1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Kıbrıs müzakerelerinde tarihi adım

Jörg Pfuhl16 Şubat 2004

BM nezdinde New York’ta dört gün süren yoğun görüşme maratonu sonunda, Kıbrıs Türk ve Rum kesiminin temsilcileri, Rauf Denktaş ile Tassos Papadopoulos Cuma günü anlaşmaya vardılar.

https://p.dw.com/p/AbOl
Kofi Annan dünkü basın toplantısında iki lidere hem Rumca hem de Rumca teşekkür etti
Kofi Annan dünkü basın toplantısında iki lidere hem Rumca hem de Rumca teşekkür ettiFotoğraf: AP

Yunanistan Başbakanı Kostas Simitis, anlaşmayı “önemli bir dönüşüm noktası” olarak niteliyor ve önümüzdeki görüşmelerde AB’nin de rol oynamasını istiyor. Na var ki Atina’nın arzuladığı AB desteği mümkün olmayacak. Brüksel’in sadece arka planda danışmanlık yapması ve imzalanacak olası bir Kıbrıs anlaşmasının AB hukukuyla ne ölçüde örtüştüğünü incelemesi gündeme gelebilecek. Yunanistan Dışişleri Bakanı Tassos Yiannitsis, buna rağmen Kıbrıs sorununun çözümü için “tarihi bir fırsat” ele geçirildiği, “çıkmaz yolun” nihayet terkedildiği görüşünü savunuyor.

Barış için ilk adım

Gerçekten de New York’ta Cuma günü varılan anlaşma, ilk bakışta sadece bir yol haritası gibi görünse de, aslında önemli bir adım niteliği taşıyor. Bu adım, Kıbrıs’ın temel ilke ve ayrıntılar üzerinde birleşmesi için Türk ve Rum kesimi liderleri Rauf Denktaş ile Tassos Papadopoulos’a bir ay süre tanımış oluyor. Bu anlaşmanın temelini oluşturan BM Genel Sekreteri Kofi Annan’ın yaklaşık birbuçuk yıl önce sunduğu plan, özünde bir değiş-tokuş olarak tanımlanıyor. Bu da, Kuzey’deki Türklerin Rumlara önemli ölçüde toprak bırakmalarını, buna karşılık Rumların da adada siyasi iktidarı Türklerle paylaşmasını içeriyor. “Birleşik Kıbrıs Cumhuriyeti” adını alması düşünülen Kıbrıs’ın ise dönüşümlü olarak Rumlar ve Türkler tarafından yönetilmesi planlanıyor.

İki ayrı parlamento

Plan‘da ayrıca Kıbrıs’ın önemli ölçüde askerden arındırılması, Türkler ve Rumların yerleşim bölgeleri birbirinden ayrı kalmaya devam etmesi, ancak uzun süreler sonunda ve belirlenen kotalara göre Rumların Türk bölgelerine yerleşmesine izin verilmesi, her iki halkın ayrı parlamentoları ve hükümetleri olması temelinde, adanın sadece dışarıya karşı ortak devletler birliği olarak temsil edilmesi öngörülüyor.

Adanın Türk ve Rum temsilcileri, işte bu plan temelinde, Mart ayı sonuna kadar ayrıntılarda anlaşmak istiyorlar. Türkiye Dışişleri Bakanı Abdullah Gül, bunun çetin bir görev olduğu görüşünde. Başbakan Recep Tayyip Erdogan ise Kıbrıs konusunda müzakere sürecinin başlamasıyla güzel bir adım atıldığını belirterek bunun aynı şekilde sonuca da yansımasını diledi. Erdoğan, "Acil ve kalıcı bir çözüme ulaşılmasını diliyoruz" dedi.

Boşlukları Annan dolduracak

Tarafların üzerinde anlaşmaya vardığı bir nokta da, Mart ayı sonunda yanıtı verilemeyen veya üzerinde uzlaşılamayan kimi noktalardaki boşlukların BM Genel Sekreteri tarafından doldurulması ve birleşme sözleşmesinin tamamının Nisan ayında halkoyuna sunulması. Kıbrıs’ın bir bütün halinde AB’ne üye kabul edilmesi için de Türk ve Rum kesimleri halklarının sözleşmeye ayrı ayrı onay vermeleri gerekiyor.