1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Macron SDG heyeti ile neden görüştü?

30 Mart 2018

Ana omurgası PYD ve YPG’den oluşan Suriye Demokratik Güçleri’ne (SDG) bağlı bir heyet dün Paris’te Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron tarafından kabul edildi. Macron bu hamleyle neyi hedefliyor? Kayhan Karaca'nın analizi:

https://p.dw.com/p/2vFyY
Belgien EU-Gipfel - Emmanuel Macron
Fotoğraf: Reuters/F. Lenoir

Fransa’nın PYD/YPG yapılanmasıyla resmi ilişkisi Mayıs 2017’de iktidara gelen Macron döneminde başlamadı. İlişki resmi olarak 2014 yılında dönemin Fransa Cumhurbaşkanı François Hollande tarafından kurumsallaştırıldı. Fransa, ABD ve Türkiye’yle birlikte Suriye krizinin başından bu yana en ön safta yer alan ülkeler arasındaydı. Ancak Rusya’nın krize askeri planda dahil olması sahadaki dengeleri değiştirdi.

Fransa’nın Suriye krizine bakışını değiştiren esas gelişme ise 7 Ocak 2015 tarihinde Paris’te haftalık "Charlie Hebdo" gazetesine yönelik silahlı terör eylemiyle yaşandı. IŞİD ve diğer cihatçı gruplar o tarihten itibaren Fransa’nın gözünde “öncelikli düşman” haline geldi. Esad yönetimi ikinci plana itildi. Hatta çok sayıda Fransız parlamenter ve istihbarat subayı Esad’ın ayağına kadar gitti.

PYD/YPG ile ilk resmi görüşme

François Hollande, Charlie Hebdo saldırısından tam bir ay sonra, 8 Şubat 2015 tarihinde, Paris’te makamında bir PYD/YPG heyetini kabul etti. Fransa Cumhurbaşkanı “özel bir görüşme” olarak  tanımlanan bu görüşmede PYD/YPG’ye “lojistik destek” sözü verdi. SDG’yi “iki yıldır desteklediklerini” söyledi.

Mayıs 2016’da Paris’te “Rojava Temsilciliği” adı altında PYD bürosu açıldı. Fransa Dışişleri Bakanlığı temsilciliği resmen tanımasa da açılışa aralarında Sarkozy döneminin eski Dışişleri Bakanı Bernard Kouchner ve ünlü filozof Bernard-Henri Levy’nin de bulunduğu çok sayıda isim katıldı. Fransa o tarihlerden itibaren Suriye krizinde zeminde sırtını büyük ölçüde PYD/YPG yapılanmasına dayamaya başladı. Bu yapılanmaya askeri ve lojistik destek sağladı.

François Hollande, geçen yıl cumhurbaşkanlığı sona ermiş olmasına rağmen 11 Mart 2018’de Paris’te bir kez daha PYD/YPG temsilcileriyle görüştü. Bu görüşme sonrası, Türkiye’nin Afrin operasyonu ve olası diğer operasyonlarının engellenmesi amacıyla Suriye’nin kuzeyinde “no-fly zone” (uçuşa yasak bölge) oluşturulmasını istedi. Türkiye’yi diplomatik ama sert dille eleştirdi. Afrin operasyonunun “Türkiye’nin NATO üyeliğiyle bağdaşmadığı” mesajı verdi. Cumhurbaşkanı Macron’u harekete geçmeye çağırdı.

Syrien Kampf um Rakka
Suriye Demokratik Güçleri’nin (SDG) ana omurgası PYD ve YPG’den oluşuyorFotoğraf: Getty Images/AFP/B. Kilic

Macron’a içerden baskı

Macron’un dün PYD/YPG heyetini kabulünü Fransa’nın bu “devlet politikası” çerçevesinde okumak gerekiyor. Macron Afrin’e yönelik “Zeytin Dalı” operasyonunun başından bu yana Fransa içinde “Kürtleri yalnız bıraktığı” suçlamasıyla karşı karşıya. Fransa’da muhalefet partileri, kimi sivil toplum kuruluşları ve çok sayıda aydın son zamanlarda medya aracılığıyla Macron’u Türkiye’ye karşı harekete geçmeye çağırmakta. Muhalefet partilerine mensup milletvekili ve senatörler hemen her gün konu hakkında soru önergeleri sunuyor. Ülkenin önde gelen haber dergilerinden Le Point, geçtiğimiz haftalarda bir başyazısında Türkiye’yi Afrin’de “Kürtlere karşı soykırım yapmakla” suçladı. Tüm bunlar iç siyasette Macron üzerinde baskı oluşturmakta.

Fransız cihatçılar sorunu

Fransa’nın Suriye krizinin bugün geldiği noktada en önem verdiği konuların başında bu ülkeye cihatçı grupların saflarında savaşmaya gitmiş Fransız vatandaşları geliyor. Bu kişilerin Fransa’ye dönüşleri konusunda özellikle 2014’ten bu yana Paris-Ankara hattında yoğun diyalog ve iş birliği mevcut. Resmi rakamlara göre, Türkiye bugüne kadar 250’den fazla cihatçı Fransızı ülkesine teslim etti. Döndüklerinde Fransa topraklarında terör eylemi gerçekleştirmelerinden korkulan bu kişiler konusunda iki ülke arasında gerçekleştirilen iş birliği Paris açısından hayati öneme sahip. Fransa’dan IŞİD saflarına yaklaşık bin 700 militanın katıldığı, bunlardan 450’sinin öldüğü, 300’ünün Fransa’ya döndüğü, diğerlerinin bölgede olduğu tahmin ediliyor.

Fransa’nın şu aşamada, uluslararası koalisyon çerçevesi dışında Suriye’ye asker göndermesi, özellikle ABD desteği olmaksızın, mümkün görünmüyor. Elysée Sarayı, Macron ile görüşen PYD/YPG heyetinin görüşme sonrası Fransız basınına bu yönde yaptığı açıklamayı bu sabah yazılı bir bildiriyle yalanladı. Buna karşılık Fransa’nın gerek IŞİD’le mücadelede gerekse Suriye krizinde söz sahibi olmaya devam ettiğini göstermek açısından PYD/YPG oluşumuyla diyaloğu sürdürmeye ihtiyacı var. Her ne kadar bu diyalog Ankara ile ilişkilerde gerginliğe neden olsa da.           

Kayhan Karaca / Strasbourg

© Deutsche Welle Türkçe