1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

NATO’da Rasmussen dönemi

1 Haziran 2009

İttifak yeni dönemde Türkiye’den neler bekliyor? NATO Genel Sekreter Yardımcılığı için bir Türk görevlendirilecek mi? NATO Sözcüsü James Appathurai sorularımızı yanıtladı.

https://p.dw.com/p/I1Qm
1 Ağustos’ta göreve başlayacak olan NATO’nun yeni genel sekreteri Danimarka eski başbakanı Anders Fogh Rasmussen.Fotoğraf: AP

NATO karargâhında Deutsche Welle’den bir grup gazeteciyi ağırlayan Sözcü Appathurai, NATO’nun Afganistan’daki operasyonları, Rusya ile ilişkiler ve korsanlarla mücadele gibi pek çok konuda açıklamalar yaptı. Başak Sezen'in haberi.

Türkiye'nin en önemli NATO müttefikleri arasında olduğunu belirten NATO Sözcüsü James Appathurai, gelecekte Türkiye’nin özellikle Afganistan’da daha fazla katkı sağlamasından memnuniyet duyacaklarını belirtti:

NATO Sprecher James Appathurai
NATO Sözcüsü James AppathuraiFotoğraf: NATO photos

“Türkiye’nin, sivil çalışmalarda daha fazla yer almak istediğini duydum. Cumhurbaşkanı Gül’ün, Türkiye’nin bazı önemli yeniden imar ve kalkınma projelerine yatırım yapmayı istediği yönündeki açıklamalarını izledim. Bunu memnuniyetle karşılıyoruz. Türkiye’nin ISAF bünyesinde kuvvetleri var ve tekrar liderlik pozisyonunu almayı değerlendiriyor. Türkiye'nin daha fazla katkıda bulunması, bizi memnun eder.”

Danimarka eski Başbakanı Anders Fogh Rasmussen’in NATO Genel Sekreterliği görevine seçilmesi, oldukça sancılı bir süreç sonunda mümkün olmuştu. Hatırlanacağı gibi Türkiye, önce Rasmussen’in adaylığına karşı çıkmış, yoğun müzakereler ve yapılan bazı vaatler sonunda ikna edilebilmişti. Basında çıkan haberlerde, verilen sözler arasında Genel Sekreter Yardımcılığı koltuklarından birisine bir Türk’ün oturacağı yönündeydi. Peki vetoun kaldırılması karşılığında Türkiye'ye gerçekten böyle bir söz verildi mi? NATO Sözcüsü James Appathurai, bu sorumuza net bir yanıt vermemeyi tercih etti:

“Ne tür düzenlemeler yapıldığını bilmiyorum. Her hangi bir uygulama söz konusuysa ne tür bir ilerleme yapıldığını da söyleyemem. Ben de sizin duyduklarınızı duydum. Ancak eminim ki bazı taahhütler verildiyse yerine getirilecektir.”

NATO'nun hedefleri

Wahlen in Afghanistan
Fotoğraf: AP

Appathurai, İttifak'ın önümüzdeki bir yıl içindeki öncelikli gündem maddeleri hakkında da bilgi verdi. Afganistan seçimlerinin NATO için en önemli konu olduğunu belirten Appathurai, NATO güçlerinin seçimler sırasında kelimenin tam anlamıyla "sahada" görev yapacağını söyledi. Afganistan’da büyük ilerleme kaydedildiğini belirten Appathurai, ülkedeki saldırı olaylarında azalma olduğunu da sözlerine ekledi:

“Amerikalı politikacıların, Afganistan’da ilerleme sağlamak için belirli bir süre gerektiği konusundaki yorumlarını giderek daha sık bir şekilde duyuyorsunuz. Bunun doğru olduğuna inanıyorum. Ancak gözle görülmeyen pek çok ilerleme kaydedildiğini de belirtmekte fayda var. Kâbil ve civar bölgeleri bir yıldır NATO'un değil, Afgan güvenlik güçlerinin sorumluluğunda. Afgan güçlerinin kontrolü ele almasından bu yana saldırılar yüzde 40 oranında azaldı.”

