1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

"Mini Dünya Kupası" yarışı başlıyor

Derleyen: Murat Çelikkafa15 Haziran 2005

“Mini Dünya Kupası“ olarak adlandırılan FIFA Konfedarasyon Kupası turnuvası Almanya’da bugün başlıyor. Turnuvaya, son Dünya Şampiyonu Brezilya ve ev sahibi Almanya ile Avrupa, Güney Amerika, Kuzey ve Orta Amerika, Asya, Afrika ve Okyanusya şampiyonluklarını elde eden toplam 8 takım katılıyor…

https://p.dw.com/p/AaYN
Köln'de başlayacak olan turnuvada sekiz takım yarışıyor
Köln'de başlayacak olan turnuvada sekiz takım yarışıyorFotoğraf: AP

Almanya, Arjantin, Avustralya, Brezilya, Japonya, Meksika, Tunus ve Yunanistan… Bu sekiz ülke, önümüzdeki 15 gün boyunca Konfederasyon Kupası’nı müzesine götürmek için mücadele edecek. Turnuvanın ilk gününde iki karşılaşma oynanacak. Köln’deki açılış maçında Arjantin ile Tunus karşılaşırken, ev sahibi Almanya, Avustralya karşısında ter dökecek. Panzerlerin teknik direktörü Jürgen Klinsmann, Avustralya maçına “mutlak galibiyet“ parolasıyla çıkacaklarını söyledi.

Ev sahipliğini yapacakları 2006 Dünya Kupası’nı da düşünerek genç bir kadro oluşturmaya çalıştıklarını da belirten Klinsmann, yeni ve eski oyuncuların uyumundan memnun olduğunu söyledi. Klinsmann, “Büyük bir özgüvenle oynamaları, oyun akışına katkıda bulunma arzuları ve eski oyuncularla uyumları mükemmel. Takımın şu anda iyi bir kimyası var. Kadrodaki oyuncular birbirleriyle son derce uyumlu“ şeklinde sözlerini sürdürdü.

“Ev sahipliğinin avantajlarını kullanmak istiyoruz“

Jürgen Klinsmann’ın yardımcılığını yapan Fenerbahçe’nin eski teknik direktörlerinden Joachim Löw ise milli takım kaptanı Oliver Kahn’la birlikte düzenlediği basın toplantısında, ev sahibi olmanın avantajını en iyi şekilde kullanmak istediklerine vurgu yaptı. Bu turnuvayı kazanmak istediklerini belirten Löw şöyle konuştu:

“Takımın, bu amacı gerçekleştirebilecek seviyede olduğuna ve gerekli hazırlıkları yaptığına inanıyorum. Önümüzdeki maçlarda, yüksek bir tempoda oynayabildiğimizi göstermek istiyoruz. Sergileyeceğimiz güzel futbolla kendi ülkemizde gönülleri de fethetmek istiyoruz. Bu da Konfederasyonu Kupası turnuvasını kazanmamız gerektiği anlamına geliyor.“

Bu yılki turnuvada da sekiz takım, önce dörderli iki grupta maçlarını yapacak. İlk iki sıradaki takımlar yarı finale yükselecek ve bu maçları kazananlar 29 Haziran’daki finalde 44,4 santim uzunluğunda ve 7,5 kilo ağırlığındaki kupayı müzelerine götürmeye çalışacak.

Konfederasyon Kupası’nın kısa tarihçesi

Yedinci kez düzenlenen FIFA Konfederasyon Kupası fikri, hem Avrupa ve Dünya Şampiyonası arasındaki boşluğu doldurmak hem de dünya futbolundaki “Şampiyonlar Şampiyonu“nu belirlemek amacıyla ortaya atılmıştı. Bu nedenle de kıtalarında şampiyon olmuş takımları bir turnuvada kapıştırıp, hem futbolseverlere yaz boşluğunda seyir zevki yüksek bir futbol izletmek hem de FIFA ve ülke federasyonlarının kasasına naklen yayın ve sponsorlardan gelecek paralarla önemli bir katkı sağlanmaya çalışılıyor.

1992, 1995 ve 1997 yıllarındaki ilk üç turnuvaya Suudi Arabistan evsahipliği yaptı. O dönemdeki verilen ve FIFA Dünya Kupası’na benzerliği nedeniyle daha sonra değiştirilen ve “Kral Fahd Kupası“ turnuvasına katılıp katılmamak, önceleri ülke federasyonlarının takdirine bırakılıyordu. Brezilya başta olmak üzere bazı ülkelerin Konfederasyon Kupası’na katılmayı reddetmesi, başlangıçta bu organizasyona futbol kamuoyunun fazla ilgi göstermemesi sonucunu doğurdu. 1999’da Meksika’da yapılan turnuvayla birlikte resmi bir statü kazanan organizasyon, “FIFA Konfederasyon Kupası“ adını aldı ve “Kral Fahd Kupası“ yerine FIFA’nın turnuvaya özel tasarladığı kupa verilmeye başlandı.

1992’deki ilk organizasyonu Arjantin kazandı. 1995’te Danimarka, 1997’de Brezilya, 1999’da Meksika “Şampiyonlar Şampiyonu“ ünvanını alırken, 2001 ve 2003 yıllarındaki son iki turnuvada gülen taraf Fransa oldu. Türkiye’nin de katıldığı 2003 yılındaki „Mini Dünya Kupası“ sırasında yaşanan üzücü bir olay, futbolseverlerin hafızasındaki tazeliğini hala koruyor. Kamerunlu futbolcu Marc Vivien Foe, ülkesinin Kolombiya ile oynadığı maçta geçirdiği kalp krizi sonucu, milyonlarca televizyon izleyicisinin gözleri önünde hayata veda etmişti.