1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Merkel Ankara’yı yine uyardı

Seda Serdar/Berlin9 Kasım 2006

Almanya Başbakanı Merkel, Türkiye’nin Kıbrıs konusunda beklenen adımları atma zorunluluğu olduğuna dikkat çekti. Ancak sert uyarılara rağmen Berlin’deki siyasetçiler müzakerelerin henüz şu aşamada dondurulmasını istemiyor.

https://p.dw.com/p/AZdM
Angela Merkel, "Türkiye sorumluluklarını yıl sonuna kadar yerine getirmeli, yoksa AB gerekli önlemleri alacak," dedi.
Angela Merkel, "Türkiye sorumluluklarını yıl sonuna kadar yerine getirmeli, yoksa AB gerekli önlemleri alacak," dedi.Fotoğraf: AP

AB dönem başkanlığnı Finlandiya’dan sonra devralacak olan Almanya’da Türkiye’yi eleştiren sesler yükselmeye devam ediyor. Almanya Başbakanı Angela Merkel, Türkiye'ye ilişkin ilerleme raporunun hemen ertesinde Berlin’deki Alman Dış Politika Enstitüsü’nde yaptığı konuşmada, Türkiye’yi sert bir dille uyardı. Kıbrıs sorununda bir açılım sağlayacak olan Ankara Protokolü’nün yıl sonuna kadar imzalanamasını isteyen Merkel, “Rapor Türkiye’nin ilerleme kaydettiği noktarı ele alıyor ancak aynı zamanda siyasi alanda çok ciddi eksikliklerin olduğunu da ortaya koydu, özellikle din ve düşünce özgürlüğü alanında. Rapor aynı zamanda Türkiye’nin henüz Ankara Protokolü’nü imzalamadığını yazıyor," dedi.

Alman Başbakan sözlerin şöyle sürdürdü: "Şunu hatırlatmalıyım. Türkiye, 29 Temmuz 2005 tarihinde attığı imza ile Ankara Protokolü’nü yürürlüğe koyma zorunluluğunu kabul etmişti. İnandırıcı ve güven dolu bir müzakere süreci, her iki tarafın da sözünü tutmasını gerektirir. Ahde vefa ilkesi her iki taraf için de geçerli. Finlandiya dönem başkanlığının çabalarını destekliyorum. Geri kalan haftalar içerisinde bu sorunu çözmek için görüşmelerin devam etmesi taraftarıyım. Ancak aynı zamanda şunu söylemek istiyorum: Türkiye sorumluluklarını yıl sonuna kadar yerine getirmeli, yoksa AB gerekli önlemleri alacak, çünkü bu süreç böyle devam edemez ve de etmeyecek,” dedi.

"Rapor Türkiye için yıkım"

Merkel’in sert açıklamasına katılan Hıristiyan Sosyal Demokrat Birlik’ten milletvekili Karl-Theodor zu Guttenberg ise Türkiye-AB ilişkilerini şu şekilde değerlendirdi: “Ilişkilerin şu an küçük bir kriz yaşadığını düşünüyorum. Bu krizden çıkılması için gereken tüm adımların atılması lazım. Ancak bu AB'den çok Türkiye’nin sorumluluğunda. Yerine getirilmesi gereken kriterler belli. Bence bu rapor Türkiye için büyük bir yıkım ve bir adım ileri gidebilmek için daha yapılması gereken çok fazla ev ödevi olduğunu gösteriyor.”

Dışişleri Bakanlığı Müsteşarı Günter Gloser ise “İlerleme raporu bir önceki senenin incelenmesi içeriyor ve bu süreç dahilinde bir kaç eksiklik var fakat aynı zamanda Komisyon bazı ilerlemeleri de ele alıdı. Ancak tartışmaları en fazla etkileyen konu Ankara Protokolü’nün imzalanmasındaki anlaşmazlık oldu. Bu sorunu çözmek için Finlandiya dönem başkanlığının Aralık ortasına kadar zamanı var. Bu süre içerisinde elde edilmesi gereken ise şu: Türkiye kapıyı açık tutmaya çalışmalı, Avrupa Birliği ise, kapıyı kapatmamak için çaba harcamalı,” diyerek düşüncelerin idile getirdi.

"Hala şans var"

Gloser’ın yanı sıra Bavyera Eyalet Başbakanı Edmund Stoiber gibi isimler de Türkiye ile müzakerelerin kesilmesi konusunda her fırsatta açıklama yapıyor. Dışişleri Bakanlığı Müsteşarı Günter Gloser bu gibi çıkışları, “Önümüzdeki haftalarda halen bir ilerleme kaydetme şansı bulunuyor. Hemen bugün müzakereler kesilmelidir demek doğru değil. Bence yorum hakkını dış politikadan ve avrupa politikasından sorumlu kişilere bırakmak ve hergün yeni tavsiyelerle ortaya çıkmamak lazım,” sözleriyle değerlendirdi.

Almanya, Kıbrıs sorununu bu haliyle kendi dönem başkanlığı sürecine sarkıtmamakta kararlı gözüküyor. İlerleme raporunun ardından iyice gerginleşen Türkiye-AB ilişkilerinin ise, ne yönde gelişeceğini önümüzdeki haftalar gösterecek.