1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Kuzey Kore'de gıda krizi tehlikesi

Martin Fritz / Pyöngyang17 Haziran 2005

Nükleer silahlara sahip olduğunu geçtiğimiz aylarda duyuran Kuzey Kore son 10 yılın en büyük gıda kriziyle karşı karşıya. Alman Radyolar Birliği Muhabiri Martin Fritz, Pyöngyang’tan bildiriyor…

https://p.dw.com/p/AamH
Kuzey Koreli çocuklar açlık tehlikesiyle karşı karşıya
Kuzey Koreli çocuklar açlık tehlikesiyle karşı karşıyaFotoğraf: AP

Kuzey Kore hükümeti, tarımın acil ihtiyacı üzerine, sanayi işçileriyle büro çalışanlarını son dört haftada tarlalarda çalışmaya yönlendirdi. Tarım operasyonu, şehirlerin boşalmasına neden oldu. Masa başında çalışmaya ya da fabrikalarda görev yapmaya alışkın olan çalışanlar, tarlalarda ot yoldu ve çeltik ekimine yardımcı oldu. Yönetimin şehirdekileri kitlesel şekilde harekete geçirmesi işe yaradı ve ekim zamanında tamamlanarak gelecek yılın hasadı güvence altına alındı.

Kuzey Kore’de tarım alanında yaşanan sorunların temelinde, başta ülkedeki traktör sayısının yetersizliği ve mazot sıkıntısı yatıyor. Ekimin zamanında yapılabilmesi, işte bu güçlüklerden dolayı ancak yüz binlerce kol gücü harekete geçirilerek başarılabildi.

Ancak büyük harekatın başarılı olması, Kuzey Kore’nin 90’lı yılların ortasında karşılaştığı gıda krizinin benzeriyle bu yıl içinde yüz yüze gelmesini engelleyemeyecek. Gelişen yeni durum, şimdiye kadar Kuzey Kore nüfusunun üçte birine gıda desteği sağlayan BM Gıda Programı açısından da olumsuz bir haber anlamına geliyor. Çünkü uluslararası kurum, söz konusu desteğini devam ettirebilmesi için yeterli maddi kaynağı toplayamadı.

Ülkede gıda yetersizliği

BM Gıda Programı’na en büyük desteği sağlayan ülkelerin başında Güney Kore, Japonya ve ABD geliyor. Siyasi gözlemciler, Kuzey Kore yönetimi ile yaşanan nükleer krizin, bu ülkelerin yaptığı bağışların gerilemesine yol açtığına işaret ediyor. BM Gıda Programı yöneticileri, fona yeni kaynak aktarılmaması halinde, Kuzey Kore’de şimdiye kadar gıda desteği sağlanan kişi sayısının 6 milyon 500 binden 1 milyon 500 bine gerileyeceğini kaydediyor.

Kuzey Kore yönetiminin uygulamaya koyduğu ekonomi reformu, ülkede yaşanan krizi besleyen bir başka etken. Yeni düzenlemeler uyarınca vatandaşın gıda ihtiyacının yalnızca yarısı devlet tarafından karşılanacak. Vatandaş diğer yarısını ise ya kendisi parasını ödemek suretiyle piyasadan temin edecek ya da kendisi yetiştirecek.

Ancak aşırı enflasyon, sıradan Kuzey Koreli’nin gıda maddelerinin yanına dahi yaklaşmasını imkansız hale getiriyor. Ortalama maaş ile yalnızca üç kilo pirinç satın alınabiliyor. Yalnızca köylerde yaşayan bir yakını bulunan ya da şehirde küçük de olsa bir tarlayı ekip biçebilen ayakta kalabiliyor. BM Gıda Programı yöneticileri ise reformların ülkedeki gıda desteğine acil ihtiyaç duyanların sayısına yenilerini eklediğine işaret ediyor.

Gorbaçov modeli

Kuzey Kore yönetimi, ekonomide reformlar yürürlüğe koyarken, Pazar ekonomisine geçişi öngören Çin modelini değil, Gorbaçov tarzını kendine rehber ediniyor. Kuzey Kore lideri Kim Jong İl de son Sovyetler Birliği Başkanı Mihail Gorbaçov gibi hafif sanayiyi ihmal ediyor, daha da yoksullaşmış bir işçi kesiminin doğmasına neden oluyor.