Macar hükümetine AB'den tepki

Macaristan'da aralık başında bazı yayın organlarının okuyucuları hayrete düştü. Sol eğilimli Nepszava gazetesi ile “Magyar Narancs“ ve “Elet es irodalom“ adlı kültür dergilerinin baş sayfaları bembeyazdı. Bu yayın organları, mayıs ayında iktidara gelen sağcı Viktor Orban başbakanlığındaki hükümetin hazırladığı yeni basın yasasını protesto ediyordu. Ancak kamuoyundaki tepkiler sonuç vermedi ve tartışmalı yasa parlamentodan geçti. 1 Ocak'ta yürürlüğe girecek olan yeni düzenleme, Avrupa Birliği'ni de derinden endişelendiriyor.

Söz konusu yasa ile kurulan basın yayın üst kurulu, özel televizyon ve radyolar, ayrıca gazeteler ve internet sitelerini denetleyebilecek. Ve böylece sadece radyo ve televizyon yayınları devlet tarafından denetlenmeyecek ama aynı zamanda yazılı basın, internet siteleri ve bloglar da devletin kontrolüne bağlanacak. Macar medyacılığını denetleyecek olan resmi merci yeni yasayı ihlal eden medyacılık kuruluşlarına yüksek para cezası verebilecek. İşte Macar medyası üzerinde artacak olan bu denetimin basın ve ifade özgürlüğünü tehlikeye atacağı belirtiliyor.

Merkel'den sert uyarı

Tartışmalı yasaya tepki gösterenlerden biri de Almanya Başbakanı Angela Merkel. Sert bir açıklama yapan Merkel, Macar hükümetini hukuk devleti ilkelerine bağlı kalması yönünde uyardı ve AB dönem başkanlığını devralacak olan Macaristan'ın dünyada Birlik'i temsil etmek gibi özel bir sorumluluğu olduğunu vurguladı. Merkel, Macaristan'ın AB değerlerini taşımakla yükümlü olduğuna dikkat çekti.

"AB harekete geçmeli"

Lüksemburg Dışişleri Bakanı Jean Asselborn de Avrupa Birliği Komisyonu'nu Macar hükümetinin yeni planlarına karşı harekete geçmeye çağırdı. Yasanın Birlik'in ruhuna ve anlaşmalarına aykırı olduğunu belirtti.

Asselborn, "Bağlı olduğumuz temeller son derece açık. Avrupa Temel Haklar Şartı'nın 11'inci maddesi, ki bu şart, Avrupa sözleşmelerinin bir parçasıdır ve der ki; her vatandaş, resmî denetimlere maruz kalmadan düşüncelerini özgürce ifade etme, haber ve bilgi alma, aynı zamanda haber ve bilgi verme hakkına sahiptir. Ben, Komisyon'un anlaşmaların koruyucusu olarak harekete geçmesi gerektiği kanısındayım" dedi.

Asselborn, Macaristan'ı ayrıca Belarus'taki otoriter yönetimle karşılaştırdı. Asselborn, Belarus'ta yapılan seçimlere işaret ederek "İnsanlar sadece hükümetin persfektifinden bilgi edindirse, bir seçim nasıl özgür olabilir" değerlendirmesinde bulundu. Lüksemburg Dışişleri Bakanı, AB dönem başkanlığını devralacak olan Macaristan'a yasayı yürürlüğe koymaması için AB'den uyarılar gönderileceğini kaydetti.

"Son derece tehlikeli"

Medyanın denetim altına alınmasının son derece tehlikeli olduğunu belirten Asselborn, sözlerini şöyle sürdürdü: "Burada şunu söylemek zorundayız. Biz 27 ülkenin bulunduğu Avrupa Birliği'ni temsil ediyorsak; Asyalılarla, Afrikalılarla ve Latin Amerikalılarla düşünce özgürlüğü ya da Avrupa Birliği'nin temel hakları üzerine konuşuyorsak ve buna karşın bizim düşünce özgürlüğüne karşı hareket eden bir ülkemiz varsa ve bu aynı zamanda dönem başkanı ise o zaman çifte standart söz konusu olur. Macaristan bunu idrak etmeli. Bu nedenle gerekli siyasi baskıyı oluşturmamız gerektiğini düşünüyorum."

© Deutsche Welle Türkçe

Derleyen: Hülya Köylü

Editör: Başak Sezen