Nazi arşivleri açılıyor
17 Mayıs 2006Nazilerin 17,5 milyon kurbanının akıbetiyle ilgili bilgileri içeren Bad Arolsen arşivi, tarihçilere açılıyor. Almanya ve İtalya uzun yıllar arşivin açılmasına karşı çıkmıştı. Berlin’in "kişisel bilgilerin korunması" gerekçesine dayandırdığı itirazını sonunda kaldırması, 47 milyon belge üzerinde 60 yıldır örtülü duran esrar perdesinin kalkmasını sağlayacak. Arşive, şimdiye kadar sadece Nazi kurbanlarıyla bunların mirasçıları başvurabiliyordu.
Nazi arşivlerin sorumluluğunu üstlenmiş bulunan „Uluslararası Araştırma Servisi“ adlı kuruluşa üye 11 ülkenin büyükelçileri, Lüksemburg yakınlarında yaptıkları toplantıda, arşivlerin tarih araştırmacılarının hizmetine sunulmasını kararlaştırdı.
Kararın hayata geçirilebilmesi için, üye ülkeler olan, Almanya, Fransa, İngiltere, İtalya, Belçika, Hollanda, Lüksemburg, Yunanistan, Amerika Birleşik Devletleri, Polonya ve İsrail'in onayına sunulması gerekiyor.
Lüksemburg Dışişleri Bakanlığı sözcüsü Eldar Subasic ilgili ülkelerin hükümetlerinin "Bu karar doğrultusunda davranmalarının," beklendiğini söyledi.
10 yıldır tartışılıyordu
Amerika Birleşik Devletleri, Fransa ve Hollanda ile birlikte Nazi arşivlerinin açılmasında ısrar ediyordu. Tartışma 10 yıldır devam ediyordu. Washington yönetimi, Nazi arşivlerinin açılmasını memnuniyetle karşıladı. Amerikan Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü, kararın, Nazi rejimi kurbanlarının yakınları açısından önem taşıdığını duyurdu. Merkezi New York’ta bulunan Dünya Yahudi Kongresi de arşivlerin açılmasına olumlu tepki verdi. Dünya Yahudi Kongresi’nden yapılan yazılı açıklamada, "Nazilerin milyonlarca Yahudiye katlettiği karanlık bir dönemin birçok detayıyla aydınlığa kavuşması için bu milyonlarca belgenin uzmanlara açılması gerekiyordu,“ denildi.
Nazi arşivleri, Almanya’nın Hessen eyaletinde, Kassel kenti yakınlarındaki Bad Arolsen’de tutuluyor. Uluslararası Araştırma Servisi sözcüsü Maria Raabe, dosyaların Nazi kurbanları hakkında ayrıntılı veri içerdiğini söylüyor: "Her dosya bir kişi adına kayıtlı. Dosyada bir isim mutlaka var. Ayrıca doğum yeri, tarihi, ana-baba adı, sağlık durumu hastalık ve din gibi bilgiler mevcut. Misal, eşcinsellikten tutuklandıysa eğer, bu da dosyada belirtiliyor.“
Tarihçiler, açılan arşivlerin, başta rejimin kurbanları olmak üzere Nazi dönemiyle ilgili yeni verileri gün ışığına çıkarması beklentisi içinde. Freiburg Üniversitesi öğretim görevlilerinden Ulrich Herbert, arşivin önemine dikkat çekiyor: "Arşiv benzersiz bir özelliğe sahip. Normalde katillerin ve suçluların dosyası tutulurken, burada kurbanların, toplama kamplarında tutulanların dosyaları yer alıyor. Bu anlamda konuya bambaşka bir açıdan yaklaşabiliyoruz."
Kızıl Haç öncü oldu
Nazi arşivlerinin temeli 1943 yılında, İngiliz Kızıl Haçı tarafından atıldı. Kızıl Haç, kayıp sivil kişilerin akıbetini belirleyebilmek için bir arama birimi kurdu. Arama birimi 1946 yılında bugün bulunduğu Bad Arolsen’e nakledildi. 1955’te, Bonn’da 11 ülkenin temsilcilerinin katılımıyla imzalanan anlaşma, Uluslararası Kızılhaç Teşkilatı’nın koordinasyonunda Uluslararası Araştırma Servisi’nin kuruluşunu güvenceye aldı. 2005 yılında Araştırma Servisi’ne yapılan başvuru sayısı 151 bini bulurken halen 400 bin arama talebinin cevap beklediği belirtildi. Nazi arşivleriyle ilgili alınan yeni kararlar uyarınca arşivde dijitalleştirme çalışmaları da hızlandırılacak.