1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

İsveç'te feministlerden siyaset atağı

Regina König / DW9 Nisan 2005

İsveç’de “Feminist İnisiyatifi” adlı bir kadın hareketi siyasete adım atarak Kadınlar Partisi’ni kurdu. Seçim uzmanları, önümüzdeki yıl yapılacak seçimlere girmek isteyen Kadınlar Partisi’nin yüzde 8 ila 10 arasında oy potansiyelinin olduğunu düşünüyor. Stockhol’den Regina König’in haberi...

https://p.dw.com/p/Aat0
İsveç Başbakanı Göran Persson ve feminist hareketin lideri Gudrun Schyman...
İsveç Başbakanı Göran Persson ve feminist hareketin lideri Gudrun Schyman...Fotoğraf: AP

İsveç’in Sosyal Demokrat Başbakanı Göran Persson ve ülkedeki muhafazakar ve liberal diğer yerleşik politikacılar kendilerini feminist olarak niteliyor. Bu tanımlamayı kullanan politikacıların bir tür öne geçme yarışı içinde oldukları söylenebilir, çünkü bir tür feminist demokles kılıcı tam 10 yıldan beri siyasi partilerin üzerinde tehlike estiriyordu.

Ancak sonuçta siyasi partilerin korktuğu şey gerçekleşti ve Feminist İnisiyatifi adlı harekete bağlı farklı meslek ve kesimden yaklaşık 1500 kadın, Kadınlar Partisi’ni kurdu. Kadınlar Partisi önümüzdeki yıl yapılacak seçimlere katılmak istiyor.

Sol partiler için tehlike

Siyasi harekete dönüşen bu feminist girişimin öne çıkan ismi Gudrun Schyman ise Sol Parti’nin eski bir milletvekili ve şu anda da parlamentoda bağımsız sandalye sahibi. Oldukça iddialı olan Gudrun Schyman, çoğunluk hükümetini destekleyen Sol Parti ve Yeşiller’in oylarını alıp alamayacakları sorusunu şöyle yanıtlıyor:

“Toplumsal yaşam için en büyük tehlike, toplumun yarısını sistematik olarak baskı altına almak ve bağımlı hale getirmektir. Asıl soru bu ve hem bireyler için hem de toplum için felaket bir sonuç. Ben, feminist partiye büyük bir ilgi olacağına inanıyorum ve seçmenlerin bütün partileri hesaba katacağına inanıyorum.”

Eşitlik ülkesi olmasıyla sık sık övülen İsveç’te kadınların baskı altında ve bağımlı olmasından söz etmek aslında kulağa biraz garip geliyor. İsveç’in, kadın ve aile politikası konusunda Avrupa’daki diğer ülkelerle karşılaştırıldığında örnek bir ülke olduğu doğru. Ancak İsveç’te yaşayan kadınların da sorunları var: İsveç’teki çalışan kadınlar da erkeklerden daha az kazanıyor ve birçok kadın bunun haksızlık olduğunu düşünüyor.

Yüzde 8 ila 10 arasında oy potansiyeli

Seçim uzmanları ise Kadınlar Partisi’nin yüzde 8 ila 10 civarında seçmen potansiyeli olduğu kanısında. Kadınların İsveç’teki yüzde 4’lük seçim barajını aşabileceğini hesaplayan seçim uzmanları, bunun da Göran Persson başbakanlığındaki Sosyal Demokrat hükümetin parlamentodaki çoğunluğunu tehlikeye sokabileceğine de dikkat çekiyorlar. Nitekim, Sosyal Demokratlar feminist bir örgütün Kadınlar Partisi’ne dönüşmesinden dolayı aylardan beri endişe içindeydi.

Ancak tedirgin olan sadece Sosyal Demokratlar değil. Oylarını feministlere kaptırması muhtemel Yeşiller ve Sol Parti’nin de baraja takılması ve parlamentoya girememesi söz konusu olabilir. Bunun beklenen bir gelişme olduğuna dikkat çeken Sol Parti’den Kale Larsson ise adaletsiz güç dağılımının Kadınlar Partisi’ne desteği artıracağını düşünüyor.

İsveç politikasında kadın hakları

İsveç politikasında bundan sonra yeni bir yarış ve çekişme başlayacak. Diğer yerleşik siyasi partilerin bundan böyle kadın politikasına daha ağırlık vermesi gerekiyor. Zira bu yüzden Kadınlar Partisi’nin hedeflerini kopya edebilirler: Ayrımcılığa ve şiddete karşı savaş, eşit maaş ve eşit iş, erkek kurallarına son verilmesi, kısacası her alanda eşitlik talebi bundan böyle İsveçli siyasi partilerin öne çıkan söylemi olacak. Bu arada erkeklere de Kadınlar Partisi’ne hoş geldiniz demek gerekiyor.