1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Kuzey Kıbrıs'ta kördüğüm

Selim Sayarı / Lefkoşa16 Aralık 2003

Kuzey Kıbrıs’ta başa baş geçen propoganda kampanyaları sandığa da aynen yansıyınca, siyasal görünüm tam anlamıyla kördüğüm oldu. Denktaş yanlılarıyla muhalefetin çıkardığı 25’şer milletvekilli tablo, yıllardır sorunlarla boğuşan Kuzey Kıbrıs’ta yeni bir sorun daha yarattı...

https://p.dw.com/p/AbTF
Denktaş'ın hükümeti kurma görevi kime vereceği merakla bekleniyor
Denktaş'ın hükümeti kurma görevi kime vereceği merakla bekleniyorFotoğraf: AP

Annan Planı’nın referandumu sayılan kritik seçimlerin iktidarla muhalefet arasında tam eşitlikle sonuçlanması, şimdi bunun nasıl ve kimlerle aşılacağı sorusunu gündeme getirdi. İktidardaki Ulusal Birlik Partisi’yle Demokrat Parti’nin, muhalefetteki Cumhuriyetçi Türk Partisi’yle Barış ve Demokrasi Hareketi’nin 25’er milletvekili çıkarması üzerine kilitlenen meclis aritmetiğinden çıkış yolları aranıyor.

Muhalefet partilerinin seçim öncesinde iktidarla ortaklık kurulmaması yönünde imzaladığı protokol, işbirliği olasılıklarının önünde engel oluşturuyor. Kuzey Kıbrıs’taki hükümetin Başbakanı Derviş Eroğlu, istifasını Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş’a sundu. Böylece seçim sonrasındaki anayasal süreç başladı.

Hükümetin istifasını kabul eden Denktaş, parlamentoya giren 4 partinin liderlerine uzlaşma çağrısı yaptı. Tıkanıklığın aşılması için işbirliği yollarının denenmesini önerdi. Türkiye Dışişleri Bakanı Abdullah Gül’le görüştüğünü açıklayan Denktaş, Ankara’nın da seçim sonuçlarını değerlendirdiğini, formüller üzerinde çalıştığını söyledi.

Görüşmeler başlıyor

Ortaya çıkan tabloda iktidarın ve muhalefetin 25’er milletvekili çıkarması, 3’lü koalisyon olasılığını gündeme getiriyor. Yarından itibaren liderlerle ayrı ayrı görüşecek olan Denktaş da aynı arayışta. Muhalefeti devleti ortadan kaldırmaya çalışmakla suçlayan Denktaş’ın, hükümeti kurma görevini, sandıktan ikinci sırada çıkan UBP lideri Başbakan Eroğlu’na verme eğiliminde olduğu anlaşılıyor. Ancak görev iktidar bloku lideri Eroğlu’na ya da muhalefet kanadını temsil eden Talat’a da verilse değişen birşey olmayacak.

Bu durumda tek çıkış yolu olarak 3’lü koalisyon formülü olarak görülüyor, ancak anahtar durumundaki Demokrat Parti lideri Serdar Denktaş’ın Cumhurbaşkanı‘nın oğlu oluşu muhalefet partileriyle böyle bir olasılığı uzaklaştırıyor. Zira Denktaş’ı görüşmecilikten alacakları vaadiyle seçime giren muhalefet partileri, iktidarla işbirliği yapmama konusunda protokol imzalamıştı. Denktaş’ın liderlerle görüşecek hükümeti kurma görevini muhtemelen Eroğlu ve Talat’a verecek.

İkinci bir seçim de olabilir

15’er günlük bu girişimlerden sonuç çıkmazsa anayasaya başvurulacak. Anayasaya göre, hükümet kurulamazsa 60 gün içinde tekrar seçime gidilecek. Ancak erken seçim olasılığına muhalefet lideri Talat sıcak bakmıyor. Talat’a göre, 60 gün sonra yapılacak seçimler hazırlıklarla birlikte 3 ay alacak bu sürede Rumlar‘ın Avrupa Birliği’ne kabul tarihi olan 1 Mayıs 2004’e yaklaşılacak ve böylece iki taraf arasında müzakere imkanı ortadan kalkacak.

Kıbrıs’taki hükümet kurma çabalarında Ankara belirleyici rol oynayacak. Türkiye hükümetinin Kıbrıs’taki tüm partilerle ”büyük koalisyon” oluşturulması fikri de değerlendiriliyor.

Rumlar müzakere bekliyor

Rum Kesimi de olasılıkları değerlendiriyor. Sandıktan çıkan sonucu çözüm ve Avrupa Birliği beklentisinin zaferi olarak değerlendiren Rumlar, bir an önce müzakerelerin başlamasını çözümün ilk koşulu olarak görüyor. Kuzey Kıbrıs’ta çıkan tabloyu şöyle özetlemek mümkün. Annan Planı’na ”evet” ve ”hayır” diyenler arasında yazı tura atıldı, ancak para dik durdu.