1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Londra'nın istemediği adam: Ömer Bekri

Karl Teofilovic11 Ağustos 2005

İngiltere’de El Kaide terör örgütünün hanesine yazılan son terör eylemlerinden sonra İngiliz polisi, özellikle başkent Londra’da yeniden saldırı olabileceği endişesiyle alarmda. Güvenlik birimleri eylemlerin ardındaki kişileri aramaya devam ederken, İngiltere’deki aşırı İslamcı çevreleri de mercek altına yatırıyor.

https://p.dw.com/p/AadX
Bekri bugün Londra'da gözaltına alındı
Bekri bugün Londra'da gözaltına alındıFotoğraf: AP

İngiltere polisinin takip ettiği kişilerden en önemlisi uzun yıllardan beri Batı dünyasına karşı verdiği kin ve nefret vaazlarıyla tanınan, Suriye asıllı İngiliz vatandaşı Şeyh Ömer Bekri Muhammed. Ömer Bekri Muhammed hakkında şu sıralar vatan hainliği yaptığı gerekçesiyle dava açılması bekleniyor. Ömer Bekri yeni yıla girerken internetten şöyle sesleniyordu:

“Bizim şeyhimiz, emirimiz Usame Bin Ladin’dir. Herkes ona hayrandır. Dünya çapındaki hücreleri ve örgütleriyle -muzaffer grup- El Kaide’dir. Bu grubun emiri odur. Sizler de El Kaide’ye katılmakla yükümlüsünüz.”

Londra’daki saldırılara ilişkin olarak Bekri, Tony Blair ile onu seçen İngiliz seçmenlerini, kanlı bir savaşın yolunu açmakla suçluyordu. Bu arada Bekri’nin, bir eylemcinin izini sürmesi için polise ifade vermeyeceğini söylemesi kamuoyunda büyük öfke yaratmıştı. Bu açıklamanın ardından birçokları, bu adamın nasıl olup da İngiltere’de yaşayabildiğini sorgulamaya başlamıştı.

İngiltere’ye sığındı

Suudi Arabistan’ın, Suriye doğumlu Bekri’yi aşırı görüşleri nedeniyle sınırdışı etmesinden sonra İngiltere, 80’li yıllarda Bekri’ye siyasi sığınma hakkı tanır. Daha sonra Bekri Londra’da İslami Hürriyet Partisi’nin yöneticisi oldu. 1996 yılında kurduğu ‘El Muhacirun’ - Muhacirler adlı örgütün daha sonra dağıldığı iddia ediliyor. Grubun başlıca hedefi, İngiltere’yi bir İslam devletine dönüştürmektir.

Sosyal konutta yaşıyor

Bekri, Londra’da ailesi ve yedi çocuğu ile bir sosyal konutta yaşıyor ve devletten aldığı binlerce sterlin ile geçimini sağlıyor. 11 Eylül olaylarından sonra gözler, “Tottenham’ın Ayetullah’ı” adıyla anılan bu radikal görüşlü kişiye çevrildi. Çünkü Bekri, 11 Eylül saldırılarını düzenleyen 19 eylemciyi “muhteşem 19’lar” diye nitelendirmişti.

Saldırılara ABD’nin sebebiyet verdiğini ima eden Bekri, Müslümanlar’ın saldırılarına Batı’nın yolaçtığını iddia ediyor. Yıllardır polisin gözetimi altında bulunan Bekri, kendisinin yanlış anlaşıldığını ve haksız yere takibata uğradığını savunuyor. İngiliz İşçi Partisi milletvekillerinden Andrew Dismore Ömer Bekri hakkında şöyle konuşuyor:

“Bence, hakkında dava açılması için yeteri kadar laf etmiştir. Sadece Yahudiler aleyhinde söyledikleri bile yeterlidir. 20 yıldan beri genç müslümanları kazanmak için yapmadığı hiçbir uğursuz eylem kalmamıştır.”

“Bekri abartılıyor”

Bazı uzmanlar, Bekri’nin etkisinin fazla abartılmaması gerektiğine işaret ederken, İngiliz hükümeti herşeye rağmen Bekri’yi engellemek ve bu tür aşırı görüşlü kişileri daha kolay sınırdışı etmek istiyor. İlgiltere Başbakanı Tony Blair şöyle konuşuyor:

“Üzgünüm ama, bu kişilerin buraya gelip hoşgörümüzü istismarına, gençlerimizi İngiltere’ye şiddet uygulamaları için tahrik etmelerine izin veremeyiz. Bunu yaptıkları takdirde, bu kişileri sınırdışı etmek zorunda kalırız.”