1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Modern zamanlarda kölelik

2 Aralık 2010

İnsan ticareti ve zorla çalıştırma deyince akla önce kalkınmakta olan ya da kalkınmanın eşiğindeki ülkeler gelir. Oysa ki, köleliğin modern zamana uyarlanması, Almanya gibi çok gelişmiş ülkelerde de yaşanıyor.

https://p.dw.com/p/QOIi
Fotoğraf: AP

Almanya Federal Emniyet Teşkilatı, her yıl insan ticaretinin boyutları konusunda bir rapor hazırlıyor. Bu rapora göre, 2009 yılında yaklaşık 790 kişinin cinsel istismar kurbanı olduğu açıklandı. Gerçek sayının kaç olduğuysa ise bilinmiyor. 790 mağdurdan 91'i ikamet izni bulunmayan yasadışı göçmen kategorisinde. Neredeyse hiçbir hakları olmayan ve sınır dışı edilmekten korkan bu kişiler için kader ağlarını daha da acımasızca örüyor. Bu nedenle hakları için mücadele eden kurbanların sayısı oldukça düşük.

Kurbanları birçoğu seks endüstrisi, hizmet sektörü, inşaat ve özel ev işlerinde zorla çalıştırılıp, istismar ediliyor. Kurbanların kurtulup, haklarını aradıklarına ise oldukça nadir rastlanıyor. 3. Dünya ülkelerinde ise neredeyse imkansızlaşıyor.

Cesaretlendiren proje...

Hal böyleyken, geçtiğimiz yaz aylarından bu yana, Alman İnsan Hakları Enstitüsü ve Zorla Çalıştırılan İşçiler Vakfı yasal yollardan tazminat talep edilmesi ve zararın karşılanması için kolları sıvayarak bir proje başlattı. “Genç bir kadın neredeyse bir yıl boyunca fuhuşa zorlanmış. Suçlular insan ticareti nedeniyle yargılandılar. Mazlum, mahkemeden 200 bin Euro tazminat talep etti” şeklinde konuşan Proje sorumlusu Heike Rabe, hedeflerinin bu kişilere yol göstermek olduğunu söyledi.

Sınır dışı edilme korkusu

Ne var ki, kurbanların haklarını aramaları oldukça kolay gibi görünse de gerçek hayatta işler farklı gelişiyor. Hukuki karmaşanın yanı sıra, kurbanlar için tehlikeli sonuçlar doğurabiliyor. Nitekim Almanya’da, kamu kurumlarının, ülkedeki yasadışı yabancıları Yabancılar Şubesi’ne bildirme zorunluluğu bulunuyor. “ Bize göre en önemli nokta, iş mahkemelerinin kanun kaçaklarını bildirilme yükümlülüğündeki istisna. Burada önemli olan, yasadışı göçmenlerin, yabancılar şubesine bildirilecekleri korkusu olmadan iş mahkemelerine başvurabilmeleridir" diyen Alman İnsan Hakları Enstitüsü'nden Heike Rabe, zorla çalıştırılmayla mücadelede, bu uygulamanın değişmesi gerektiğine dikkat çekti. Rabe aynı zamanda, hukuki yollara başvuran bu kişilerin Almanya'da yasal olarak kalabilme, tazminat haklarını kullanabilme imkanı olması gerektiğini ifade etti.

Uygulamada bu, yasa dışı yollarla ülkede bulunan göçmene geçici de olsa ikamet izni verilmesi anlamına geliyor. Alman İnsan Hakları Enstitüsü bu bağlamda AB’nin önemli yaptırımları hayata geçirmesinde ısrar ediyor. Aynı zamanda, Almanya’nın AB Konseyi’nin 2005 yılında kararlaştırdığı İnsan Ticareti ile Mücadele Konvansiyonu’nu onaylamasını istiyor.

Zorla Çalıştırılan İşçiler Vakfı’nın İstismar ve İnsan Ticareti yetkilisi Ralf Possekel, modern köleliğin artık tabu olmadığını ancak biran önce bir kamu sorunu haline getirilmesi gerektiğine dikkat çekti.

Günümüzde, tazminat hakkı kazanan kurbanların sayısı henüz düşük. Halihazırda onaylanmayı bekleyen 7 dava bulunuyor. 2009 yılından bu yana yürütülen projenin nasıl sonuç vereceği de hala netlik kazanmadı. 600 bin Euro’luk yardım fonuyla donatılan proje üç yıl sürecek.

Alman İnsan Hakları Enstitüsü Yetkililerinden Heike Rabe
Alman İnsan Hakları Enstitüsü Yetkililerinden Heike RabeFotoğraf: Deutsches Institut für Menschenrechte

© Deutsche Welle Türkçe


Marcel Fürstenau/ Çeviri: Gezal Acer

Editör: Ahmet Günaltay