1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Yeni başkandan beklentiler çok

30 Haziran 2012

Görev süresi dolan Robert Zoellick, Dünya Bankası Başkanlığını 1 Temmuz'da ABD’li tıp doktoru Jim Yong Kim’e devrediyor. Yeni başkandan beklentiler yüksek.

https://p.dw.com/p/15OHH
Fotoğraf: picture-alliance/dpa

Jim Yong Kim zor bir görevi devraldı. Zira selefi Robert Zoellick, yoksullukla mücadele görevini küresel malî krizin hüküm sürdüğü bir dönemde yürüttü. O nedenle Kiel Dünya Ekonomisi Enstitüsü’nün Başkan Yardımcısı Rolf Langhammer gibi birçok uzman, 2007 yılında göreve gelen Robert Zoellick’in geride büyük izler bırakamadığını düşünüyor. Zira ABD, Japonya ve Avrupa ülkeleri gibi Dünya Bankası’nda büyük ağırlığı olan zengin sanayi ülkelerinin sorunlarından, kalkınmakta olan ülkelerin sorunlarına fazla fırsat kalmadı.

Yoksulların sayısında azalma

Ancak ekonomi ve çevre politikalarının sosyal sonuçlarını inceleyen Alman sivil toplum örgütü Weed’in ekonomi uzmanlarından Peter Wahl, küresel malî krizin Dünya Bankası açısından olumlu sonuçlar da doğurduğuna dikkat çekiyor. Wahl “Ekonomik kriz piyasalardaki büyük güvenin aslında çıkmaz bir sokaktan ibaret olduğunu ortaya koydu. Bu da malî kriz döneminde çok önemli tedbirlerin alınmasına yol açtı. Malî krizin etkilerini azaltmak için yoksul ülkelere daha düşük miktarda yardımlar yapıldı. Ama bunlar çok doğru tedbirlerdi ve daha büyük yardımları telafi edecek biçimde hayata geçirildi. Bu bakımdan Dünya Bankası çok şey öğrendi” diye konuşuyor.

Dünya Bankası raporuna göre 1981 ila 2008 yılları arasında, dünyadaki aşırı yoksulların sayısı, 2 milyardan yaklaşık 1 milyar 300 milyona geriledi. Yani günlük 1 dolar 25 sentlik gelirin altında yaşayan insanların sayısında yaklaşık 700 milyonluk azalma kaydedildi. Ekonomist Rolf Langhammer, bu başarının sadece bir kısmının Dünya Bankası Grubu’na ait olduğunu belirterek şöyle devam ediyor: "Kaydedilen başarılar bugün daha çok kalkınmakta olan ülkelerin kendi çabalarına dayanıyor ve ikili ya da çok taraflı finansörler tarafından yapılan malî yardımların payı daha az. Bu, Dünya Bankası tarafından yapılan yardımlar için de geçerli."

Dünya Bankası'nın kimliği tartışılıyor

Ancak bu gelişme Dünya Bankası’nın amaç ve kimliğini de tartışmaya açtı. Zira Çin, Hindistan, Brezilya gibi ülkeler artık kendileri kalkınmakta olan ülkelere kredi verecek zenginliğe ulaştı. Hatta Çin 2010 yılında kalkınmakta olan ülkelere Dünya Bankası’ndan daha fazla kredi verdi. Kiel Dünya Ekonomisi Enstitüsü’nün Başkan Yardımcısı Rolf Langhammer, bunu şöyle değerlendiriyor: “Dünya Bankası, hem personel dağılımı hem de içeriklerde yapılacak yeniliklerde bu sonuçları göz önünde bulundurmalıdır. Zira bu ükeler dünyadaki diğer kalkınmakta olan ülkelerin sadece ticaret ortağı değil aynı zamanda da çok önemli hammadde kaynağı. Ve bu ülkeler kendi yolunda ilerlemeye devam ediyor. Eğer Dünya Bankası ve sanayi ülkeleri bu gerçeği görmezlerse bir kutuplaşma oluşabilir. Bu gelişme, Dünya Bankası’nın pabucunun dama atılması tehlikesini de doğurabilir.”

Jim Yong Kim und Barack Obama
Jim Yong Kim, ABD Başkanı Barack Obama tarafından Dünya Bankası başkanlığına aday gösterilmişti.Fotoğraf: Reuters

Jim Yong Kim’den beklentiler

O nedenle ABD Başkanı Barack Obama’nın aday gösterdiği, Dünya Bankası’nın çiçeği burnunda yeni başkanı Jim Yong Kim’in yürüteceği kalkınma politikaları ile kalkınmakta olan ülkeleri yanına kazanıp kazanmayacağı merakla bekleniyor. Ekonomist Rolf Langhammer, uzun süre verem ve AIDS üzerine önemli araştırmalar yürüten yeni Başkan’dan beklentilerini şöyle ifade ediyor: “Sayın Kim’in Zoellick’ten kalkınmanın eşiğindeki ülkeler ile daha fazla iletişim çabası içerisinde olmasını umuyorum ve kaynak kullanımı da dahil olmak üzere ulusal sınırların ötesine geçen sorunlara odaklanmasını bekliyorum. Çünkü önümüzde doğal kaynakların tükenmesi ve ekilebilir arazilerin küçülmesi gibi sorunlar bizi bekliyor. Dünya Bankası çevre sorunlarına da daha fazla odaklanmalı.”

©Deutsche Welle Türkçe

Rolf Wenkel / Çeviri: Başak Demir

Editör: Ercan Coşkun