1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Merkel hükümeti sınavı geçti

Peter Stützle18 Eylül 2006

Mecklenburg-Vorpommern ve Berlin’de yapılan eyalet meclisi seçimlerinin sonucu, Mecklenburg-Vorpommern’de halen iktidarı elinde bulunduran eyalet başbakanı Harald Ringsdorf ve Berlin’de Klaus Wowereit’ın görevde kalacaklarını gösteriyor. DW'den Peter Stützle, 10 aydır iktidardaki federal hükümet için de bir sınav niteliğinde olan seçimleri yorumladı...

https://p.dw.com/p/AZoD

Angela Merkel derin bir nefes alabilir. Başbakan, partisinin, iki eyaletteki meclis seçimlerinde, pek oe gözde olmayan politikalarının bir sonucu olarak ağır bir darbeyi göze almıştı. Ancak durumu hafif sıyrıklarla atlattı. Merkel’in partisi Hıristiyan Demokrat Birlik, oylarını çok az düşürdü. Bunun sebeplerie büyük ölçüde eyalet düzeyinde izlenen politikalarda aramak gerekiyor.

Seçim öncesinde yapılan kamuoyu yoklamaları da bu tezi destekliyordu. Berlin’de hükümet eden belediye başkanına destek, Mecklenburg-Vorpommern’deki başbakana olduğundan çok daha fazla olsa da, seçmenler, her iki eyalette de Sosyal Demokrat Parti yönetiminin değişmesini istemiyor ve çoğunluk, koalisyon ortaklarında yapılacak değişikliklere sıcak baktığını ortaya koyuyordu. Bu eyaletlerde, önümüzdeki günlerde kurulacak yeni hükümetler, seçmenlerin bu dileklerinin ne ölçüde gerçekleşeceğini gösterecek.

Ortaya çıkan tablo, federal hükümete duyulan güvensizliğin kısa bir süreden var olduğu anlamına gelmiyor. Ortada daha çok, eyalet yönetimini de kapsayacak ve genele yayılmış bir memnuniyetsizlik var. Bu yüzden çoğu seçmen, oylarını ne eyalet ne de federal düzeyde iktidarda olan bir partiden yana kullandı. Her iki eyalette de oylar, sert muhalif yaklaşımından ödün vermeyen Guido Westerwelle liderliğindeki Hür Demokrat Parti’ye kaydı. Berlin’de Hür Demokrat Parti’yi Yeşiller, Mecklenburg-Vorpommern’de ise aşırı sağ görüşlü Nasyonal Demokrat Parti izledi.

Sonuçların tüm bu noktalar göz önünde bulundurularak yorumlanması gerekir. Öyle ki Berlin’deki tepki oyları, alternatif partilerden Emekliler Partisi, sosyal demokratlardan ayrılan Batı Alman İşçi ve Sosyal Adalet Partisi'ne ve Nasyonal Demokrat Parti’ye kadar geniş bir yelpazeye dağıldı. Tek fark, Berlin’de, bu partilere giden oyların, partilerin yüzde beşlik seçim barajını aşıp eyalet meclisine girmesine yeterli gelmemesi. Ancak aşırı sağ görüşlü Nasyonal Demokrat Parti’nin oylarındaki yükseliş, siyasi alanda sağın güçlendiği anlamına gelirken, Nazilerin iktidarı ele geçireceği korkusunu doğurmamalı. Çünkü aşırı sağcılar şimdiye kadar birçok eyalet meclisine girmiş ancak kısa bir süre sonra meclis dışı kalmışlardı.

2008 yılı başlarına kadar Almanya’da önemli bir seçim olmayacak. Bu federal hükümet için anlık değerlendirmelerle vakit harcamayıp, hükümet programlarını herhangi bir mani olmadan uygulamaları için bir fırsat niteliğini taşıyor. Eğer seçmen bu sürecin ardından ortaya çıkan sonuçtan memnun kalırsa, iktidar partileri ancak o zaman, 2009 yılında federal düzeyde yapılacak genel seçimlerden tek parti olarak çıkmak için çaba harcayabilirler.