1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

İsrail'in yok etme operasyonları

Peter Phillip / DW22 Mart 2004
https://p.dw.com/p/Aa4r

Hamas’ın dini lideri Şeyh Ahmed Yasin’in, İsrail ordusunun Gazze’de düzenlediği hava saldırısında öldürülmesinin yankıları sürüyor. Saldırıda Yasin’in yanı sıra 7 kişi daha yaşamını yitirdi. İsrail Başbakanı Ariel Şaron’un saldırıyı bizzat planladığı ve izlediği de gelen haberler arasında. Hamas da Yasin’in ölüme karşısında intikam yeminleri etti. DW’den Peter Philipp’in yorumu...

"Ariel Şaron hükümeti, ABD'deki başkanlık seçimleri izin verdiği ölçüde operasyonlarına devam ediyor. İsrail Hükümeti’nin Hamas örgütüne ve dini lideri Şeyh Ahmed Yasin’e karşı resmen yok etme operasyonları düzenleme kararı almasının başka bir açıklaması da olamaz. İsrail, hükümet çevrelerinde Yasin "İsrail’in Bin Ladin’i" diye nitelendiriliyordu.

Hükümet bu tanımlamayla bilinçli olarak Washington gibi terörizme karşı mücadele yürüttüğünü göstermek istiyor. İsrail’in terörizm konusunda Washington’la aynı konumda olduğu izlenimini yaratma çabalarında başarılı olup olmayacağı ABD’ye bağlı. Başkan Bush bugüne dek Şaron’un en büyük destekçilerindendi. Ancak ABD’ndeki başkanlık yarışında, Irak ve çevresinde meydana gelebilecek olaylar bu desteğin değişmesine neden olabilir.

ABD, Şaron’u koruma politikasına aslında uzun süre önce son vermeliydi. Yasin, saygıdeğer biri olduğu için değil. Yasin, İsrail işgaline başkaldıran radikal bir terör örgütünün başıydı. Üstelik 1967 yılındaki işgali değil, bizzat İsrail’in varlığına kasteden bir örgütün başı. Yasin, intihar komandolarını İsrail’deki yolcu otobüslerine gönderen kişi değildi. Ancak barışa engel olan bu tür saldırılara izin veren kişiydi.

Buna karşın, Yasin’in uzun süredir Hamas üyesi olmayan Filistinliler için de bir sembol haline geldiğini unutmamak gerekiyor. Böyesine sembol haline gelen bir kişinin öldürülmesi bölgedeki şiddet olaylarının artmasına ve çok fazla kişinin ölmesine neden olacak. İsrail’in eski Adalet Bakanı Yossi Beilins’in Şeyh Yasin’in öldürülmesine tepkisi dikkate değerdi. Beilins, ”Bu ölüm şimdi kaç İsrailli’nin hayatına mol acak?" diyordu.

İntifada sırasında düzenlenen terör saldırılarında 400 İsrailli yaşamını yitirdi. Ancak İsrail kendisine yönelik olarak düzenlenen her şiddet saldırısına yine şiddetle yanıt verdi. Bu da İsrail’e yeni terör saldırılarının düzenlenmesine neden oldu. Bugünkü duruma böyle gelindi. İsrail tüm bunların yerine belki de kendisine yönelik şiddete barış ve uzlaşma ile yanıt vermeliydi. Şiddet uygulayanları izole etmek ancak böyle mümkün olur.

İsrail bunun yerine devletler hukukuna ters düşen operasyonlar düzenlemeyi tercih etti. İsrail’in uluslararası topluluktan izole edilmesi ve kınanması eğilimi de bu yüzden büyüyor. Bizzat Şaron tarafından açıklanan İsrail’in Gazze’den tek taraflı olarak çekileceği yönündeki açıklama şimdi tartışmalı hale geldi. Çünkü, İsrail, Gazze’den kendi isteğiyle, yeni Hamas’ın zorlaması olmadan gideceğini göstermek istiyordu. Yasin’in ölümüyle bölgedeki şiddet olayları artarsa o zaman İsrail de Gazze’yi terkedemeyecek."