan politikasının aklanmak istendiği iddia edilmişti. Bazı kesimlerce de Yaser Arafat’ın kişiliğinde terörizme destek çıkıldığı öne sürülmüştü.

Osman İkiz / Deutsche Welle –Stockholm

Editör: Meltem Karagöz