1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Koalisyon anlaşmasında neler var?

12 Mart 2018

Almanya'da Pazartesi günü imzalanan koalisyon anlaşması Türkiye ile AB müzakerelerinde yeni fasıl açılmamasını öngörüyor, Gümrük Birliği'nin güncellenmesini koşula bağlıyor. İşte anlaşmadan satır başları...

https://p.dw.com/p/2uCUo
Deutschland Unterzeichnung Koalitionsvertrag
Fotoğraf: picture-alliance/dpa/AP Photo/M. Schreiber

"Avrupa için yeni bir uyanış, Almanya için yeni bir dinamik, ülkemiz için yeni bir birliktelik" başlığını taşıyan 177 sayfalık koalisyon anlaşması Hristiyan Birlik partileri (CDU/CSU) ve Sosyal Demokrat Parti (SPD) tarafından Pazartesi günü Berlin'de imzalandı. Peki anlaşmadaki kilit noktalar neler?

Mülteciler ve aile birleşimi: CDU, CSU ve SPD arasındaki önceki büyük koalisyon, geçici koruma statüsündeki mültecilerin aile birleşimi hakkını askıya almıştı. Yeni koalisyon anlaşmasına göreyse bu sayı, ayda bin kişiyle sınırlandırılacak. Öte yandan kabul edilecek toplam sığınmacı sayısına da yılda 180 ila 220 bin sınırı getiriliyor.

Avrupa: Anlaşmada partiler, Avrupa Birliği'nde reform sürecinin önemini vurguluyor ve Almanya'nın Euro Bölgesi'ni küresel krizlerden koruma noktasında Fransa'yla yakın işbirliği içinde çalışacağını söylüyor. Yeni hükümetin AB bütçesine daha fazla katkıda bulunabileceği belirtiliyor ve "bütçe disiplininin" öneminin altı çiziliyor.

Savunma ve kalkınma işbirliği: Koalisyon anlaşmasında bu iki alanda muğlaklık mevcut. Anlaşma, "uluslararası sorumluluk" alanında ek 2 milyar euroluk harcama ve orta vadede yaklaşık 9 milyar euroluk yatırım öngörüyor. Ancak bu konu, koalisyon ortakları arasında tartışmalı niteliğini koruyor. Kalkınma işbirliği alanındaki yatırımlar, artan savunma harcamalarıyla bağlantılı olacak.

Türkiye: Anlaşmada Türkiye'yle ilgili olarak "AB'nin genişlemesinde süratten önce titizliğe önem verileceğine" vurgu yapılıyor. Türkiye'nin "Almanya'nın önemli bir ortağı" ve "AB'nin komşusu" olarak nitelendirildiği metinde, Almanya'nın Türkiye ile "çok boyutlu ilişkileri"ne dikkat çekilerek "Türkiye'yle iyi ilişkilerin Almanya'nın çıkarına olduğu" vurgulanıyor. Anlaşmada, "Türkiye'de demokrasi, hukuk devleti ve insan haklarının uzun süredir kötüleştiği" kaydedilerek bu nedenle Türkiye'nin AB'ye üyelik müzakerelerinde hiçbir fasılın kapatılmayacağı ve yeni bir fasılın açılmayacağı öngörülüyor. Öte yandan, Türkiye "önkoşulları yerine getirmediği sürece" vize serbestisinin sağlanmayacağı ve Gümrük Birliği'nin genişletilmeyeceği vurgulanıyor.

Suudi Arabistan'la silah ticareti: Koalisyon anlaşması, "Alman hükümetinin Yemen'deki savaşta yer alan ülkelere silah ihracatını onaylamayacağını" öngörüyor.

Üst vergi oranı: Yeni büyük koalisyon, yeni bir vergi artırımı planlamıyor. SPD daha önce yüzde 42'den 45'e çıkarmak için baskı yapıyordu.

Dayanışma vergisi: Doğu ve Batı Almanya'nın 1990'da yeniden birleşmesinin ardından, ülkenin doğusunu desteklemek amacıyla çıkarılan özel bir vergi olan "dayanışma vergisinin" miktarının zamanla düşürülmesi öngörülüyor. Bu vergiyle ilgili tartışma, Almanya'da son yıllarda gündemdeydi.

Sağlık sigortası: Bu çerçevede SPD'nin "yurttaş sigortası" oluşturma planı başarısız oldu. Bu yönde bir sigortanın, hem zorunlu sosyal sigortaya hem de özel sigortaya sahip herkes için temel sağlık standartlarını garanti altına alması öngörülüyordu. Bunun yerine taraflar, işverenler ve çalışanlardan gelen katkılar arasında denge sağlama noktasında uzlaştı.

Konut: Koalisyon ortakları, Almanya'da 2022 yılına kadar 1 buçuk milyon yeni konut inşası hedefinde uzlaştı. Bugünkü istatistiklere göre, bu rakamın yılda yalnızca 280 bin olduğu düşünüldüğünde, bu oldukça iddialı bir hedef.

Glifosat: Tarımda kullanılan bir kimyasal olan glifosat konusunda SPD, müzakerelerde küçük ama önemli bir kazanım elde etti. Taraflar, bu tartışmalı kimyasalın kullanımını yasaklama konusunda uzlaştı. Glifosatın son yıllarda Avrupa çapında yüksek sayıda böcek popülasyonunun ölümüne neden olduğu düşünülüyor.

Ben Knight, Timothy Jones

© Deutsche Welle Türkçe