Kosova'da sorunlar çözüm bekliyor
19 Nisan 2004
Kosova’daki zaman zaman artan şiddet olayları ”sorunun uzun dönemli ve köklü çözümü nedir?” sorusunu tekrar uluslararası platforma taşıdı. Siyaset bilimciler, bölgedeki temel sorunların çözülmemesi durumunda bu tür olayların devam edeceği kanısındalar. Alman politikacılar ise Kosova sorununun çözülmesi için birbirinden farklı reçeteler sunuyor.
Almanya’da, Bertelsmann Vakfı’nın Kosova Projesi’nde görev yapan Balkanlar uzmanı Wim van Meurs, bölgeye olan ilginin bilimsel düzeyde hep var olduğunu belirtiyor. Politikacıları bu konuda eleştiren van Meurs, ”Politika açısından Kosova’ya ilgi, ancak geçen ay yaşandığı gibi kanlı olaylar yaşandığında oluyor. NATO bombardımanının beşinci yılını doldurmasının da bu ilgide payı olabilir" diyor.
"Yeni bir BM kararı"
Siyaset bilimciler, bölgede güvenlik, barış ve refah önündeki temel sorunun, Kosova’nın statüsündeki belirsizlik olduğunu savunuyor. Son dönemde Sırplar ve Arnavutlar, en azından kayıpların akıbetinin araştırılması ya da enerji ihtiyacının karşılanması gibi bazı temel sorunları çözme amacıyla görüşmelere başlamışlardı.
Ancak son olaylar, siyaset bilimcilerin tespitini haklı çıkardı. Balkanlar uzmanı Wim van Meurs, yeni bir BM kararı alınmak suretiyle Kosova’da BM misyonunun süresiz hale getirilmesi gerektiğini savunarak, ”Belgrad’ın da kabul ettiği gerçek şu ki; Kosova tekrar Belgrad’ın egemenliği altına giremez. Diğer yandan, Kosova’da hukuk devletinden, insan haklarına kadar belirli standartların nasıl sağlanacağı sorusu var” diye konuşuyor.
Alman politikacıların çözüm önerileri
Bunun yanında Kosovalı Arnavutlar‘ın bağımsızlık talepleri, Belgrad tarafından kabul edilmiyor. Uluslararası düzeyde olduğu gibi Almanya’daki politikacıların da sorunun çözümü konusundaki reçeteleri birbirinden farklı. İktidardaki Sosyal Demokrat Parti’den Gernot Erler, ”Uluslararası toplumun Kosova’nın statüsü belirlenmeden yapması gereken, farklı etnik grupların birlikte barış içinde yaşamalarını sağlayacak standartları yerleştirmek: İnsan ve vatandaş hakları gibi” görüşünü savunuyor.
Hükümetin küçük ortağı Yeşiller Partisi ise sorunun Balkanlar’daki tüm ülkelerin katılımıyla düzenlenecek uluslararası bir konferans yoluyla çözülmesinden yana. Yeşiller bu sayede, sorunu bizzat yaşayanların ortak bir yol bulabileceğine inanıyor. Ana muhalefetteki Hristiyan Birlik Partileri ise bu görüşü desteklemekle beraber öncelikle statü sorunun halledilmesi gerektiğini düşünüyor.