Kosova'daki şiddet kaygılandırdı

Sırbistan’a bağlı Kosova’non başkenti Priştin’de geçen hafta sonu, Kosova’nın Sırbistan’dan tam bağımsızlığını isteyen bir hareket tarafından düzenlenen mitingde iki Kosovalı Arnavutun ölümüyle sonuçlanan olaylar nedeniyle hem Kosova’daki hem de AB’deki politikacılar sukünet çağrısında bulundu. Kosova’da bağımsızlık yanlısı protesto hareketi, olaylardan polisi suçlu tutsa da, ülkedeki tüm siyasi partilere mensup politikacılar, şiddetin yeniden başgöstermesini kınadı.

Kosova Devlet Başkanı Fatmir Sejdiu, protesto göstelerinin şiddete dönüşmesinden dolayı kızgınlığını saklamazken, bu tür eylemlerin Kosova’nın itibarını zedeleyeceği ve ülkenin statüsüne ilişkin görüşmeleri tehlikeye düşüreceği uyarısında bulundu, ama herkesin protesto etme ve düşüncesini ifade etme hakkı olduğunu da ekledi.

Olaylar soruşturulacak

Kosova Polis Teşkilatı Sözcüsü Veton Elshani de olayların bağımsız bir komisyon tarafından soruşturulacağını ilan etti: “Hükümet binası çevresindeki güvenlik kordonunu aşmak isteyen iki kişinin yaşamını yitirmesi üzüntü verici. Göstericiler, hükümet binasını korumak ve asayişi sağlamak için polisi önlem almaya zorladılar. Kosova’daki Polis Teşkilatı, ölümlere yolaçan olayların bağımsız bir komisyon tarafından araştırılmasını sağlayacak. Böylece şeffaflık politikaları teminat altına alınmış olacak. Başbakan, bağımsız soruşturma meselesine tam destek veriyor.”

Avusturya’nın başkenti Viyana’da Kosova’nın gelecekteki stüsünün görüşüldüğü müzakerelere parlamento ve hükümet adına katılan heyeti de Pazar günü Priştine’ye geldi. Heyetin üyeleri ile Kosova Başbakanı Agim Çeku, yaşanan şiddet olaylarının kabul edilemez olduğunu bir kez daha vurguladı; bunun Kosova’nın istikrarına ve çıkarlarına zarar vereceğine işaret etti.

Görüşmeler tehlikeye girer mi?

BM’in Kosova özel temsilcisi Martti Ahtisaari’nin basın sözcüsü Remi Dourlot ise şiddet olaylarının Viyana’daki statü görüşmelerini tehlikeye sokmadığın ileri sürdü: Dourlot, “Biz her zaman söylediğimiz gibi, şiddetin bölgedeki süreci rayından çıkartmasına izin vermeyeceğiz. Hafta sonunda olup bitenler ve iki insanın kaybı çok üzücüdür. Şiddetin tırmanmamasını ümit ediyoruz, ayrıca, medyadan izlediğimiz kadarıyla, göstericilerin şiddet eylemlerini kınama ve sükuneti sağlama doğrultusunda Priştine yönetiminin de görüş birliği içinde olduğunu ümit ediyoruz. Ve olayın başka dalgalanmalara yol açmamasını diliyoruz,” dedi.

Viyana’daki görüşme sürecinin sağlıklı bir biçmde yürütülebilmesi için radikal unsurlara karşı köklü önlemler alınmasını talep eden Lüksemburg Dışişleri Bakanı Jean Asselborn ise şöyle konuştu: “Kosova ve Sırbıstan’a ilişkin büyük sorumluluk taşıdığımız bilinmelidir. Süreç yıllardır devam ediyor ve herkes, statü konusunda sonuçta bir karar çıkacağını bilmek zorundadır. Bu nedenle de her iki taraftaki aşırı pozisyonların giderilmesi gerekmekte. Sırbistan ile Kosova barış içinde yan yana yaşamasını beceremediği taktirde, Kosova’daki Arnavutlara da, Kosova’lı Sırplara da barışı götürmemizin mümkün olmayacağını bilmeliyiz. Ne yazık ki bu yönde olaylar olmuştur, ama biz şimdi Ahtisaari’nin diyalog hedefli pozisyonuna destek olmalıyız. Viyana’da diyalog hakikaten gerçekleşirse, o zaman biz AB olarak hedefimize ulaşmış sayılırız.”