Merkel ile Obama'nın G 20 beklentileri farklı

ABD Başkanı Barack Obama, cuma günü G-20 ülkelerinin liderlerine yönelik yayımladığı mektupta, küresel ekonomik büyümenin desteklenmesi çağrısında bulundu. 26-27 Haziran tarihlerinde Kanada'da yapılacak G 20 zirvesi öncesinde dünyanın önde gelen ekonomilerini, “kamu harcamalarında ani kesintilere gitmeme” uyarısında bulunan Obama, “Büyüme trendine girmek için çok çaba harcadık, şimdi hız kesmemeliyiz” görüşünü savundu. Obama, Toronto'da yapılacak zirvede önceliğin istihdam yaratacak “ekonomik kalkınma” olması gerektiğini vurguladı.

Mektubunda Çin'e de gönderme yapan Obama, küresel ekonominin güçlenmesi için piyasanın belirlediği döviz kurlarının önemine işaret etti. Obama, ''esnek döviz kurlarının küresel ekonomiyi desteklemek için gerekli olduğunu'' söyledi.

Merkel'dan itiraz

Almanya Başbakanı Merkel ise haftalık video mesajında, tasarrufun önemi vurgu yaptı ve “kesintiler şimdi gerekli” diye konuştu. Ekonomik büyümenin de gündemde olacağını söylemekle birlikte Merkel ayrıca “Bu tek öncelik değil” dedi. Alman Başbakan, “Ne pahasına olursa olsun büyüme sözkonusu olamaz. Büyüme aynı zamanda çevreye duyarlı ve sürdürülebilir olmalı” mesajını verdi.

Merkel, “Hepimiz, krizin finans piyasalarındaki aşırılıklar nedeniyle meydana geldiğini biliyoruz. Bu aşırılıkların yeni düzenlemelerle denetlenmesi gerekir” şeklinde konuştu ve zirvede, bankacılık özel vergisi ve bankalara finans işlemleri vergisi getirilmesi gibi konuların tartışılacağını belirtti. Angela Merkel, “Yeni bir finans krizinin yaşanmamasının tek yolu uluslararası işbirliğidir” diye konuştu.

Uluslararası işbirliğinin önemi

Almanya dev bir tasarruf paketiyle bütçe açığını kapatmayı hedefliyor. Ayrıca AB geçtiğimiz hafta bankaların küresel finans krizinin maliyetine ortak olması için bir dizi karara imza attı. Merkel konuşmasında AB'nin ortak tutumunun G 20 zirvesinde açıkça ortaya konacağının da altını çizdi.

Ancak bu tür önerilerin gerçekten etkili olabilmesi için dünya genelinde kabul edilmesi gerekiyor. Fakat Kanada, Brezilya ve Avustralya gibi ülkeler, bu öneriye karşı çıkıyor.

© Deutsche Welle Türkçe

dpa/Reuters, BS/DA