1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Nijerya barut fıçısı gibi

Jan Tussing20 Ekim 2006

Afrika’nın en büyük petrol ihracatçılarından Nijerya’da petrol endüstrisinin atıkları çevreyi tehdit ediyor. Halk petrol için doğanın feda edilmesini protesto ederken, bir yandan da yoksulluğun yaşandığı Nijerya bir barut fıçısı gibi. Jan Tussing’in haberi...

https://p.dw.com/p/AaKv
Nijerya'da petrol atıkları, çevreyi tehdit ediyor
Nijerya'da petrol atıkları, çevreyi tehdit ediyorFotoğraf: picture-alliance / dpa

Eferesuogbene, Nijer deltasındaki tipik köylerden biri. Tipik çünkü fakir, elektriği yok, yolu yok. Tipik bir diğer özelliği de çevre tahribatının en çok hissedildiği yerlerden biri olması. Petrol çıkarıldığı için bu bölgede doğal hayat adeta kalmamış. Yöre halkı sık sık ayaklanıp, doğanın petrole feda edilmesini protesto ediyor.

Vari ırmağı boyunca uzanan köylerin korunması için faaliyetlerde bulunan çevreci Samson Oyimi, insan sağlığının tehlikede olduğunu anlatıyor. Oyimi, “Çevre kirliliği sağlımızı tehdit ediyor. Yıllardır petrol kuyularındaki gazın yakıldığı bacaların altında bu zehiri soluyarak yaşıyoruz. Öncelikle çocuklar astım ve diğer solunum yolu hastalıklarına yakalanıyor” diyor.

Halk yoksulluk içinde

Bu köydeki çocuklar, sal benzeri kayıklarla okula gidiyor. Ama köyde iş yok, herkes yoksul. Halk, durumlarından yabancı petrol şirketlerini sorumlu tutuyor, ama bölgenin petrol devlerinden Shell ise bu suçlamayı haksız buluyor ve hükümeti işaret ediyor.

Bölge belediyeleriyle işbirliğinden sorumlu olan Shell’in proje koordinatörü Noble Pebble, hazineye devrettikleri paranın ne olduğunu soruyor ve “Nijer deltasında yaşayanların hükümetten hesap sorup şeffaflık istemeleri gerekir. Maliye Bakanlığı’ndaki memurlara, yedi yıldır Nijer deltası için ne kadar harcama yapıldığını sormak gerekir” diyor.

Asiler adam kaçırıyor

Ama yöre halkı açısından yabancı şirketler de en az kadar hükümet kadar suçlu. 50 yıldır sömürülmekten ve çevrenin kirletilmesinden şikayetçiler. Bazıları borulardan petrol çalıp kara borsada satıyor. Diğerleri fidye almak için petrol şirketlerinde çalışan yabancıları kaçırıyor ya da silaha sarılıyor.

Asiler petrol gelirin adil bir şekilde paylaştırılmasını ve Nijer deltasının sömürüden kurtarılmasını istiyor. Asilerin liderlerinden Bello Oboko doğal olarak kendilerini haklı buluyor ve şöyle konuşuyor: “Kaçırma olaylarını, haydut ya da teröristlerin eylemleri olarak görmemek gerekir. Bu nefsi müdafaadır. Rehineler köylere saldırılmaması için kalkan olarak kullanılır. Ordu bazan günlerce misilleme saldırısı yapar. Halk da kendini savunmak için böyle eylemlere girişiyor.”

Ve Nijerya tam bir barut fıçısı. Ve herkes, önümüzdeki ilkbahara kadar olayların çığrından çıkmasından endişe ediyor.