1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Kosova’da nihai statü için geri sayım

Christoph Wöss26 Ocak 2007

Uluslararası hukuk uyarınca Sırbistan’a bağlı olan, ancak 1999 yılından bu yana BM idaresinde bulunan Kosova Eyaleti’nin geçici statüsü bu yıl içerisinde değişecek. BM’nin Kosova Özel Elçisi Martti Ahtisaari, bölgenin gelecekteki statüsü ile ilgili hazırladığı planı Kosova Temas Grubu’na teslim etti.

https://p.dw.com/p/AZWi
Ahtisaari planını 2 Şubat'ta kamuoyuna açıklayacak
Ahtisaari planını 2 Şubat'ta kamuoyuna açıklayacakFotoğraf: AP

Almanya, Fransa, İtalya, İngiltere, Rusya ve ABD’den oluşan Temas Grubu temsilcileri, kendilerine sunulan belgeleri inceleyecekler. Ahtisaari’nin Kosova Planı, eyalette yaşayan azınlık gruplarının korunma altına alınmasını ve uluslararası topluluğun güçlü bir biçimde varlık göstermesini öngörüyor.

Ahtisaari, somut önerilerin 2 Şubat günü Belgrad ve Priştine’ye sunulacağını, aynı gün konuyla ilgili bir raporun da BM Güvenlik Konseyi’ne teslim edileceğini açıkladı.

Kosova Temas Grubu’nun batılı üyeleri Ahtisaari’nin planını desteklerken, Rusya’nın plan konusunda son derece çekimser olduğu bildiriliyor. NATO ise Kosova’nın gelecekteki statüsü kapsamında AB ile daha yoğun ilişki içine girmek ve Kosova’nın istikrarı için katkılarını devam ettirmek istiyor. NATO, bu çerçevede bölgedeki Uluslararası Barış Gücü KFOR’un önemli rol oynacağına da dikkat çekiyor.

Görüş ayrılığı büyük

Kosova’nın gelecekteki statüsü konusunda uluslararası arabulucular, şimdiye kadar ellerindeki her türlü imkanı denediler, ama nafile! Sırplarla Kosova’lı Arnavutlar arasında yapılan görüşmelerdeki sorunu, BM Kosova Özel Elçisi Ahtisaari, “Sürdürülen görüşmeler, taraflar arasında büyük görüş ayrılığı bulunduğunu ortaya koydu. Belgrad herşeye evet diyordu, yalnızca Kosova’nın bağımsızlığını kabul etmeye yanaşmıyordu. Priştine ise bağımsızlık dışında hiçbir alternatif tanımıyordu” diye anlatıyor.

Seydiu "acı dolu geçmiş"i hatırlattı

Kosova Devlet Başkanı Fatmir Sejdiu, Kosova’daki müslüman Arnavutlar’ın neredeyse bir yüzyıldan beri baskı altında yaşadıklarını, bu baskıların kitlesel kıyımlar ve zoraki sürgünler ile zirveye ulşatığını ve 1999’da NATO’nun hava operasyonlarına yolaçtığını anımsatıyor ve şöyle devam ediyor: “Biz Kosovalılar’ın vahşet dolu bir savaşa dönüşen acı bir geçmişi vardır. Bu savaşın, biz ve komşularımız için kötü sonuçları olmuştur. Ancak şimdi iyi bir gelecek için gücümüzü seferber etmek istiyoruz. Ve Kosova’nın geleceği, onun tam bağımsızlığıdır.”

Kosova’nın iki milyon nüfusu var. Her 10 kişiden 9’u Arnavut. Özellikle güneyde, tek bir Sırp köyü olmayan yöreler, fes ile dolaşan insanlar, camiler dikkat çekiyor. Ancak, sokakta görüntü böyle olmasına rağmen, hemen her yerde Sırp azınlık da olduğu belirtiliyor. Kosova’lı Sırpların lideri Oliver İvanoviç, bu yüzden Kosova’nın bağımsızlığının sözkonusu olamayacağı görüşünü savunuyor.

Planın Sırplara ilişkin kısmı

BM Kosova Özel Elçisi Ahtisaari’nin planı, Sırp azınlığını kendi idari birimini oluşturmasını, kendi güvenlik görevlilerini tayin etmesini, kendi yöresindeki okullarda Sırpça eğitim verilmesini, yani, merkeziyetçiliğin dağıtılmasını öngörüyor. Sırbistan’ın geleneksel dostu konumundaki Rusya’nın, Kosova bağımsızlığını kazanırsa, bunu Çeçenistan’ın da izleyeceği yönündeki çekinceleri Almanya tarafından giderilmeye çalışılıyor. Ancak Rusya, Ahtisaari’nin planına BM Güvenlik Konseyi’nde veto verse bile, Amerikalılar ile Avrupalılar’ın, BM’in devre dışı bırakılabileceği bir B planı da olduğu iddia ediliyor.