Kurey görevinde kalıyor
20 Temmuz 2004
Gazze Şeridi’nde tırmanan gerginlik yüzünden Filistin yönetiminde başgösteren krizi aşma çabaları sürüyor. İstifa etmek isteyen ve dün bu konuda kararlı olduğunu açıklayan Filistin Başbakanı Ahmed Kurey’in görevini sürdüreceğini Arafat’ın danışmanları tarafından açıklandı. Kurey, Gazze’de kaçırılma olaylarının ardından güvenlik birimlerinin yapılanması konusundaki anlaşmazlık nedeniyle Arafat’a istifasını sunmuştu.
Arafat, Gazze Şeridi’ndeki yoğun protesto gösterileri nedeniyle yakın akrabası Musa Arafat’ı güvenlik şefliğine atayan kararını dün geri almak zorunda kalmıştı. Arafat iki gün önce azledilen General Abdülrezzak El Mecidi’yi de tekrar görevine atadı, ancak Musa Arafat’ı da yardımcılığına getirmişti. Arafat ayrıca haftasonu da Filistin güvenlik birimlerinin üç çatı altında toplanmasını onaylanmıştı. Bu konuda Arafat’a BM’den de baskı geliyor. BM Genel Sekreteri Kofi Annan, Arafat’tan güvenlik sisteminde reforma gitmesini istedi.
El Fetih çöküyor mu?
Arafat’a yönelik uluslararası baskı artarken, İsrail basını da Gazze Şeridi’ndeki anarşik olaylarla ilgili değerlendirmelerinde Filistin liderinin tasfiye edilmekte olduğunu ve El Fetih örgütünün çöktüğünü yazıyor. Filistin tarafından da Arafat’ın etrafında bölünmeler olduğu yönünde değerlendirmeler yapılıyor.
Siyasi analizleriyle tanınan Filistinli Hişam Abdullah, El Fetih bünyesindeki iki gruptan birinin Başkan Arafat’ı desteklediğini ve bu grubun nüfuzunu koruduğunu söylüyor. Arafatçıların, siyasi ve mali reformlar için ABD’den gelen baskıya boyun eğmemekle birlikte barış görüşmelerine de karşı olmadığını belirten Abdullah ikinci grubu ise şöyle tarif ediyor:
”İkinci grubun başındakiler de El Fetih’in yönetici kadrosundan ama nüfuz sahibi değiller. Bu grup barış için her fırsatın değerlendirilmesini isitiyor ve İsrail’in Filistinliler ile görüşmeden Gazze Şeridi’nden çekilmek istemesine de ses çıkarmıyor. Ve bu grup başta güvenlik birimleri olmak üzere özerk yönetimin bütün kurumlarıyla yeniden tanzim edilmesini de istiyor.”
"Dahlan’ın parmağı var"
Eski İçişleri Bakanı Muhammed Dahlan’ın anarşiden çok ”düzenli kaosu” andıran gelişmelerde mutlaka parmağı olduğunu söyleyen Hişam Abdullah, ”Gazze’de olup bitenler, en üst düzeydeki iktidar mücadelesinin yeni bir perdesi ve El Fetih ile yakından ilgili. Çünkü başka hiçbir örgüt bu çatışmaları ve adam kaçırma olaylarını tertipleyecek imkana sahip değil” diyor.
Peki özerk yönetim çökerse ne olur? Yaser Arafat’ın yerini kim doldurabilir? Diyaloğa açık olan Dahlan’ın Washington ve Kudüs’ün onayını alacağını söyleyenler çoğunlukta. Başbakan Ahmed Kurey’in durumu farklı. Kurey’in karıştığı çimento skandalı hala unutulmadı. Başbakan, güvenlik duvarının inşasında kullanılmak üzere İsrail’e çimento satmakla suçlanmıştı. Hişam Abdullah, bu skandalın özerk yönetimi yolsuzluk ve adam kayırma şaibesi altında bıraktığını belirtiyor.