1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

'İç savaş olacağını düşünmüyorum'

12 Haziran 2013

Başbakan Erdoğan’ın tavizsiz tavrı Türkiye’nin bir çatışmaya, hatta iç savaşa düşmesine yol açabilir mi? Kişisel ve genel özgürlükler doğrultusundaki gençlik ayaklanması Türkiye’de yeni bir siyasî oluşumu doğurur mu?

https://p.dw.com/p/18oCt
Fotoğraf: Reuters

Türkiye’de hükümet karşıtı protestolar iki haftayı aşkın bir zamandan beri devam ediyor. Dün sabah saatlerinde polis, tomalar ve diğer zırhlı araçlar eşliğinde gaz bombası atarak ve tazyikli su sıkarak Taksim Meydanı’nı ve Gezi Parkı'nı boşalttı... . Bu siyasî krizden akılcı bir biçimde çıkma olanağı var mı? Başbakan Erdoğan’ın tavizsiz tavrı Türkiye’nin bir çatışmaya, hatta iç savaşa düşmesine yol açabilir mi? Kişisel ve genel özgürlükler doğrultusundaki gençlik ayaklanması Türkiye’de yeni bir siyasî oluşumu doğurur mu? Almanya’da yaşayan çeşitli mesleklerden aydınlar ile işte bu konularda DW Türkçe Servisi çalışanlarından Çelik Akpınar konuştu.

"Türkiye'de bazıları kendilerine hakaret edildiği kanısında"

Türkiye'de protesto gösterileri, insanlar üzerinde, gittikçe daha fazla otoriterleşmekte olduğu izlenimi bırakan Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’a yönelmiş durumda. AKP üst yetkilileri, Erdoğan ve tabii Cumhurbaşkanı Gül şu durumda nasıl bir tepki göstermeliler? Alman dili ve edebiyatı uzmanı ve yazar Zafer Şenocak şunları söylüyor: "Bakın sorun şurdan kaynaklanıyor: Türkiye'de bazı insanlar kendilerine hakaret edildiği kanısındalar. Maalesef sayın başbakanımızın son zamanlardaki söylemi de bunu kanıtlıyor. Yani kendisi gibi yaşamayan insanlara küçük düşürücü, yukardan, tepeden bir konuşma stili geliştirdi başbakan. Bu, Türkiye gibi çok kompleks, çok çeşitli yönde yaşayan insanların, çeşitli kültürel tanımlamalara yakın olan insanların bir arada yaşadığı bir ülkede çok tehlikeli bir gelişme."

İç savaş tehlikesi var mı?

Öte yandan Başbakan Erdoğan önümüzdeki hafta sonu İstanbul ve Ankara’da büyük mitingler düzenlemek istiyor. Erdoğan, halkın yüzde 50’sinin oylarıyla seçildiğini söylüyor ve bu yüzde 50’yi evlerinde tutmada zorlandığını belirtiyor. Protestocular ve Erdoğan yandaşları karşı karşıya gelecek olursa, buradan bir iç savaş çıkma tehlikesini dile getirenler de var. Göç ve uyum çalışmaları nedeniyle geçen yıl Almanya'nın en prestijli ödüllerinden sayılan Adolf Grimme ödülüne layık bulunan “Migazin” adlı web haber portalının genel yayın yönetmeni Ekrem Şenol bu endişelere katılmıyor: "Yok hayır, iç savaş olacağını ben düşünmüyorum, böyle bir endişeye de gerek yok. Doğrudur, Erdoğan yüzde 50'ye yakın veya üstünde bir kitle tarafından seçilmiştir, ama şunu da görmesi gerekir ki diğer bir taraf da Erdoğan'ı seçmemiştir. yani burda insanları birbirine karşı düşürmenin, birbirine karşı kutuplaştırmanın faydası olacağını zannetmiyorum. Bu tür söylentilerin, yani insanların, Türkiye halkının birbirine karşı kışkırtıcı söylemlerle birbirlerine düşürülmesi de sakıncalı buluyorum; son derece... ."

Ekrem Şenol
Ekrem ŞenolFotoğraf: Privat
Zafer Şenocak
Zafer ŞenocakFotoğraf: David Ausserhofer

Gençlik direnişinden yeni bir siyasî hareket doğar mı?

Türkiye'de gençlerin şimdiki kişisel haklar ve özgürlüklere ilişkin mücadelesinden, ülkede önemli bir muhalefet hareketi oluşturacak, şimdiye kadar hiç görülmemiş bir siyasi oluşum, siyasi parti çıkar mı? Almanya’nın Wuppertal kentinde yaşayan ressam ve grafiker İsmail Çoban bu konuda umutlu: "Çıkacağına inanıyorum, çünkü şu ana kadar muhalefet gençlerin isteklerini yerine getiremedi. Ve gençlerin bu hareketinden güzel, demokratik bir olayın çıkacağına inanıyorum, çünkü dünyada böyle bir eylemin yapıldığı görülmemiştir. Bu, ilk defa oluyor. hangi ülkeye giderseniz gidin, hangi eylemi göz önüne alırsanız alın, Türkiye'deki eylemin dengi bir eylem daha yok. "

Almanya’da uyum ve göç araştırmaları yapan başka bir kuruluş olan “Futureorg" Enstitüsü'nün Başkanı sosyolog Kamuran Sezer de Türkiye'deki gençlik hareketinden bir siyasi oluşum çıkacağına inananlardan: "En büyük ümidim, bu eylemciler çalışmalarını, protestolarını örgütleştirip, oradan bir parti oluştururlarsa, burdan oluşan hareketin, burdan oluşan partinin Türk demokrasisini çok önemli bir biçimde geliştireceğine ve güçlendireceğine inanıyorum. Onun için ümidim, inşallah İstanbul'da, Ankara'da ve Türkiye'nin diğer şehirlerinde yola çıkan insanlardan, kurumlardan bir parti oluşup da önümüzdeki seçimlere katılırsa, burdan Türkiye, Türk devleti, Türk toplumu olarak büyük bir kazanç olacağına inanıyorum."

Kamuran Sezer
Kamuran SezerFotoğraf: futureorg.de

© Deutsche Welle Türkçe

Haber: Çelik Akpınar

Editör: Baha Güngör



"DW Türkçe'yi Facebook ve Twitter üzerinden de takip edin!"