1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Merkel’in zorlu Türkiye ziyareti

16 Ekim 2015

Türkiye ziyaretiyle ikili ilişkilerde güvenin yeniden tesisini hedefleyen Merkel, mülteci krizinde Ankara'nın işbirliğini kazanmak istiyor. Suriye’de siyasi çözüm ve Kürt sorunu da ele alınacak konular arasında.

https://p.dw.com/p/1GpGK
Fotoğraf: AFP/Getty Images/T- Schwarz

Avrupa’nın İkinci Dünya Savaşı’ndan sonra karşı karşıya kaldığı en büyük mülteci krizi AB ile Türkiye arasında diyalog ve işbirliği arayışını hızlandırdı. AB liderlerinin mülteci krizi konusunda yaptıkları ve Türkiye’nin AB üyelik süreci ile vize muafiyetinin de konuşulduğu zirvenin ardından Almanya Başbakanı Angela Merkel, pazar günü İstanbul’u ziyaret edecek. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Başbakan Ahmet Davutoğlu ile görüşecek Merkel’in gündeminde, AB ile Türkiye’nin mülteci krizinin çözümünde daha yakın işbirliği yapmasının yanı sıra, terörle mücadelede işbirliği, Suriye’de siyasi çözüm çabaları, Ortadoğu’daki gelişmeler ve Almanya-Türkiye ilişkileri bulunuyor.

Giousouf: “Kalıcı ve sürdürülebilir çözüm için Türkiye’ye ihtiyacımız var”

Merkel liderliğindeki Hristiyan Demokrat Parti (CDU) milletvekili Cemile Giousouf, DW Türkçe’ye yaptığı açıklamada, Merkel’in AB’nin en güçlü üye ülkelerinden birinin hükümet başkanı olarak mülteci konusunda sorumluluk üstlenip bu ziyareti gerçekleştirdiğine dikkat çekti ve şunları kaydetti:

“Dışişleri Bakanımız Steinmeier Türkiye’nin bu konuda kilit ülke konumunda olduğunu söylüyor ve haklı. Eğer Federal Hükümet ve AB üye ülkeleri olarak kalıcı ve sürdürülebilir bir çözüm bulmak istiyorsak bunun için Türkiye’ye ihtiyacımız var. Görüşmelerin yapıcı geçmesini ve mülteci krizinin aşılmasına dönük ortak bir zemine yaklaşılmasını bekliyorum. Kaybedecek zamanımız yok, kış kapıda.”

CDU’lu Giousouf ayrıca terörle mücadele konusunda Türkiye’den beklentileri olduğuna dikkat çekti:

“Basın haberlerinde Ankara saldırılarını yapanların IŞİD’li olduğu belirtiliyor. Bu IŞİD’in oluşturduğu küresel tehdidin ulaştığı boyutu ortaya koyuyor. Almanya olarak tehdidi erkenden algıladık ve gerekli önlemleri aldık. Ama terörle uluslararası alanda mücadele ancak ülkelerin koordinasyon içinde mücadele etmesine bağlı. Türkiye’nin Reyhanlı, Diyarbakır, Suruç saldırılarıyla artan oranda hedef olması, işbirliği ve koordinasyonun önemini ortaya koyuyor. NATO ortağı ve AB’ye aday ülke olarak Türkiye’nin IŞİD ile daha çok sonuç odaklı mücadele etmesini bekliyorum. İç siyasi ayrışmalar ve düşmanlıklar olduğunda terör örgütleri daha kolay saldıracak alan buluyor. Bu nedenle Kürtler ve diğer demokratik partilerle gerilimin en kısa zamanda son bulmasını temenni ediyorum.”

Yeneroğlu: “Stratejik diyalog ivme kazanmalı”

Merkel’in Türkiye’ye yapacağı ziyaret, Ankara’da da beklentilere yol açtı. Adalet ve Kalkınma Partisi İstanbul Milletvekili Mustafa Yeneroğlu, ziyaretten beklentilerini DW Türkçe’ye şöyle değerlendirdi:

“Almanya Başbakanı Angela Merkel'den öncelikle Türkiye politikasında daha ileri adımlar bekliyoruz. Şansölye tarafından Türkiye ile sadece mülteciler krizi gibi krizler söz konusu olduğunda değil, her zaman yakın temasın geliştirilmesi gerekir. Bu her iki ülkenin de faydasınadır. Bu kapsamda Türkiye ile Almanya arasında oluşturulan Stratejik Diyalog Mekanizması'nın ivme kazanması önemlidir. Çok boyutlu ilişkiler ancak bu şekilde güç kazanır.”

