Merkel tavrını değiştirmedi
19 Ekim 2004Aylar süren çabalara rağmen Türk hükümeti, Alman ana muhalefetinin Türkiye’nin Avrupa Birliği’ne tam üyeliği konusundaki tavrını değiştirmeyi başaramadı. Bu nedenle, Hristiyan Demokrat Birlik Partisi Genel Başkanı Angela Merkel ve Hristiyan Sosyal Birlik Partisi Meclis Grup Başkanı Michael Glos’un Türk Dışişleri Bakanı Abdullah Gül’le görüşmesi daha çok bir nezaket ziyareti oldu.
Türk Dışişleri Bakanı Abdullah Gül, Berlin’e yaptığı resmi ziyaret çerçevesinde Türkiye’nin üyeliğine karşı olan ana muhalefetteki Hristiyan Demokrat Birlik lideri Angela Merkel ve diğer muhalefet temsilcileriyle biraraya geldi.
Gül’e ”imtiyazlı ortaklık” önerisini yineleyen Merkel, buluşma sonrası ”Aramızda dostça, fakat tartışmalı bir diyalog var. Ama bunu gerçekten çok dostça yapıyoruz” değerlendirmesinde bulundu. Merkel, ”Her şeyden önce Dışişleri Bakanı’na, Türkler’in Avrupa Birliği’ne derhal tam üye olmasını savunmayanların, Türkiye’ye düşman olmadığını anlattık” şeklinde sözlerine devam etti.
Rühe’den destek
Alman Meclisi Dışişler Komisyonu Başkanı ve yine Hristiyan Demokrat Volker Rühe ise, bambaşka bir tavır sergiledi. Bu, kendisine teşekkür eden Türk tarafı için yeni değildi. Fakat Türkiye’yi destekleyen Rühe, bazı tavsiyelerde de bulundu.
Hedefin açık olduğunu belirten Rühe, ”Söz konusu olan Türkiye’nin üyeliğidir. Ben aynı zamanda, müzakerelere paralel olarak dış ve güvenlik politikalarının da koordine edilmesini önerdim. Türkiye’nin şimdiki üye ülkelere, kendisinin AB’nin sadece genişletilmesini değil, derinleştirilmesini ve Avrupa’nın siyasi birliği projesine de katılmak istediği duygusunu vermesi önem taşıyor” diye konuştu.
Volker Rühe, bir kere müzakereler başladıktan sonra, Avrupa kamuoyundaki tartışmalarında farklı bir renk alacağını düşündüğünü açıkladı. Rühe, müzakereler başladıktan sonra, müzakerelerin içeriğiyle ilgili tartışmaların yoğunlaşacağını söyledi. Türk Dışişleri Bakanı Abdullah Gül, son olarak küçük muhalefet partisi ve olası bir iktidar değişikliğinde koalisyona ortağı olacağından hareket edilen liberal Hür Demokrat Parti Genel Başkanı Guido Westerwelle’yle görüştü.