Ein deutscher ISAF Soldat steht am 20. Februar 2007 in Kabul, Afghanistan Symbolbild
Fotoğraf: AP

NATO Sözcüsü, belli bir süre sonra daha fazla bölgenin kontrolünün Afgan güvenlik güçlerine bırakılması gerektiğini ifade etti:

“Bunun işe yaradığı görülüyor. İlerleyen yıllarda daha fazla bölgede kontrolü Afgan güçlerine bırakma konusunu değerlendirmemiz gerekiyor. Bu, Afgan güçlerinin daha etkili ve donanımlı olmasını gerektiriyor. Bu yöndeki yatırımlarımız devam ediyor. Bu yıl Afganistan'da asker sayısı 80 bin, polis sayısı da 70 bine ulaştı. Afgan ordusundaki asker sayısının 134 bine çıkarılması kararı alındı. Polis sayısı da artmalı. Şu anda polis arasındaki rüşvet olaylarıyla mücadele ediliyor. Amerikalılar bölge bölge bu konuda çalışmalar yürütüyor. Ve bu işe yarıyor gibi görünüyor.”

Pakistan sınırında güvenlik

Taliban, Archivbild
Fotoğraf: picture-alliance/dpa

Appathurai, konuşmasında NATO’nun misyonunun Pakistan sınırında sona erdiğini de vurguladı:

“Sanırım herkes aynı şeyi düşünüyor, Afganistan ve Pakistan arasındaki sınır - tabii bir sınırdan söz edilebilirse – geçişlere engel olamıyor. Militanlar, Pakistan içinde giderek büyüyen bir sorun haline geldi. Bunun Afganistan üzerinde de etkileri var. Militanlar iki taraflı geçiş yapıyorlar. Pakistan’ın içinde olan şeyler Pakistan’ı ilgilendirir. NATO’nun misyonu sınırda sona eriyor. Sınırın ötesine hiçbir askeri ekipman, personel ya da asker göndermiyoruz.”

Rusya ile yeni sayfa

Symbolbild Flagge Russland NATO
Fotoğraf: AP GraphicsBank/DW

NATO'nun gündemindeki bir diğer konu da Rusya ile ilişkiler. Rusya ile Gürcistan arasında Ağustos ayında yaşanan savaşın ardından NATO ile Rusya arasındaki askeri işbirliği faaliyetlerine ara verilmişti. NATO Sözcüsü 27 Mayıs tarihinde Rusya ile NATO yetkililerinin büyükelçiler nezdinde bir görüşme yaptıklarını belirtti. Appathurai, görüşmede alınan kararları şöyle açıkladı:

“Rusya ile NATO Rusya Konseyi’nde büyükelçiler nezdinde bir görüşme yaptık. 29 katılımcının da bir dışişleri bakanları toplantısının yapılması ve tekrar politik seviyede harekete geçilmesi konusunda ortak niyeti var. Bu olursa o zaman Ağustos’ta dondurulan tüm askeri işbirliği faaliyetleri yeniden başlayacaktır. Şimdi dışişleri bakanları toplantısı için bir tarih aranıyor. Afganistan ile ilgili işbirliği ve işbirliğinin artırılması konusunda görüşülüyor. Rusya bize geçiş imkânı sağlamayı önerdi. Ayrıca korsan sorunu konusunda Rusya ile yapabileceğimiz işbirlikleri var.”

Somali açıklarında yeni görev

Apphathurai, NATO'nun 28 Haziran'da sona erecek olan korsanlarla mücadele misyonunun tekrar devam edeceğini de belirtti:

“Somali kıyılarında korsanlar ile mücadele operasyonunda görev yapan ve Somali’ye giden BM Dünya Gıda Programı gemilerine eskortluk eden beş gemimiz var. Fakat görev süresi 28 Haziran’da sona erecek. Ancak tekrar görevlendirme yapacağız. NATO içinde uzun süreli bir misyon konusunda yapılan tartışmalar var. Örneğin korsanların yakalandıktan sonra nereye gönderileceği konusunda tartışmalar yapılıyor. Mesela benim ülkem Kanada, korsanların yakalandıktan sonra bırakılmalarını önermişti.”

Başak Sezen

Editör: Murat Çelikkafa