Unregelmäßigkeiten bei den ägyptischen Parlamentswahlen

Mısır’da pazar günü yapılacak seçimlerde Devlet Başkanı Hüsnü Mübarek’in lideri olduğu iktidar partisinin en büyük rakibi “Müslüman Kardeşler” örgütünün bağımsız adayları. Ancak gözlemciler, seçim kampanyası sırasında uygulanan baskılar nedeniyle Mısır’daki İslamcıların, 2005 yılındaki seçim başarılarına bir kez daha ulaşamayacaklarını tahmin ediyor.

Müslüman Kardeşler örgütü yasaklı olsa da seçimlere katılan bağımsız adayları sayesinde seçim kampanyası boyunca yokluğunu hissettirmedi. Ayrıca örgütün etkisi ve halkın önemli bir bölümünde popülaritesi yüksek. Artık yaşlanmaya yüz tutmuş olan Batı yanlısı Hüsnü Mübarak yönetimi de işte bu yüzden örgüte göz yumuyor.

Oyları azalabilir

2005 yılında yapılan son genel seçimde Müslüman Kardeşler’in “bağımsız” adayları seçmenden yüzde 20 dolayında oy almıştı. Politikacı ve aynı zamanda öğretim üyesi Ahmed Diyab, o dönemde Mısır Meclisi’nde bağımsızların Meclis Grubu Başkanı seçilmişti. Ancak hem siyasi gözlemcilerin hem de Ahmed Diyab’ın ortak görüşü, pazar günü yapılacak seçimde Müslüman Kardeşler’in şansının az olacağı yönünde.

Diyab, bunun sorumlusunun Mısır Devlet Başkanı Hüsnü Mübarek’in Ulusal Demokratik Partisi olduğunu belirterek “Ulusal Demokratik Parti adil bir seçim ortamı yaratacağı yerde, biz Müslüman Kardeşleri engellemek için sert güvenlik önlemlerine başvuruyor. Halbuki seçim kampanyalarına katılmak anayasal bir hak ve tüm adaylar için geçerli! Bize seçimlerde destek veren bin 200 yandaşımız tutuklandı. Adaylarımızın adları yasal yoldan, anayasaya uygun olarak kaydedilmiş olmasına rağmen listelerden silindiler! Burada Müslüman Kardeşler’e yapılanlar kelimenin tam anlamıyla eziyettir” diye konuşuyor.

Ulusalararası Af Örgütü de yayımladığı son raporda, Mısır’da genel olarak muhalefete uygulanan baskıları ve tutuklamaları eleştirdi. İktidar ise alınan önlemleri 30 yıldan bu yana yürürlükte olan olağanüstü halle gerekçelendiriyor.

Muhalefet boykotta

Bu yüzden İslamcılar dışındaki bazı muhalif partiler seçimleri boykot çağrısı yaptı. Bunlar arasında Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı’nın eski Başkanı Muhammed el Baradey’in lideri olduğu “Değişim İçin Ulusal Hareket” oluşumu da bulunuyor.

2006 yılında anayasada yapılan bir değişikliğin de muhalefet partilerinin seçim şansını epeyce azalttığına dikkat çekiliyor. Mısır’daki “Arap Bağımsız Adalet Merkezi” çalışanı ve bizzat seçim görevlisi olan Nasır Emin, geçmişe dikkat çekerek “Anayasa Mahkemesi’nin 2000 yılındaki bir kararında devlet, her seçim sandığı için bir yargıcın görevlendirilmesini öngörmüştü. Bu karar, vatandaş nezdinde adil ve şeffaf seçim garantisi olarak algılanıyordu; çünkü Mısırlı yargıçların devletten nispeten bağımsız davranma özelliği bulunuyor” diyor.

Emin, 2006 yılında yapılan anayasa değişikliğinden sonra muhalefet partilerinin kazanma şansının düştüğünü vurguluyor. Bu duruma rağmen pazar günü yapılacak seçimde Müslüman Kardeşler’in 130 adayının tümü seçilirse, o durumda Meclis’in üçte birini oluşturmuş olacaklar.

Mübarek için test niteliğinde

Öte yandan bu seçimler Hüsnü Mübarek’in popülaritesinin de test edilmesi anlamına geliyor. Bu seçim sonucuna göre yaşlı ve hasta Mübarek, gelecek yıl devlet başkanlığına bir kez daha aday olup olmayacağına ya da oğlu Cemal’i veya kendine yakın başka birini aday gösterip göstermeyeceğine karar verecek. Öte yandan ABD, Mübarek hükümetinin bu seçimlerde uluslararası gözlemcilerin görev yapmasına izin vermemesini çok açık bir dille eleştirdi.

© Deutsche Welle Türkçe

Haber: Yasser Abumuailek

Editör: Nihat Halıcı