1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Kosova Savaşı’ndan 10 yıl sonra acılar hâlâ taze

Filip Slavkovic / DW24 Mart 2009

Dönemin Sırp yönetiminin Kosovalı Arnavutlara yönelik baskı ve katliamlarına NATO’nun yanıt vermesinin üzerinden 10 yıl geçti. Yaşanan acıların izleri ise silinmedi.

https://p.dw.com/p/HIEG
24 Mart 1999 tarihli bu fotoğrafta dönemin Sırp birlikleri, Piriştine yakınlanında görülüyor.
24 Mart 1999 tarihli bu fotoğrafta dönemin Sırp birlikleri, Piriştine yakınlanında görülüyor.Fotoğraf: AP

Kosova'nın güneyindeki Küçük Kruşa köyünde bundan 10 yıl önce bir katliam yaşandı. Sırp milisler, yaklaşık 100 Arnavut'u öldürdü. Aradan geçen 10 yıla rağmen, kurbanların yakınları hala acılarını unutmadı.

Kosova’nın güneyindeki Küçük Kruşa köyündeki kadınların çoğu, bundan 10 yıl önce, 26 Mart 1999 tarihinde Sırp birliklerinin köylerine yaptığı baskında eşlerini, babalarını veya oğullarını kaybettiler.

Kosovalı Arnavutlar, kayıp yakınlarının fotoğraflarıyla protesto gösterisinde.
Kosovalı Arnavutlar, kayıp yakınlarının fotoğraflarıyla protesto gösterisinde.Fotoğraf: AP

Sofiye Raşkay, o günden sonra oğlunu ve eşini bir daha hiç göremediğini anlatıyor: "Sırp polisi ve askerleri biz kadınları köyden kovdu. 10 yaşından küçük olan erkek çocukların bizimle gelmesine izin verdiler. Bize ”Arnavutluk’a gidin veya Drin nehrinde boğulun” dediler. Nehrin öteki yakasındaki köye ulaşmayı başardık. Üç gün orada kaldık. Daha sonra sınıra kadar yürüyerek, Arnavutluk’a geçtik."

Toplu katliam

Sırp milisler, köyün geride kalan erkeklerini ise bir evde toplayarak, makineli tüfeklerle ateş açtı. Daha sonra da 115 ceset yakıldı. Kurbanların çoğunun hala kayıp olarak nitelendiği bu olaydan sadece 6 kişi kurtuldu. Kruşa köyünden yaklaşık 200 kadın ve çocuğun sığındığı Drin nehrinin karşı kıyısındaki köyde yaşayan Dile Prekpalay olayı unutmuyor:

"Bize evlerimizi iki saat içinde terk etmemiz için söylendi. Nehrin karşı kıyısında ne olduğunu biliyorduk. Çok uzakta olmadığımız için olup, bitenleri dürbünle izleyerek, her şeyi görmüştük. Sırpların zırhlı araçlarını ve Sırp birliklerinin insanları köylerinden nasıl sürdüklerini gördük." Dile Prekpalay ve ailesi de, bölgedeki diğer Arnavutlar gibi Arnavutluk’a doğru kaçmaya başlamış.

Acılar hâlâ taze

Prekaz Zerstörte Häuser in Kosovo
Fotoğraf: picture-alliance / dpa

Melfita Ramadani, o gün yaşadıklarını anlatırken, gözyaşlarına zor hâkim olmaya çalışıyor. Ramadini yaşadıklarını "geriye sadece bir oğlum kaldı. Eşim vurulduğu zaman, biz bir yıllık evliydik. Hamileydim, köyümden sürüldüm, kaçtığım Arnavutluk’ta doğum yaptım, geriye dönmeden bir kaç gün önceydi" sözleriyle anlatıyor.

Küçük Kruşa köyünün kadınları, Arnavutluk’ta sınır kenti Kukes ile Adriyatik kıyısındaki Durres mülteci kamplarına yerleştirildi. Savaşın bitmesinden hemen sonra 14 Temmuz 1999 tarihinde de köylerine geri döndüler.

Sofiye Raşkay kendisi ile birlikte bir kızı ve torunlarının sağ kalmayı başardığını belirtiyor. Raşkay, "geri döndüğümüz zaman tüm evlerin yandığını ve yıkıldığını gördük. Büyük baş hayvanlar, köpekler, tüm canlılar öldürülmüştü. Burada hiç bir şey kalmamıştı, her şey ölmüştü" sözleri ile köyün halini anlatıyor.

Geçim derdi

Kosovo
Fotoğraf: AP

Kruşa köyünde yaşanan katliamın ardından, Lahey’deki savaş suçları mahkemesinde dava açıldı. Köyün kadınları ve çocuklarına uluslararası örgütler tarafından yardım edildi. Ancak bir süre sonra yardımlar kesildi, geride kalanlar yalnız bırakıldı. Bunun üzerine yaklaşık yedi yıl önce köyde ”Heifer” isimli uluslararası bir yardım kuruluşunun desteği ile çiftçiler derneği kuruldu. Silveta Haydari’nin de aralarında bulunduğu 50 kadına inek hediye edildi. Haydari, projeden çok memnun olduğunu, böylelikle ürettikleri süt ve peyniri satabildiklerini belirtiyor. Proje sayesinde yaklaşık 80 aile geçinebiliyor.

NATO’nun 78 gün süren operasyonu

Luftangriff auf Belgrad
Fotoğraf: AP

NATO’ya ait savaş uçakları, eski Yugoslavya topraklarını hedef alan hava saldırılarına bundan tam 10 yıl önce, 24 Mart 1999’da başlamıştı. Sırbistan, Kosova ve Karadağ’daki askeri ve sivil bölgeleri hedef alan bombardıman 78 gün sürdü. NATO’nun hedefi, Kosova’daki Arnavutlara yapılan baskılara son verilmesini sağlamaktı. Sırp yönetimi, o dönemde Kosova’nın bağımsızlığı için gerilla savaşı yürüten Arnavutlardan oluşan Kosova Kurtuluş Ordusu’na (UÇK) karşı mücadele veriyordu.

NATO’nun hava harekâtına başlaması üzerine, Sırp güvenlik güçleri yaklaşık 700 bin Arnavut’u Kosova’yı terk etmeye zorladı; birçok bölgede sivillere yönelik katliamlar düzenlendi. Savaş sırasında en az 5 bin Arnavut öldürüldü. NATO’nun bombardımanları sonucu ise en az 2 bin 500 Sırp yaşamını yitirdi.

Kosova, 17 Şubat 2008 tarihinde Sırbistan’dan tek yanlı olarak bağımsızlığını ilan etti. Kosova’nın bağımsızlığı Batılı ülkelerin çoğu tarafından tanındı. Ancak aradan geçen 10 yılda, savaşın yaraları tam olarak sarılmadı.