1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Jessica davasında karar: Ömür boyu hapis

Ayşe Tekin / DW25 Kasım 2005

Hamburg Eyalet Mahkemesi, 7 yaşındaki kız çocuklarını aç bırakarak ölüme terk eden anne – babaya ömür boyu hapis cezası verdi. Almanya’da 1 Mart’ta ölü bulunması ile ortaya çıkan Jessica’nın öyküsü, çocuk bakımı konusundaki tartışmaları da gündeme getirdi...

https://p.dw.com/p/AaMs
Ölüme terk edilen Jessica'nın anne - babasına ömür boyu hapis cezası verildi
Ölüme terk edilen Jessica'nın anne - babasına ömür boyu hapis cezası verildiFotoğraf: dp

Hamburg Eyalet Mahkemesi, bugün inanılmaz bir davada karar verdiler. Kızlarını aç bırakarak ölümüne neden olan anne - babayı ömür boyu hapis cezasına çarptırdılar.

Hamburg’ta 7 yaşında bir kız çocuğunun ölüme terk edilmesinin öyküsü aylardır medyayı meşgul ediyor. 1 Mart’ta ölü bulunması ile ortaya çıkan Jessica’nın öyküsü, çocuk bakımı konusundaki tartışmaları da gündeme getirdi.

Çocuk bakımı

Çocuk bakımının okulu yok. Genç ailelerin yol göstericisi çoğu kez bir önceki kuşaktan dinledikleri ya da bu konuda yazılmış kitaplar. Ama bunlar iyi çocuk yetiştirmenin garantisi değil. Almanya’da çocuk yetiştirmekte başarılı olamayan aileler için danışma merkezleri var.

Ailenin ya da komşulardan birinin başvurusu durumunda çocuklarla ilgili sorunları çözmek için devreye giren bu merkezler, gerekirse çocuğu aileden almaya kadar varabilecek yetkilere sahipler. Aileden alınan çocuklar yurtlara ya da bakıcı ailelerin yanına yerleştiriliyor, buralarda devletin kontrolü altında yetiştiriliyor.

Almanya’nın Hamburg kentinde yaşanan üç olay, tüm bu önlemlerin işe yaramadığını gösterdi. İleri bir endüstri ülkesinin varsıl bir kentinde inanılmaz koşullarda yaşadıkları saptanan üç çocuktan, Jessica’nın adı ölümü ile duyuldu. Kimse, Jessica’nın yaşadığını da fark etmemişti zaten. Yedi yaşındaki Jessica bulunduğunda 9 kilo 600 gram ağırlığında idi, tıpkı iki yaşındaki bir çocuk gibi.

Jessica’nın öyküsü

Ölüm nedeni ise kusarken boğulma... Yapılan otopsi, Jessica’nın açlıktan tırnaklarını ve saçlarını koparıp yediğini ortaya koydu. Jessica’nın 36 yaşındaki annesi, küçük kızın komaya girmesi üzerine doktor çağırmıştı. 50 yaşındaki babası ise “hiçbir şeyden haberi olmadığını” söylüyordu. Blok apartmanlardan birinde yaşamalarına ve yakındaki birahanenin sürekli müşterileri olmalarına rağmen çiftin bir çocukları olduğunu kimse fark etmemişti. Fark edilse polisi ya da gençlik dairesini arayan olur muydu, o da belli değil.

Dava boyunca alınabilecek önlemlerin yanı sıra, Jessica’nın ölümüne yol açan koşullar tartışıldı. Jessica’nın alkolik babası kendisinin suçsuz olduğuna inanıyordu, O’na göre çocuğa bakmak annenin işi. Jessica’nın annesi ise kızına baktığı görüşündeydi. Anne’nin Avukatı Manfred Getzmann’a göre ise suçlu Jessica’nın anneannesi, çünkü o da kızına kötü davranmış: Dolasıyla suçlu, iki anne.

Ancak son kararı Hamburg Eyalet Mahkemesi söyledi. Yargıçlarına göre, Jessica’nın annesi ve babası kızlarını bilerek ve isteyerek öldürdüler. İkisi de bu gerekçe ile ömür boyu hapis cezasına çarptırıldı. Çocuk bakımı konusundaki tartışmaların sonucu ise bir daha bu tür bir olayın yaşanmaması ile ortaya çıkacak.

Üç yıl fark edilmeyen ceset

Diğer yandan, Almanya’da, insanların yalnız, birbirinden habersiz yaşaması da tartışmaların sosyolojik bir başka boyutunu gündeme getirdi. Geçen hafta bin kişilik bir yerleşim yerinde, yaşlı bir kadının cesedi mumyalaşmış halde bulundu ve öleli üç yıl olmuştu. Bu olay, kiliseden kent yönetimine, hatta parlamentoya kadar herkesi ayağa kaldırdı. Evet, önlem almak gerek, ama nasıl?

Hamburg Belediye Başkanı Ole von Beust, bir ilk yardım ekibi kurulacağını ve acil durumlarda hemen müdahale edileceğini açıkladı. Belediye Başkanı’nın acil yardım ekibi kurma önerisinin nedeni, gençlik dairelerinin yıllardır biriken dosyaları inceleyip sonuca varmakta gecikmesi. Son yıllarda, tasarruf amaçlı kısıntılar tüm kamu kurumlarında olduğu gibi gençlik dairelerinde de eleman sayısının azalmasına yol açtı.

Anonim telefon merkezi

Hamburg’un Sosyal İşler Senatörü, şimdi hem bu dairelere yeni kadro verileceğini hem de bir anonim telefon merkezi kurulacağını açıkladı. Sosyal İşler Senatörü, kontrolü daha da ileriye götürüp, çocukların ihmal edilmesini önlemek için ailelere zorunlu doktor kontrolü getirmeyi düşünüyor.

Böylece çocuk doğumundan itibaren sadece ailenin değil, tarafsız bir kişinin daha sorumluluğunda olacak. Bu tür olayların daha fazla sosyal açıdan zayıf ailelerde yaşandığından hareket eden sorumlular, sosyal yardımı da ailelerin getireceğin doktor kontrol kağıtlarına bağlamayı düşünüyorlar.