NATO'da operasyon hazırlığı

Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nin Libya üzerinde uçuşa yasak bölge oluşturulmasına ve Libya sivil halkını korumak üzere her tür önlemin alınmasına onay veren kararı, Libya’ya bir askeri müdahalenin söz konusu olup olmayacağını tartışmaya açtı. Gözler NATO ülkelerinin üzerinde. NATO’dan yapılan açıklamada, askeri müdahale için hazırlıklara başlandığı duyuruldu. NATO Genel Sekreteri Anders Fogh Rasmussen, Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nin kararının Kaddafi’ye, halka karşı kanlı ve sistematik şiddetin durdurulması için açık bir mesaj olduğunu vurguladı. NATO, harekete geçmek için hukuki zeminin hazırlanması, bölge ülkelerinin desteği ve askeri müdahalenin gerekliliği olmak üzere üç şart öne sürmüştü. Rasmussen bu şartların yerine geldiğini söyledi.

Fransa ile İngiltere müdahaleden yana

NATO ülkeleri arasında Fransa ile İngiltere askeri müdahalenin destekçisi olarak öne çıkıyor. Fransa hükümet sözcüsü François Baron, gelecek saatler içerisinde askeri müdahalede bulunulmasının ihtimal dâhilinde olduğunu söyledi. Baron, “Fransızlar müdahale talebinde bulundu, dolayısıyla bu müdahaleye katılacağız" diye konuştu.

Fransa Dışişleri Bakanı Alain Juppé ise Güvenlik Konseyi'nden askeri müdahaleye olanak veren karar tasarısı çıkmasına destek vermek için bizzat New York'a gitmişti. Bakan şöyle konuştu:

“Geçen her saat, her gün Kaddafi rejimine isyan bayrağı açan insanların gücünün tükenmesine neden oluyor, özellikle de Bingazi bölgesindeki halkın. Geçen her saat, her gün geç kalmama sorumluluğumuzu daha da artırıyor. Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi, hukukun şiddete, demokrasinin diktatörlüğe ve özgürlüğün baskıya galip gelmesini sağladığı için saygıyı hak etmektedir.”

Libya’daki çatışmaların başladığı günden bu yana askeri müdahale ihtimaline yeşil ışık yakan İngiltere bu tavrını koruyor. Başbakan David Cameron, “Bir diktatörün, kendisini desteklemeyenleri katletmesine seyirci kalamayız” dedi. İspanya Savunma Bakanı da olası bir müdahale halinde ülkenin güneyinde NATO uçak ve gemileri için destek noktaları oluşturmaya hazır olduklarını açıkladı. Avrupa Birliği ise Batılı ülkeleri, askeri müdahale konusunda tek başına hareket etmemeye çağırarak, Birleşmiş Milletler, Arap Birliği ve Afrika Birliği’nin sıkı bir işbirliği içinde olması gerektiğini vurguladı.

Almanya katılmayacak

Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’ndeki oylamada çekimser kalan Almanya da askeri müdahale konusunda temkinli. Dışişleri Bakanı Guido Westerwelle, Alman askeri birliklerinin Libya’ya girmesinin kesinlikle söz konusu olmadığını söyledi. Bakan, Almanya’nın, Libya’ya olası bir müdahale halinde NATO'nun üzerindeki yükün hafifletilmesi amacıyla Afganistan’da AWACS keşif uçaklarını devreye sokulabileceğini ifade etti. Westerwelle şöyle konuştu: “Biz sorumluluk alıyoruz. Hem siyasi olara hem de dünya çapında görev yapan Alman askerleriyle. Ancak bu olayda bütün riskleri değerlendirdik ve şu sonuca vardık: Libya halkını ve oradaki durumu da göz önünde bulundurarak, Almanya olarak Libya’ya yönelik herhangi bir askeri müdahalenin içerisinde yer almayacağız. Zaten bu nedenle çekimser kaldık. Almanya’nın Kuzey Afrika’da çıkabilecek bir savaşın içine çekilmesini istemiyoruz. Ancak Kadddafi’nin kendi halkına karşı açtığı savaşa devam edememesi için rejim üzerindeki baskıyı artırmaya kararlılıkla devam edeceğiz.”

Mülteci akını endişesi

Son gelişmelerden sonra Libya'ya askeri müdahale ihtimalinin güçlenmesi, Libya'daki sivil halkın ülkeden kaçış yolları aramasına neden oluyor. Birleşmiş Milletler Mülteciler Yüksek Komiserliği, Libya’dan özellikle de doğu bölgelerinden mülteci akını olabileceğine dikkat çekti. İsyancılar ile Kaddafi birlikleri arasında çatışmaların başladığı günden bu yana yaklaşık 300 bin kişi Libya’yı terk etti.

Ajanslar (dpa, AP, Afp), DW

Derleyen: Başak Özay

Editör: Ahmet Günaltay