Kuzey Irak'a müdahale, tehlikeli sonuçlar doğurabilir
21 Temmuz 2005
Türkiye daha önceki sınır ötesi operasyonlarda Irak Kürtleri arasındaki düşmanlıktan yararlanabiliyordu ve Türkiye sınırında olup bitenler Saddam Hüseyin rejiminin umrunda değildi. Ama ikinci Irak savaşından sonra durum değişti. Ülkede artık ABD’nin sözü geçiyor. Ezeli rakibi Barzani ile barışan Kürt Celal Talabani de yeni Irak’ın Devlet Başkanı. Müdahale durumunda Türk silahlı kuvvetleri Kürtler’in yoğun direnişiyle karşılaşır. Üstelik ülkedeki güvensizliğin daha da artmasına göz yummayacak olan ABD de NATO müttefikini Irak’ı terketmeye zorlamak durumunda kalabilir.
Türkiye, PKK’yı terörist örgüt olarak vasıflandıran ABD’den örgütü dağıtıp elebaşlarını yakalamasını istemekte haklıdır. Ancak bu işi bizzat yapmaya kalkışması, ne on yıllardır ihmal edilen güneydoğuda durumun iyileşmesine, ne de muhtemel intihar saldırganlarını bu çılgınlıktan vazgeçirtmeye yarar. Üstelik Brüksel’e de 3 Ekim'de başlaması öngörülen Türkiye ile AB arasındaki tam üyelik müzakerelerini iptal etmekten başka çare kalmaz.
ABD de Kuzey Irak ile ilgili planlarını bir an önce açıklamalıdır. Sürekli çatışma ortamındaki bu önemli bölgede güvenilir müttefiki olan Türkiye’nin sınır güvenliği ile ilgili anlaşılabilir endişeleri kulakardı edilemez. Yoksa Washington, er veya geç bir Kürt devleti kurulmasının kaçınılmaz olduğunu mu düşünüyor? Şayet ABD siyasi gücünü kanıtlamak istiyorsa o zaman PKK ve elebaşlarıyla ilgili inandırıcı stratejiler geliştirmek surretiyle Türkiye’yi teskin etmelidir.