1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Merkel: Türkiye'yi yıllardır aldattılar

17 Şubat 2004

Almanya ana muhalefet lideri Angela Merkel, Türkiye'ye Avrupa Birliği için yalan söylendiğini ileri sürdü. "Dost acı söyler, tam üyelik olmaz" diyen Merkel'i Deutsche Welle Türkçe Yayınlar yöneticisi Baha Güngör izliyor. Güngör'ün notları:

https://p.dw.com/p/AbOe
Merkel, Türkiye'nin Avrupa Birliği için büyük sorunlar yaratacağı görüşünde
Merkel, Türkiye'nin Avrupa Birliği için büyük sorunlar yaratacağı görüşündeFotoğraf: AP

Baha Güngör / Ankara

Konrad Adenauer Vakfı tarafından düzenlenen ”Avrupa’nın geleceği” başlıklı toplantıya Angela Merkel de katıldı. Merkel açıkça Türkiye’nin aldatıldığını söyledi. Alman ana muhalefet lideri şunları söyledi:

Dost acı söyler

”Şimdiye kadar Türklere ‘siz Avrupa Birliği’ne aitsiniz, Avrupa Birliği’ne üye olmanız gerekiyor’ dediler, ama Türkler görüşmeler biter bitmez Türkiye’nin birlikten nasıl uzak tutulacağının hesapları yapıldı. Ben de size gerçek dostunuz olarak şunu söylüyorum. Siz Avrupa birliğine üye olabilecek konumda değilsiniz. Her açıdan değilsiniz. Bunu şimdiye kadar yüzünüze kimse söylemedi. Gelin imtiyazlı ortaklık arayışına girelim, bir üçüncü yol bulalım. Çünkü sizin büyüklüğünüz, nüfusun yoğunluğu, birçok etken sizin Avrupa Birliği’ne entegrasyonunuz açısından çok büyük sorunlar yaratacak. Bunları sorun haline gelmeden konuşalım ve bir üçüncü yol üzerinde anlaşalım. Çünkü ben size gerçekleri söylüyorum ve bu gerçekler acı da olsa, dost acı söyler misali sizinle bu gerçekleri tartışacağım.”

Türk konuşmacıların ısrarı

Aslında salondaki hava genelde olumlu ve ılımlıydı. Ancak Türk tarafı ve oradaki Türk konuşmacılar, sürekli olarak Türkiye’ye verilen sözleri yerine getirilmesi konusunda ısrarlı davrandılar. Türk konuşmacılar, ”Türkiye’ye onyıllardır ‘sizi Türkiye’ye alacağız, yeter ki bazı koşulları, Kopenhag kriterlerini yerine getirin’ dediniz, ama Avrupa Birliği’ne almıyorsunuz. Biz Türk milleti olarak bunu kaldıramıyoruz, çünkü bize verilen sözlerin yerine getirilmesi konusunda ısrarlı olacağız” görüşünü ifade ettiler.

Yalan söylendi

Merkel buna karşılık verilen sözlerin gerçekleri yansıtmadığını, yalandan ibaret olduğunu söyledi. Merkel, ”Ben başka bir öneriyle geliyorum: İmtiyazlı ortaklık kapsamında, sizinle Avrupa güvenlik ve savunma politikaları çerçevesinde, çok ileri boyutlara ulaşabilecek bir ortaklık sözkonusu olacak. Bu ortaklık kapsamında siz bizi, biz sizi, kısacası birbirimizi destekleyeceğiz” diye görüşlerini özetledi.

Savunma politikası

Radyomuza demeç veren birlik partileri grup başkan vekili ve güvenlik ve dış politikadan sorumlusu Wolgang Schaeuble de konuya ilişkin bakış açısını aktardı. Schaeuble, ”Biz Türklerle birbirimizi koruyacağız. Bugün artık dünya öyle bir noktaya geldi ki, hangi noktadan hangi noktaya, ne tür bir tendit doğacak, ne tür bir saldırı olacak bilinmiyor. İşte böylesine karmaşık bir dünyada artık gerçek demokrasiyi savunan ülkeler, ki Türkiye de bu ülkelerin arasında, birbirlerini her açıdan desteklemeli ve birbirlerinin işini zorlaştırmamalı” dedi.

Almanya'daki hükümet değişikliği

Aslında Merkel’in söyledikleri AKP tarafından ciddiye alınıyor. Diplomasi dediğimiz olay çok ince taktiklerden oluşan ve ileri görüşü gerektiren bir olay. Bilinen gerçek, iki sene sonra Almanya’da yapılacak genel seçimlerde, birlik partilerinin hükümet sorumluluğunu üstlenebilecek güçte olduğu. Schröder’in ve sosyal demokratların yıldızı düşüşte. Bunu bildikleri için, Merkel ve birlik partileriyle çok fazla ters de düşmek istemiyorlar. Şu anda çok ince bir taktik uygulanıyor aslında Almanya’ya karşı. Merkel’in söyledikleri o anlamda bakıldığında aslında ciddiye alınıyor.

Müzakere tarihinde ısrar

Bu diplomasi ve uzlaşı taktiği çerçevesinde tabii ki el altından şöyle bir şey söyleniyor: "Tamam biz o zaman uzlaşı ortamı sağlayalım. Tam üyelik için müzakere tarihi belirlensin, verilsin. Tam üyelik müzakereleri başlasın, 3-4 sene sonra ben oradan gelecek rüzgarla Türkiye’nin ekonomisi ve refahı yükseldikçe, belki de ben Türkiye olarak diyeceğim ki, Avrupa Birliği çok karmaşık bir yapıya kavuştu, 27 tane üyeniz var. Ben ne yapayım o kadar üyenin arasında. Ben sizinle bir imtiyazlı ortaklık imzalamak istiyorum. Çünkü ben bölgemde güçlü bir ülkeyim.

Türkiye, Alman tarafının müzakere tarihi konusunda ısrarını anlamasını istiyor. Burada galiba bir üçüncü yol yavaş yavaş oluşuyor. Üçüncü yolda ileride her iki taraf da imtiyazlı ortaklığa bir adım daha atacak.

Türkiye'nin kredisi

Tabii bunlar yalnızca varsayımlar. Asıl önemli olan Türkiye’nin hayal kırıklığına uğratılmaması ve müzakerelere başlanma tarihinin bu süre içinde verilmesi. Bu çok önemli, çünkü aksi taktirde Türkiye’nin kredisi yükselmez. Yükselmeyeceği için de yatırım gelmez. Bu yönde bir korku var burada. Bu korkuya da Angela Merkel ve birlik partileri aslında anlayışla yaklaşıyorlar.