1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Mayınlar can alıyor

Derleyen: Ayhan Şimşek5 Aralık 2007

Kara mayınlarını yasaklayan “Ottowa Sözleşmesi” bundan 10 yıl önce yasaklanmasına rağmen her yıl binlerce masum sivil hayatını kaybetmeye devam ediyor. 100’ün üzerinde ülkenin temsilcisi Viyana’da önlemleri görüşüyor.

https://p.dw.com/p/CXTA
Mayın kurbanlarının yüzde 98’ini siviller oluşturuyor.
Mayın kurbanlarının yüzde 98’ini siviller oluşturuyor.Fotoğraf: AP

Uluslararası mayınla mücadele kuruluşu Handicap International, tüm ülkelere çağrıda bulunarak, savaş ve çatışma bölgelerinde binlerce sivilin ölümüne neden olan misket bombalarının ve anti-tank mayınlarının yasaklanmasını istedi.

Handicap International’ın Almanya sorumlusu François De Keersmaeker, günümüzün en ölümcül silahlarından olan misket bombaları ve anti-tank mayınlarının tehlikesine şöyle dikkat çekti: “Mayınlar ve misket bombaları, yalnızca savaşan güçleri değil, sivilleri de vuruyor. Bu silahlar, askerler ve siviller arasında ayrım yapmıyor. Kara ve anti-tank mayınları, savaşın üzerinden onlarca yıl geçmesine rağmen patlayabiliyor, sivil halka büyük zarar verebiliyor.”


Kurbanların yüzde 98’i sivil

Patladığında çevresine yaydığı yüzlerce parça ile büyük zarar veren misket bombaları, geçtiğimiz yıllarda, 25 ülkede en az 14 bin kişinin ölümüne neden oldu. Araştırmalara göre kurbanların yüzde 98’ini siviller oluşturuyor.

Bugün misket bombalarının yasaklanması için büyük çaba gösteren Handicap International, 1990’lı yıllarda yürüttüğü kampanyalarıyla Ottowa sözleşmesinin yaşama geçirilmesinde önemli rol oynamıştı.


Ottawa’nın kazanımları

Kuruluşun Almanya sorumlusu François De Keersmaeker, kara mayınlarını yasaklayan Ottowa sözleşmenin geçtiğimiz yıllarda sağladığı kazanımları şöyle özetliyor: “Ottowa sözleşmesi 10. yılını doldurdu. Geçen her yılda, kara mayınları nedeniyle yaşamını kaybeden sivillerin sayısında azalma görüyoruz. Birçok ülke, kara mayınlarının üretimini ve bunları kullanmayı durdurdu. Amerika ve Birleşik Devletleri ve Rusya gibi ülkeler, Ottowa sözleşmesini imzalamadılar; ancak onlar da kara mayınlarını kullanmayı sınırlandırmaya çalışıyorlar. Çünkü uluslar arası baskı çok güçlü. Son yıllarda daha fazla kara mayını temizlendi ve çok daha az mayın yerleştirildi. Bunun doğal sonucu, gelecek yıllarda mayın kurbanlarının sayısı daha da azalacaktır.

Bundan 10 sene önce, yılda 26 bin kişi kara mayınları nedeniyle yaşamını yitiriyor ya da ciddi yaralar alıyordu. Ottowa sözleşmesinin yaşama geçmesinin ardından 2006 yılında bu rakam 5 bin 700’e düştü.

Uluslararası mayınla mücadele kuruluşu Handicap International, bunun önemli bir başarı olduğunu söylerken, son dönemde çabalarını anti tank mayınları ve misket silahlarının da yasaklanmasına yoğunlaştırdığını vurguluyor.

BM görüşmeleri kilitlendi

Kuruluşun Almanya sorumlusu François De Keersmaeker, bu konuda şunları söylüyor: “Kara mayınlarının kullanımının, anti-tank mayınlarını da içerecek şekilde tamamen yasaklanması, ne yazık ki kısa vadede pek mümkün görünmüyor. Bu konuda Birleşmiş Milletler’de süren görüşmeler kilitlendi. Ancak misket bombalarının yasaklanması için Norveç’in ön ayak olduğu Oslo süreci konusunda umutluyuz. Viyana’da yapılacak ve misket bombalarını yasaklamayı öngören toplantıya 100’ün üzerinde ülke ve sivil toplum örgütü katılıyor. Bu, bir çok ülkenin misket bombalarının yasaklanmasına hazır olduğunu gösteriyor. Amaç, bağlayıcı bir sözleşme üzerinde 2008 yılı Kasım ayına kadar anlaşmak.”

Misket bombalarının yasaklanması önündeki en büyük engel olarak Çin, Rusya ve Amerika Birleşik Devletleri görülüyor. Üç ülke de, misket bombası üretmeye devam ediyor.