1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Karikatürlere karnavalda yer yok

Julia Spurzem22 Şubat 2006

Almanya’da Ren Nehri çevresindeki bölgede başlayan karnaval eğlencelerinin vazgeçilmez unsurlarından biri de siyasi mizah. Ancak özellikle Hz. Muhammed karikatürleri nedeniyle yaşanan gerginlik yüzünden bu yıl mizahçılar dinî konuları mizah malzemesi yapmamaya özen gösterecekler…

https://p.dw.com/p/AaR8
Bu yıl karnavalda dini esprilerin yapılmamasına özen gösterilecek
Bu yıl karnavalda dini esprilerin yapılmamasına özen gösterilecekFotoğraf: PA/dpa

Almanya’da “beşinci mevsim“ diye de adlandırılan karnevalın en canlı dönemi başlıyor. Genelde soğuk olarak bilinen Almanlar, önümüzdeki günlerde rengârenk kostümler içinde doyasıya eğlenecek, sokaklar neşeli karnaval geçitlerine sahne olacak. Özellikle Almanya’nın batısındaki kentlerde köklü bir geleneği olan karneval eğlencelerinin vazgeçilmez unsurlarından biri de siyasi mizahtır.

Politikacıların icraatları ya da akıllarda kalan beyanatlarının, mizah ustalarınca hicvedilmesindeki gaye elbette insanları güldürmek, bir parça da düşündürmek. Hoşgürü sınırlarının iyice zorlandığı karnaval eğlencelerinde yine de bazı konular “tabu“ olarak kabul ediliyor. Özellikle son haftalarda Hz. Muhammed karikatürleri nedeniyle yaşanan gerginlik nedeniyle bu karnaval döneminde mizahçılar dinî konuları mizah malzemesi yapmamaya özen gösterecekler.

Karnavalın amacı eğlendirmek

Karnaval şenliklerinin asıl amacı insanları eğlendirmek. Kendini müzik ve dansın büyülü atmosferine kaptıranlar, gündelik hayatın stres ve koşuşturmalardan birkaç günlüğüne olsun uzaklaşıp eğlencenin doruğuna ulaşıyor. Mizah ise karnaval eğlencelerinin vazgeçilmez unsurlarının başında geliyor. Hemen hemen her karnaval eğlencesinde sahne alan mizah ustaları, başta siyasi olay ya da şahıslar olmak üzere çeşitli konularda yaptıkları hicivlerle katılımcıları kahkaya boğuyor.

Tabii dünyadaki güncel gelişmeler de karnaval eğlencelerine önemli bir mizah malzemesi teşkil ediyor. Örneğin üç yıl önceki karnaval dönemi, tam da Irak savaşınınn başladığı günlere denk gelmişti. Haliyle konu, çeşitli yönleriyle karnaval eğlencelerinde işlendi, Saddam ve Bush kostümleri en çok tercih edilenler arasında yer aldı.

Karikatür krizi

Bu yılki eğlenceler ise tam da Hz. Muhammed karikatürleriyle ilgili Batı ve İslam dünyası arasında yaşanan kriz ortamına rastladı. Ancak böyle bir konunun karnaval mizahına alet edilmesinin krizi daha da tırmandıracağından hareket eden karneval tutkunları, İslamiyet’i malzeme olarak kullanmama kararı aldı. Düsseldorf’daki karnaval geçitiğimiz yıl organize eden Harald Schmitz de bunun nedenini şöyle açıklıyor:

“Pekçok insanı derinden yaralayan bu karikatürleri malzeme olarak kullanmak abesle iştigâl olur. Bunun kimseyi güldüreceğini de sanmıyorum. En azından ben komik bulmuyorum. Yangına körükle gitmek olmaz. Bu yüzden insanlar birbirlerine giriyor hatta ölümler meydana geliyorsa, ben buna gülemem. Burada önemli olan mizah yaparken kimsenin incinmemesi. Düsseldorf’da karneval geçitini bir milyon kişi izleyecek. Burada amacımız herkesi güldürmek.“

Schmitz, Düsseldorf’daki eğlencelerdeki mizahî unsurların hayli aykırı konular içerdiğini, ancak karikatür tartışmaları gibi konuları “tabu” ilân ettiklerini ve buna uymayan grupların, karnaval geçit törenine katılmasına izin vermeyeceklerini de belirtiyor.

Köln – Düsseldorf rekabeti

Karneval şenliklerinde Ren bölgesinin iki önemli kenti Düsseldorf ve Köln arasında öteden beri tatlı bir rekabet yaşanır. Her iki kent de “en güzel karnavalı biz kutlarız” diyecek kadar iddialı bir şekilde hazırlanır “beşinci mevsime”. Hatta zaman zaman birinin “ak” dediğine diğerinin “kara” dediği de vakîdir. Ancak karikatür krizinin mizah malzemesi yapılmaması konusunda Kölnlü karneval organizatörleri de Düsseldorflular'la benzer görüşlere sahip.

Köln Karnaval Komitesi’nin Başkanı Sigrid Krebs, “Köln karnavalının, insanları incitmek gibi bir amacı yok. Dini duyguların rencide edilmesine kesinlikle karşıyız. Bizim amacımız eğlenmek ve eğlendirmek. Toplumsal çarpıklıkları, kendi üslubumuzla hicvederiz. Ancak bunun da biri sınırı vardır. İnsanları aşağılamak hele hele dini duygulaı incitmek gibi bir gayemiz asla olamaz” diyor.