1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Köln'de Uluslararası Şekerleme Fuarı

Vedat Açıkgöz / DW2 Şubat 2005

Almanya’nin Köln kentinde 30 Ocak´ta başlayan ve 2 Şubat´ta sona erecek olan Uluslararası Şekerleme Fuarı’nda bu yıl 70 ülkeden 1600´den fazla şirket ürünlerini tanıttı. Fuarda şekerden, çikolataya, sakızdan, bisküviye kadar değişik ürünler sunuldu. DW’den Vedat Açıkgöz’ün haberi…

https://p.dw.com/p/Abdz
Köln'de yapılan Uluslarararası Şekerleme Fuarı'nda 70 ülke temsil edildi...
Köln'de yapılan Uluslarararası Şekerleme Fuarı'nda 70 ülke temsil edildi...Fotoğraf: AP

Köln’de yapılan 35. Şekerleme Fuarı’nda 70 ülkeden 1612 firma bilinen ürünlerinin yanı sıra yeni ürünlerini de tanıttı. Örneğin, Aloe Vera kokulu koyun sütünden yapılmış ya da delikli peynir biçiminde hazırlanan çikolatalar ilk kez ziyaretçilere sunuldu.

Dünyanın önde gelen şekerleme firmalarının katıldığı fuara Türkiye’den de katılım yoğundu. 64 Türk firmasının ürünlerini sunduğu fuarda Ülker, Eti gibi büyük şirketlerin yanı sıra küçük şirketler de temsil edildi. Bisküvi, çikolata, gofret, sakız gibi ürünler üreten ve ihracatını yapan Şölen firmasından Mehmet Çoban, Türk şirketlerinin prestij sorunu olduğunu ve birçok Türk firmasının yaptığı hatalı davranışlar nedeniyle geçmişte Türk imajının ciddi şekilde zedelendiğini belirtiyor.

Mehmet Çoban, bu yanlışları “Kalitesiz üretip pazara satmak. Ne pahasına olursa olsun satış yapmak önemli değil. Önemli olan belirli bir kalite düzeyinde Avrupa’yla rekabet ederken onlara uygun ürünler üretip biraz daha ucuz üretmek. Yoksa kalitesizliğin sonu yok“ diye anlatıyor. Çoban, Türkiye’nin şekerleme sektöründe bu nedenle önemli bir yere sahip olmadığını söylüyor ve Türkiye’nin pazardaki yerini Polonya gibi ülkelere kaptırdığını vurguluyor.

İhracat düşük

Eti firmasının İhracat Müdürü Osman Eroğan da Türkiye´nin bu sektördeki yıllık ihracatının 200 milyon dolar civarında seyrettiğini, fakat bunun diğer ülkelerle karşılaştırıldığında çok düşük bir meblağ olduğunu söylüyor. Erdoğan, bunun sebeblerini şöyle sıralıyor:

“Bir tanesi hammaddelerimizin genelde Türkiye’de monopollere bağlı olması. Tarım girdileri kullanıyoruz. Bunların rekabetçi fiyatlar olmaması. Diğer bir gelişmeyi engelleyici sebep ise firmalarımızın maalesef yaratıcılık tarafımızın limitli olması. Herkesin hemen hemen aynı şeyi yapması ve birbirimizle rekabet etmemiz ve bunu sadece fiyat bazında yapmamız gelişmemizi engelleyici sebeblerden.“

“Türk fındıkları pahalı“

Yaratıcılık ve imaj konusunda sorun yaşamayan bir ülke ise İsviçre. Çikolatalarıyla ünlü İsviçre’den de fuara katılım oldukça yoğundu. İsviçre firmaları da rekabet sorunuyla karşı karşıya iken bu yıl canlarını sıkan bir başka neden var. O da Türkiye’den ithal edilen fındık fiyatının yaklaşık üç katına çıkması.

İsviçre'nin çikolata üretiminde önde gelen firmalarından Alprose´un Genel Müdürü Paul Nussbaumer, “Türkiye bir fındık ülkesi ve Türk fındığı çikolata endüstrisine çok pahalıya mal oluyor. Çünkü şu an çok yüksek rakamlar ödemek zorunda kalıyoruz. Bu zamana kadar gördügümüz en yüksek fiyatlar bunlar“ diye konuşuyor. Nussbaumer fiyatlar artmaya devam ederse, fındıkların Türkiye´nin elinde kalabileceğini ve çikolota sektörünün zor bir döneme girebileceğini söylüyor.