1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Müslümanlar eşit statü istiyor

3 Ekim 2011

Almanya’da camiler bu yıl kapılarını 15’inci kez Alman ziyaretçilere açtı. Düzenlenen panellerde Müslümanların Almanya'da diğer dinî cemaatlerle halâ aynı statüye kavuşmamış olması bir kez daha gündeme geldi.

https://p.dw.com/p/12l2Q
Fotoğraf: AP

İki Almanya’nın birleşme günü olarak kutlanan 3 Ekim'de, Almanya’da aynı zamanda 1997 yılından bu yana camilerde Açık Kapı Günü düzenleniyor. Almanya Müslümanlar Merkez Konseyi’nin düzenlediği etkinlik çerçevesinde 2 binden fazla cami, bu yıl kapısını 15'inci kez Alman ziyaretçilere açtı. Almanya Müslümanlar Merkez Konseyi’ne dâhil olan Diyanet İşleri Türk İslam Birliği’nin (DİTİB) Dinler ve Kültürler Arası İlişkiler Müdürü Bekir Alboğa, bu yılki programlarında Müslümanların Almanya'daki statüsü açısından önemli gelişmelerin yaşandığını belirtti.

Alboğa, "Kiliselerin düzenlediği ortak ayine iştirak ettik. Ondan sonra Sayın Cumhurbaşkanı’nın davetlisi olarak iki Almanya’nın birleşmesi çerçevesinde yapılan programa katıldık. Anayasa Mahkemesi Başkanı burada çok güzel bir konuşma yaparak, herkesin anayasaya ve anayasal değerlere saygılı olması gerektiğini savundu. Bu bizim için önemliydi. Göçün 50’inci yılında hâlâ diğer dinî cemaatlerle aynı statüye kavuşmamış olmamız açısından, anayasadaki din hürriyeti hakkının her cemaate eşit oranda paylaştırılması gerektiği konusu bizim için çok önemliydi" dedi.

Tag der Offenen Moschee - Bekir Alboga
Bekir AlboğaFotoğraf: picture-alliance/ dpa

Hukukî olarak tanınma talebi

Bekir Alboğa talep edilen statünün Almanya’daki Müslümanlara getireceği faydaları da şöyle özetledi: "Katolik Kilisesi, Protestan Kilisesi, Ortodoks Kilisesi, Yahova Şahitleri, Yahudi Cemaati ve buna benzer birçok dinî cemaat, Almanya'da tüzel hukukî kişiliğe sahip dinî cemaatler olarak tanındıklarından dolayı, devlet tarafından birinci derecede muhatap ve partner olarak kabul ediliyor. Özellikle din alanında ve sosyal alanlarda birlikte bir takım faaliyetler yapılıyor. Ortak hastaneler, çocuk kreşleri veya ortak okullar finanse ediliyor. Dolayısı ile bizlerin de toplumumuza, gençlerimize çocuklarımıza gerekli hizmetleri tam olarak sunabilmemiz için, devletle bir partner olarak faaliyetlerimizi sürdürmemiz gerekmektedir. Nasıl diğer dinî cemaatler devlet nezdinde muteber ve hukukî olarak da tanınmış dinî cemaatler ise, Müslümanların da buna ihtiyacı var."

Etkinlik kapsamında İslam’ın tartışıldığı paneller, sergiler ve kermesler düzenlendi. Almanya genelinde yapılan etkinliğin merkezi ise Köln'de bulunan Diyanet İşleri Türk İslam Birliği'ne ait (DİTİB) Mevlana Camii idi. Bekir Alboğa, faaliyete olan ilginin çok büyük olduğunu kaydetti. Alboğa, dinler ve topluluklar arası diyalogun artırılması hedefiyle yola çıkılan projede yıllar içinde büyük ilerlemeler kaydedildiğini belirtti.

Dossierbild Moschee 2
Duisburg'daki Marxloh CamiiFotoğraf: picture alliance / dpa

Bekir Alboğa, "Artık kiliselerin ve kilise cemaatlerinin ve muhatabımız olan diğer cemaatlerin liderleriyle de bir araya geliyoruz. Mesela önümüzdeki ayın 11’inde Protestan Kilisesi’nin Başkanı Sayın Schneider ile Duisburg'daki Marxloh Camii'nde bütün Müslümanları temsilen bir araya geleceğiz. Papa Almanya’ya geldiğinde onunla da görüşmelerimiz oldu.  Bütün Müslüman temsilcileriyle beraber o ziyarete de katıldık. Ve tabanda da ilgi tekrar artmaya başladı" ifadelerini kullandı.

Politikacılar da ilgi gösteriyor

Alboğa, etkinliğe en büyük ilgiyi politikacıların, üniversite öğrencilerinin ve çocuklu ailelerin gösterdiğini kaydetti. Etkinliğin bu yılki sloganı, “Rahmet Peygamberi, Hz. Muhammed’’. Bu girişimle Alman vatandaşlarına İslam ve Hz. Muhammed hakkında yeni bir bakış açısı kazandırmak hedeflendi. Alboğa bu girişimin İslam ve Müslümanlar hakkındaki önyargıların ortadan kalkmasına büyük etkisi olduğunu ifade etti.

Alboğa, "Biz bir kişinin dahi kafasındaki önyargıları ortadan kaldırdığımızda çok seviniyoruz. Çünkü bir tane dost kazanmış oluyoruz. Ve inanıyorum ki bugün biz binlerce Alman yurttaşımızın kafasındaki bir takım önyargıları ve korkuları ortadan kaldırdık. Çünkü onlar bizleri tanımıyorlar. Ama camilerimize gelip de oradaki kardeşlik atmosferini yaşadıktan sonra ‘Biz sizi böyle bilmiyorduk, bugüne kadar hata yapmışız’ diyorlar. Bunu ben defalarca yaşadım. Bu yıl da muhakkak camilerimizde bunlar sık sık yaşanmıştır" dedi.

© Deutsche Welle Türkçe

Haber: Başak Demir

Editör: Çelik Akpınar