1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

New Orleans suya gömülüyor

Jane Conway / DW5 Eylül 2005

ABD’nin caz metropolü New Orleans, Katrina kasırgasının ardından, Afrika’daki iç savaş bölgelerini andırıyor. Şehrin tamamına yakın bir kısmı sular altında, sokaklarda yağmacılar kol geziyor. Ancak şehir ile ilgili bilimsel acı gerçekler var. New Orleans yavaş yavaş batarak suya gömülüyor…

https://p.dw.com/p/AaVh
Bilim adamları, New Orleans'ın her geçen gün suya gömüldüğü konusunda uyarıyor
Bilim adamları, New Orleans'ın her geçen gün suya gömüldüğü konusunda uyarıyorFotoğraf: AP

Katrina Kasırgası’nın ardından New Orleans’ta anarşi ve kaos hakim. Şehri eski haline döndürebilmek için çok büyük çaba gerekecek. ABD Başkanı George Bush, şehri yeniden inşa etme sözü verdi. Bunun yıllar alacağını, ancak şehrin yeniden eski canlı haline döneceğini söyledi. Ancak Mississipi Deltası’ndaki bu tarihi şehri yeniden inşa etmek konusunda yetkililerin iki kez düşünmesini gerektiren önemli sorunlar var. Uzmanlar, önümüzdeki yüz yıl içinde bölgenin tamamının denize gömüleceğini tahmin ediyor.

Texas Üniversitesi Jeoloji Bilimleri Profesörü Charles Groat, Louisiana kıyıları, özellikle de Mississipi Deltası çevresinin yüzyıllardır kademe kademe alçıldığına dikkat çekerek, “Bu durum, bu tür kıyı bölgelerindeki doğal sürecin bir parçası. Çeşitli bölgelerdeki batışın devam etmemesini beklemek için hiçbir neden yok“ diyor.

Kentin batmasının nedenleri

Amerikan Dış İlişkiler Konseyi’nden Charles Kupchan ise sele karşı insan yapımı koruyucu önlemlerin sorunu daha da kötüleştirdiğini belirtiyor. Kupchan, “New Orleans şehri bentler ve diğer önlemlere başvurdu. Bunlar seli önlemek için iyi niyetli ve samimi çabalardı. Ancak balçık ve tortulların doğal akışını ve delta oluşumunu engelledikleri için uzun vadede sorunu daha da kötüleştiriyor“ şeklinde devam ediyor.

Büyük bölümü deniz seviyesinin altında bulunan şehir, kanal ve pompalama sistemleriyle su düzeyi üstünde tutuluyor. Mississipi Nehri çevresine dikilen yüksek bentler nedeniyle tortul ve kumlar nehir boyunca birikiyor, bentler deltanın doğal bir şekilde genişlemesini engelliyor. Bilim adamları, şehre doğru uzanan genişlikte bir doğal deltanın, kasırgaların enerjisini ve şiddetini azaltacağı görüşünde. Diğer yandan, yeraltı sularının pompalanarak akıtılması, tabanın çökmesine yol açıyor.

Bir başka sorun, deniz yüzeyinin yükselişi. Bilim adamları, bölgede deniz seviyesindeki yükselişin 18 bin yıllık bir geçmişe sahip olduğunu, küresel ısınma nedeniyle bu yükselişin arttığını belirtiyorlar.

Yeniden inşa gerekli

Yeniden imarın önündeki tek engel bentler ve coğrafi gerçekler değil. Su ve ısının temelleri çürütmesi nedeniyle ahşap yapılı evlerin tamamen yeniden inşa edilmesi gerekiyor. İnşaat içinse tüm zeminin tamamen kurutulması gerekli, ki bu da yıllar alacak bir işlem. Bu işlemin astronomik maliyeti gözönünde bulundurulduğunda gerçekleştirilmesi neredeyse imkansız bir proje.

Yeniden inşanın alternatifi ise yerleşimlerin taşınması. Ancak bu da halkın sempatiyle bakacağı bir seçenek değil. Kocaman bir şehir kurulması ve yüzbinlerce insanın taşınması gerekecek. Kültürel kayıp ise tartışmaların bir başka önemli boyutu.

Zengin tarihi bir kent

New Orleans, yerini kolay kolay hiçbir şehrin tutamayacağı zengin bir tarihe sahip. 1600’lerin sonunda Fransa ve İspanya’dan Avrupalı yerleşimciler Louisiana ve günümüzde New Orleans’ın bulunduğu çevre bölgede koloniler kurdu. O dönemden bu yana büyük bir kültürel zenginliğe tanık olan şehir, uluslararası üne sahip etkinliklere ev sahipliği yaptı. New Orleans’ı bırakıp gitmek, kültür ve tarihin eşsiz bir bileşimini kaybetmek anlamına gelecek.