1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Mostar'la bölünen hayatlar

Savic Svetozar 9 Kasım 2008

Osmanlı'nın ünlü mimarı Hayruddin tarafından 16. yüzyılda inşa edilen Mostar Köprüsü'nün yıkılışının yarın 15. yıldönümü. Köprü 2004 yılında yeniden açıldı ama kentteki bölünmenin izleri hala hissediliyor.

https://p.dw.com/p/FptZ
Mostar Köprüsü BM kültür mirası listesinde bulunuyor
Mostar Köprüsü BM kültür mirası listesinde bulunuyorFotoğraf: Marina Martinovic/DW

Tarih 9 Kasım 1993, saat 10:10. Bosna'da iç savaş sırasında Bosnalı Hırvatlar'ın ordusundan açılan tank ateşiyle Mostar Köprüsü yerle bir olurken, taşları tek tek Neretva nehrine düşüyor. Bu ana tanıklık edenlerden biri de yerel bir televizyon kanalının kameramanı Edvin Palata. Gözlerine inanamadığını söyleyen Palata, "Orada öylece sessizce kalakaldım. Sonra kamerayı alıp yoluma devam ettim. O an, sanki ben başımı çevirip başka bir yere bakarsam, köprü yerine gelecekmiş gibi hissettim. Çünkü yaşadıklarım inanılmazdı" diye konuşuyor.

İnşaatında Boşnak, Hırvat ve Sırplar çalışmış

Eski Mostar Köprüsü'nün inşaatında Bosna Hersek'in dört bir yanından işçiler çalışmış. Bosnalı Zlatko Serdareviç, bu nedenle Mostar'ı yıkanların aslında bu köprünün Hırvat, Boşnak ve Sırplar'ın kalbinde ne kadar büyük bir yere sahip olduğunu bilmediğini söylüyor. Yıkmakla bir amaca ulaşılamayacağını söyleyen Serdareviç, "Fiziksel olarak birşeyi yıkabilirsiniz ama ruhunu asla. Mostarlılar için bu köprü hiçbir zaman yıkılmadı. Onu kalplerimizde yaşatıyoruz. Böylesine bir güzellik asla yıkılamaz" diye konuşuyor.

Boşnaklar ve Hırvatlar uzaklaştı

Bir köprü yıkılarak neye ulaşılabilir? Savaşın sürdüğü o dönemde Boşnaklar'la Hırvatlar, bu yıkımla kendi aralarına aşılması güç mesafe koymuştu. Ancak Mostar Köprüsü onarılarak, gururla yeniden açıldı. Kent de bu sembolik açılışla yeniden birleşmiş oldu. Ancak herkes bu görüşte değil. Bunlardan biri de Mostar Köprüsü'nden sık sık Neretva nehrine atlayıp yüzen Emir Baliç. Baliç o dönemden bu yana çok şey değişse de, kentin ikiye bölünmesinin yine de hissedildiğini söylüyor. Baliç, "Ben hiçbir ilerleme görmüyorum. Köprü bizi yakınlaştırır mı? Köprü köprüdür. Üstelik bu eski köprü değil. Kentte Boşnaklar'la Hırvatlar'ın okulları, üniversiteleri ayrı. Bence bu bizim ortak köprümüz değil. Kentin ikiye ayrıldığı havadan bile hissediliyor" diyor.

Aynı çatı altında farklı eğitim

19 yaşındaki oğlu Mostar'da liseye giden Amela, okullarda Boşnak ve Hırvat öğrencilerin aynı çatı altında ama ayrı eğitim gördüğünü, iki tarafın müfredatlarının farklı olduğunu vurguluyor. Bunun anlamsız olduğunu söyleyen Amela, gençlerin köprünün bir tarafından öteki tarafına gidememesinin de çok acı verici olduğunu belirtiyor. Amela, "Oğlum 19 yaşına girdiğinde neden kentin öteki tarafına, Batısı'na gitmediğini sordum. O da bana açık açık, gitmeye cesaret edemediğini, giden bazı arkadaşlarının, oradakilerin küfürlerine, tehditlerine maruz kaldığını anlattı" diyor.

Bölünme kafalarda başlıyor

Mostar'da Boşnaklar'la Hırvatlar'ın ayrı bir hayat sürdüğünü anlamak için, kentte uzun süre yaşamak gerekmiyor. Örneğin kentin Doğu ve Batısı'nda bilinmeyen numaralar için iki ayrı telefon numarası bulunuyor. Bunun yanı sıra iki elektrik ve telefon işletmesi var. Yani kentte herşeyden iki tane. Ancak Mostarlı Velibor bu ayrımın biraz da vatandaşların bakış açısıyla ilgili olduğu görüşünde. Velibor, "Kentin hangi tarafında yaşayacağına sen karar verebilirsin. Eğer ön yargın yoksa, o zaman kent bölünmemiş demektir. Mostar'daki bazı insanlar için bu böyle. Ama gerçeklere bakarsanız birçok kişiye göre kent, ikiye ayrılmış durumda. Herkes kenti tarafında yaşıyor ve diğer tarafa çok nadir gidiyor. Ama ben bölünmüş bir kentte yaşamıyorum" diyor.