1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

KAUSA Medya Ödülleri sahiplerini buldu

8 Aralık 2010

Haberlerinde Almanya'daki çok kültürlü yaşamı ve göçmenleri farklı bir bakış açısıyla ele alan dokuz gazeteci ödüle layık görüldü. İlk kez Türkçe bir habere de ödül verildi. Berlin'den Jülide Danışman'ın haberi...

https://p.dw.com/p/QShp
(soldan sağa) Seda Rass-Turgut, Dr. Georg Schütte, Başak Demir, Baha Güngör, Murad Bayraktar
(soldan sağa) Seda Rass-Turgut, Dr. Georg Schütte, Başak Demir, Baha Güngör, Murad BayraktarFotoğraf: DW
Jüri ve ödül sahipleri birarada
Jüri ve ödül sahipleri biraradaFotoğraf: DW
DW Türkçe Yayınlar Sorumlusu Baha Güngör
DW Türkçe Yayınlar Sorumlusu Baha GüngörFotoğraf: DW
Müsteşar Georg Schütte
Müsteşar Georg SchütteFotoğraf: DW

Kısa adı KAUSA olan Yabancı İşletmelerde Eğitim İçin Koordinasyon Merkezi tarafından verilen medya ödülleri Salı günü Berlin’de düzenlenen törenle sahiplerini buldu. Almanya Eğitim ve Araştırma Bakanlığı’nın ”Jobstarter” adlı meslek eğitim programı kapsamında ilk kez verilen KAUSA ödülüne televizyon, radyo ve yazılı medya dallarında toplam dokuz kadın gazeteci layık görüldü. Deutsche Welle Türkçe Servisi çalışanlarından Başak Demir de ”Müzisyen Kardeşler Aslı ile Şirin’in Portreleri” adlı radyo röportajı ile üçüncülük ödülünü aldı. Böylelikle, bir Alman kuruluşu tarafından ilk kez Türkçe bir haber ödüllendirdi.

Ödülün hedefleri

İlk kez verilen 2010 KAUSA Medya Ödülü’ne layık görülen gazeteciler ödüllerini Almanya Eğitim ve Araştırma Bakanlığı Müsteşarı Georg Schütte’nin elinden aldı. Schütte, meslek eğitimi ve çalışma hayatındaki kültürel çeşitliliği farklı bir bakış açısıyla ele alan haberlere verilen ödülün iki hedefi olduğunu söyledi. "İlk olarak genç gazetecileri teşvik etmek istiyoruz" diyen Schütte, "bunun yanı sıra Almanya’da yaşayan ve burada eğitim alan farklı kökenlere sahip insanları ve onların hikâyelerini göstermeyi hedefliyoruz" şeklinde konuştu.

"Göçmen gazetecilerin sayısı artmalı"

Ödüle layık görülen haberlerde sorunlara dikkat çekilirken, göçmenlerin başarı öyküleri anlatılıyor. Alman medyasında yer alan haberlerde göçmenler çoğunlukla olumsuz bir şekilde ele alınıyor. Jüri üyeleri arasında bulunan Deutsche Welle Türkçe Yayınlar Yöneticisi Baha Güngör’e göre, göçmenlere bakış açısının değişmesi için göçmen kökenli gazeteci sayısının artırılması gerekiyor: ”Alman toplumunun yüzde 20’sinin bir yerde göçmen geçmişi var. Fakat bakıyorsunuz medyaya, yüzde bir veya ikisi göçmen kökenli oluyor. Yani bu insanların medyada yerlerini almasıyla, mutlaka ve mutlaka Alman toplumunda bu konulara bakış açısını çok daha gerçekçi hale getirecektir.”

İlk kez Türkçe habere ödül

Radyo dalında üçüncülüğe layık görülen Başak Demir de röportajında müzisyen kardeşler Aslı ve Şirin Kılıç’ın başarı öykülerini anlatıyor. Demir için, Batı Alman Radyo ve Televizyon Kurumu’na (WDR) bağlı Köln Radyosu’nda yayınlanan Türkçe bir habere ödül verilmesi ayrı bir anlam taşıyor: ”Tamamen Türkçe olan bir röportaja, ki içinde mesela – Alman medyası yabancıları hep olumsuz yönleriyle gösteriyor- hiç öyle bir şey yoktu, bir duygu sömürüsü yoktu, yani fakir çocuk bakın şunu başardı filan yoktu. Biraz kültür röportajıydı ve Türkçe'ydi. Bütün bunlara rağmen, ödül alması gerçekten güzel bir şey, o yüzden çok mutluyum.”

Törende konuşan Baha Güngör de Almanya'da Türkçe bir habere ödül verilmesinin önemli olduğunu söyledi: ”Bu Almanya’da Türkçe’nin de ikinci lisan olarak yerleştiğinin bir göstergesi bence. Bakın, Amerika’ya gidin, Amerika’da İspanyolca ikinci lisandır. Almanya’da da Türkçe ikinci lisan. İspanyol dünyasının en çok satan aylık dergisi bugün Amerika’da basılıyor, yani İspanya’da değil. Bu da bir yerde Türkçe’nin artık Almanya’nın ikinci lisanı olarak yerini koruduğunu ve koruyacağını gösteriyor.”

Ödüllerin sahipleri

Radyo dalında birinciliği ise göçmen kökenli bir oyuncunun öyküsünü anlatan Mareike Gries ile Alman okullarında göçmen gençlerin karşılaştığı ayrımcılığı ele alan Marianna Mamonova paylaştı.

Yazılı medya alanında birincilik ödülü 17 yaşında Afganistan’dan Almanya’ya iltica eden iki gencin okuldaki başarılarını anlatan Anna Kistner’e verildi. Kosova kökenli Alman futbol yıldızı Lira Bayramay’ın portresi Nicole Lauscher’e ikincilik ödülü getirdi. Üçüncü ise Türk kökenli komşusunun hayatını bir internet günlüğünde anlatan Hannah Menne oldu.

Televizyon dalında eğitim konusundaki sorunlara dikkat çeken Vivian Perkoviç birinci olurken, Almanya’yı terk eden eğitimli Türkleri anlatan Elisabeth zu Eulenberg ikincilik ödülüne layık görüldü.

"Almanya bizim de ülkemiz"

Törende konuşan Alman Birinci Televizyon kanalı (ARD) haber editörü Maryan Parvand, iyi eğitim almış göçmenlerin neden ülkeyi terk ettiği konusunda çoğunluk toplumunun düşünmesi gerektiğine dile getirerek, sözlerini şöyle sürdürdü: ”Ancak aramızda bulunanların önemli bir bölümü bu ülkeyi terk etmeyecek. Almanya bizim de ülkemiz. Ve özellikle Sarrazin’le başlayan tartışmaların ardından boynumuzu büküp, ‘tamam, burası sizin ülkeniz’ demeyeceğiz. Hayır, burası bizim de ülkemiz, biz de bu ülke için çalışıyoruz ve burayı değiştiriyoruz. Almanya artık başka bir cumhuriyet...”

Televizyon dalında üçüncülük ödülüne ise haberinde Almanya dışında alınan yüksek okul diplomalarının tanınmamasını işleyen Katharina Kerzdörfer layık görüldü. Önümüzdeki yıl tekrarlanması planlanan KAUSA Medya Ödülü’nde, birincilere beş bin, ikincilere iki bin beş yüz, üçüncülere ise bin euro tutarında ödül verildi.

© Deutsche Welle Türkçe

Jülide Danışman / Berlin

Editör: Hülya Köylü