Lichtenstein ile Almanya arasında vergi sorunu
21 Şubat 2008Lichtenstein Başbakanı Otmas Hasler Berlin'de mevkidaşı Angela Merkel ile biraraya geldi. Hasler, vergi kaçakçılığına karşı reform çalışmaları içinde olduklarını söylerken, Merkel da, AB'nin kara parayı önleme ilkesinin uygulamaya konulmasını istedi. Lichtenstein hükümeti yolsuzluk ve vergi kaçakçılığından yana değil, ama yasal yollardan tüm dünyadan sıcak parayı çekmeye karşı da değil.
Bir CD'nin sonuçları
Lichtenstein bankalarından birinin çalışanı olduğu sanılan muhbirin yolladığı CD'deki kayıtlar sayesinde Almanya'nın önemli yöneticilerinin vergi kaçırdıkları saptanınca, vergi müfettişlerinin işi kolaylaştı. Medya'da ihbar listesinde yüzlerce kişinin adının bulunduğu haberi yer alınca, listede olan olmayan kendini ihbar edip, hapis cezası almaktansa vergisini ödeyerek kurtulmaya çalışıyor. Amerikan gazetelerinde yer alan haberlere göre, Lichtensteinlı bankacının listesinde Amerikan şirketlerinin yöneticileri de var. 35 bin kişilik Lichtenstein'ın sağladığı vergi kolaylıkları 82 milyon Alman'ı kızdırdı. Zengin Almanların vergi kaçırmasına olanak sağlayan vakıf sistemini kendilerine karşı tuzak gibi gören Almanlar öfkelerini gizlemiyor. Bunu iki ülke başbakanlarının görüşme sonrası yaptıkları basın toplantısında da hissetmek mümkündü.
Lichtenstein Vakıf Yasası
Lichtenstein Başbakanı ülkesinin vakıf hukukunun 80 yıllık olduğunu hatırlatarak vakıfların vergi kaçırmak için kurulmadığını vurguladı. Lichtenstein Başbakanı vergi reformuna gideceklerini belirtirken, Adalet Bakanı Klaus Tschütscher, vakıf modelini değiştirmeyi düşünmediklerini söyledi. "Vakfı kuran vakıf sermayesini bağışlayandır, başka türlü bir vakıf sistemi düşünmüyoruz", diyen Adalet Bakanı, yeni vakıf yasasında farklı bir ilke beklenmemesi gerektiğini vurguladı.
Sonuç olarak Alman ya da diğer yatırımcılar, gelecekte de Lichtenstein'de bir vakıf kurarak parasını bağışlayabilecek ve düşük vergi sisteminden yararlanabilecek. Almanya'nın aksine Lichtenstein'da bir vakıf için bağış yapan kişi, vakfın parasını harcamak zorunda değil, yani vakıflar kumbara gibi kullanılabiliyor. Lichtenstein Adalet Bakanı Klaus Tschütscher, bu sistemde bir şeyi değiştirmeyi düşünmediği gibi, Almanya'nın talebine de sıcak bakmıyor. "Biz Almanların hangi malı piyasaya sürdüğüne karışıyor muyuz" diyen Adalet Bakanı kendilerine, "olur da bir Alman vergi kaçırır da size getirir, vakıf modelinizi piyasadan çekin" denemeyeceği görüşünde.
Uzmanlar Lichtenstein'daki vakıfların sayısının bu ülkede yaşayanlardan fazla olduğunu, son on yıl içinde toplam vakıf sermayesinin 400 milyon franktan 20 milyar Frank'a çıktığını belirtiyor. İsviçre ile Avusturya arasında yer alan Lichtenstein Prensliği refahını borçlu olduğu bu kaynağı elinden kaçırmaya pek niyetli gözükmüyor.