1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Kredi alanlar çaresiz

Klaus Dahmann14 Haziran 2012

İspanya da borç krizinin pençesinde. Gayrimenkul piyasasındaki çalkantılardan sonra boyutları büyüyen kriz ülkede işsizlik oranını yüzde 25’e tırmandırdı. Konut kredisi ile ev alanlar borçlarını geri ödeyemiyor.

https://p.dw.com/p/15EEe
Fotoğraf: AP

Eduardo Cochago pek uzun boylu sayılmaz. Hafif tıknaz Ekvatorlu'nun üzerinde ekoseli bir gömlek ve bir kot pantolon, elinde ise tahliye kararı ve bankanın belgeleri var. Bu belgelere göre, Eduardo'nun bankaya 100 bin eurodan fazla borcu var, ancak evi için aldığı kredinin taksitlerini ödemeye gücü kalmamış.

Eduardo 14 yıl önce gelmiş İspanya'ya inşaatlarda kolaylıkla iş bulmuş, iyi de para kazanmış. Ardından da kendine bir ev almış. Emlakçıların o yıllarda göçmenleri gözlerine kestirdiklerini söyleyen Eduardo, "Bir yabancı görünce, hemen ‘Bunun bir daireye ihtiyacı vardır' diyorlardı. Ne de olsa, yedi kişi tek bir odaya sığıştığımızı ve biraz olsun onurlu bir hayat sürebilmemiz için kendimize ait bir yuvaya ihtiyacımız olduğunu biliyorlardı” şeklinde konuşuyor.

Eduardo, sabahları verdikleri kahve arasında bile emlakçıların kendilerine teklifler getirdiğini, yüzde 100 finansman seçeneği sunarak hiçbir risk olmadığını ve sadece bir imza atmalarının yeteceğini söylediklerini anlatıyor.

Konutlar değer kaybediyor

Eduardo'nun konut kredisini geri ödemek zorunda olduğu banka, şimdilerde manşetlerden inmiyor. Bankia adlı banka, 2010 sonunda aralarında gayrimenkul işine ağırlık vermiş olan dev Caja Madrid'in de bulunduğu bir dizi bankanın birleşmesinden oluşmuştu.

Konut kredisinin 65 bin euroluk bölümünü geri ödediğini, ancak eşi ve 10 yaşındaki kızları ile birlikte oturduğu dairenin artık bankaya ait olduğunu ve aşırı değer kaybettiğini belirten Eduardo, "Dairenin fiyatı 263 bin euroydu, şimdi ise sadece 55 bin euro ediyor. Nereden mi biliyorum?! Kiralık bir daire bakmak için bir emlakçıya gittim, bana ‘satın almak en hesaplısı' dediler ve artık bankaya ait olan, ama benim hâlâ oturduğum dairemi bana önerdiler!” diyor.

Hatta emlakçı, Eduardo'ya tekrar bir finansman önermiş, hem de herhangi bir güvence ya da kefil istemeden.

Fakat Eduardo artık böyle tekliflere yanaşmıyor.

Eduardo'nun ümidi yeni yasa

İspanya'da bir süre önce yürürlüğe giren bir yasaya göre, kredisinin taksitlerini artık ödeyemeyecek durumda olan borçlular, daireleri bankanın mal varlığına geçtiği takdirde belli şartlar altında geri kalan borçlarını ödemekten muaf tutuluyor.

Bu yasadan medet uman Eduardo, oturduğu dairede kiracı olarak kalabilmeyi ümit ediyor. Komşuları ve benzeri mağdurların bir araya geldiği bir yardım derneğinin desteğiyle de bankayla müzakereleri sürdürüyor. Bir dernek çalışanı birçok vakada olumlu sonuç aldıklarını şu sözlerle dile getiriyor:

"Çabalarımız işe yarıyor. Bugüne kadar 77 dairenin tahliyesini engelleyebildik. Eğer burada başarılı olamazsak, bankaları daire sakinlerinin kaldırabileceği bir kira anlaşması konusunda ikna etmeye çalışıyoruz. Böylece daha önce dairenin sahibi olanlar, şimdi gelirlerinin yüzde 30'unu kira olarak verip evlerinde oturmaya devam edebiliyor.”

Aktivistlerden tahliye karşıtı eylem

Eğer Eduardo dairede oturmaya devam edebilmesi konusunda bankayı ikna edemezse, Madrid'de diğer birçok dairenin tahliyesinde yaşananlar tekrarlanabilir. Tahliye günü aktivistler internet üzerinden ve kısa mesaj ile iletişim kurup buluşuyor ve daireye polisin girmesini engelliyor. Hatta zaman zaman böyle eylemler tahliyelerin geçici olarak ertelenmesini bile sağlayabiliyor.

© Deutsche Welle Türkçe

Reinhard Spiegelhauer (Madrid) / Çeviri: Aydın Üstünel

Editör: Ercan Coşkun