Merkel bağları yeniden canlandırmak istiyor”

Avrupa Dış İlişkiler Konseyi (ECFR) Berlin Bürosu Direktörü Josef Janning ise, Merkel’in ziyaretini değerlendirirken, son yıllarda Avrupa başkentleri ile Ankara arasında zayıflayan diyaloğun yeniden canlanmasının beklendiğini söyledi. Janning, “Son dönemde ilişkiler o kadar zayıfladı, o kadar kötüye doğru yol aldı ki, artık taraflar zarar görmeye başladı. Karşılıklı algıların daha fazla zarar verecek boyuta gelmemesi için üst düzey siyasetçiler artık müdahale etme ihtiyacı duydu. Merkel bağları yeniden canlandırmak istiyor” dedi.

Her iki tarafın da gündeminin hızlı bir şekilde harekete geçmeyi gerektirdiğini söyleyen Janning, “Merkel, Alman kamuoyuna mülteci akınını frenlemek, Avrupa’ya ulaşmalarını önlemek için bir şey yaptığını göstermek zorunda. Erdoğan’ın ise ülkesinin karşılaştığı güçlüklerin, yanı başındaki bir savaşın ülkesinin iç siyasetine etkisinin Almanya gibi bir ülke tarafından dikkate alındığını kendi kamuoyuna gösterme ihtiyacı var” diye konuştu.

Terörle mücadelede işbirliği

Ankara’daki bombalı saldırıların ardından Türkiye’yi ziyaret edecek olan Merkel’in gündemindeki öncelikli konular arasında terörle mücadelede işbirliği yer alıyor. Janning, Alman güvenlik kurumlarının Türkiye’den IŞİD’e katılan kişilerle ilgili daha fazla bilgi paylaşımı beklediğini söyledi ve şunları kaydetti:

“Örneğin Almanya’dayken dikkat çekmeyen bir kişi Bodrum’a gidip oradan Suriye’ye geçiyorsa bunu Alman makamları fark edemez ama Türk makamları eder. İşte bu gibi konularda bilgilendirme talep ediliyor. Bildiğim kadarıyla Türkiye bu konuda çok açık bilgi paylaşımında bulunmuyor.”

Suriye’de siyasi çözüm çabaları

Ziyaretin önemli bir diğer gündem maddesi de Suriye’deki siyasi çözüm çabaları. Türkiye, mülteci krizinin çözümünde AB ile işbirliğine yeşil ışık yakarken, müzakerelerde önceliğinin mali yardım değil, Suriye’de güvenli bölgeler kurulması, siyasi çözüm ve geçiş sürecinin hızlandırılması olduğunu Brüksel’e iletti. Türk tarafı, “Sorunun kaynağı Suriye, sorunu çözmek istiyorsanız Suriye’de çözüm için harekete geçin” mesajını verdi.

Uzman Josef Janning'e göre Merkel'in ziyaretinde Suriye'de siyasi çözüm çabaları ağırlıklı yer tutacak. Almanya’nın, Suriye’de siyasi çözüm için rejim temsilcilerinin de katılacağı müzakerelerin gerekli olduğuna inandığını, ayrıca Suudi Arabistan ve İran’ın da sürece dahil edilmesini savunduğunu anlatan Janning, Türkiye’nin ise İran’ın oynayacağı rol konusunda çekinceleri bulunduğunu, Batılı müttefiklerinden de daha güçlü destek beklediğini vurguladı. Janning, “Merkel, bu beklentilerin tamamına yanıt veremeyebilir, ancak Erdoğan Merkel’i bu konuların Türkiye için hayati önem taşıdığı konusunda ikna ederse, bu Batı’nın değerlendirmesinin bir parçasına dönüşebilir. Bunun ötesinde her iki ülke Suriye’de istikrar için ortak endişe ve çıkarlarını ifade etmek istiyor” diye konuştu.

“Çözüm süreci yeniden başlatılmalı”

Merkel’in temaslarında, çözüm sürecini de gündeme getirmesi ve bu sürecin yeniden başlatılması çağrısını yinelemesi bekleniyor. Erdoğan’ın başbakanlığı dönemindeki en büyük başarısının PKK ile çözüm görüşmelerine başlaması olduğunu söyleyen dış politika uzmanı Josef Janning, “Merkel Erdoğan’a karşılaştığı güçlükleri anladığını, ancak her şeye rağmen aldığı bu önemli inisiyatifle istikrarın sağlanmasına çok büyük katkı sağladığını ve yeniden sürecin başlatılmasını çok arzu ettiklerini aktaracaktır” değerlendirmesinde bulundu.

©Deutsche Welle Türkçe

Değer Akal / Ankara