1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

İsrail'in nükleer planları merak konusu

18 Eylül 2009

İsrailli Bakan Benjamin Ben-Elieser, iki yıl önce ülkede nükleer enerji santrali inşaa etme konusunu gündeme getirmişti. O günden bu yana bir adım atılmasa da İsrail yönetimi santral konusunda hâlâ açık kapı bırakıyor.

https://p.dw.com/p/Jjl4
Dimona, İsrail'in nükleer çalışmalarının merkeziFotoğraf: AP/DW

İsrail, bugüne kadar nükleer silah sahibi olup olmadığı konusunda açıklama yapmayı reddetti. Ancak İsrailli eski bir atom teknisyenin yıllar önce İngiliz Sunday Times gazetesine yaptığı açıklamadan yola çıkan uzmanlar, İsrail’in çok sayıda nükleer savaş başlığına sahip olduğunu tahmin ediliyor. İsrail’de henüz, nükleer enerji santrali yok. Ancak yönetim, santralin inşa edilebileceği olası yeri çoktan buldu. Eğer bir gün inşaata başlanırsa, İsrail’in ilk nükleer santrali Mısır sınırında, Necef Çölü'ndeki Shivta'da yer alacak.

İki yıl önce dönemin İsrail Ulusal Altyapı Bakanı Sosyal Demokrat Benjamin Ben-Elieser, Shivta’da bir nükleer enerji santrali inşaa edilmesi fikrini kamuoyuna açıklamıştı. Ben-Elieser, bin 200 ila bin 500 megavatlık kapasitedeki bir santral planlamıştı. Santralin, İsrail’in elektrik ihtiyacının yüzde 10’unu karşılaması öngörülüyor, inşaatın 2016 yılına kadar tamamlanması planlanıyordu.

Nükleer enerji seçeneğine açık kapı bırakıldı

Ancak geçen iki yıl içerisinde Shivta’da hiçbir şey olmadı. Ayrıca bakanlar da değişti. Şu anki Ulusal Altyapı Bakanı, sağ milliyetçi Evimiz İsrail Partisi’nden Uzi Landau. Landau’nun bakanlığı döneminde, nükleer enerji santrali planları askıya alınmışa benziyor. Bakanlığın baş ekonomisti Shlomo Wald, yaptığı açıklamada İsrail’in nükleer enerji seçeneğine hâlâ açık bir kapı bıraktığını söyledi. Projenin gerçekleştirileceği yer de belli. Eğer inşaa edilirse, santral Mısır sınırında yükselecek.

Dimona’da neler oluyor?

İsrail’in, nükleer enerji santralini inşaa etmeye karar vermesi durumunda, teknik yardım için ABD’ye başvuracağı tahmin ediliyor. İsrail yönetiminden yapılan açıklamaya göre, İsrail temel atmaya karar verdiği takdirde inşaat Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı'nın kontrolünde yapılacak.

İsrailli bakanlar, nükleer silahlar hakkında çok açık konuşmasalar da tüm dünya İsrail’in bir nükleer güç olduğunu biliyor. Necef Çölü'ndeki Dimona kenti, gayrı resmi olarak İsrail’in nükleer araştırma ve üretim merkezi sayılıyor. İsrailli bakanlara, İsrail’de nükleer silah olup olmadığı yönünde bir soru sorulduğunda, klasik, “İsrail, bölgede nükleer silah kullanan ilk ülke olmayacak“ cevabı geliyor.

Sunday Times’ın haberi yankı uyandırdı

İngiliz Sunday Times gazetesi 5 Ekim 1986'da “İsrail’in nükleer silah sırları“ adlı haberi yayınladığından beri bu tuhaf ve muğlâk cevap tekrar ediliyor. Gazetenin muhbiriyse, Dimona’da çalışan bir atom teknisyeniydi. Teknisyen kendini şöyle tanıtmıştı:

Ben Mordechai Vanunu, Sunday Times’ın İsrail'in nükleer silahlarını konu alan 5 Ekim 1986 tarihli haberinin arkasındaki kişiyim.“

Vanunu, bu açıklamaların ardından 18 yılını İsrail hapishanelerinde geçirdi, uzun yıllar ise tecrit cezası aldı. Bugün de hâlâ özgür sayılmaz. Yabancı gazetecilere demeç vermesi ya da İsrail’i terk etmesi yasak.

Müttefiklerin desteği

Vanunu’nun verdiği bilgiler ışığında, uzmanlar, İsrail’in 300'ün üzerinde nükleer savaş başlığına sahip olduğunu tahmin ediyor. Öte yandan İsrail, nükleer gücünü oluştururken her zaman müttefik ülkelerin yardımını aldı. ABD, 1950’li yıllarda İsrail’e bir araştırma reaktörü teslim etti; daha sonra da Fransa bir araştırma reaktörü ve yeniden işleme merkezi inşa etti. Almanya ise 1999 yılında, İsrail'e Dolphin sınıfı üç denizaltı teslim etmişti. Alman denizaltılarının nükleer silah taşımaya elverişli olduğu tahmin ediliyor. Temmuz ayında, İsrail, bu denizaltılardan birini Mısır'ın onayını alarak Süveyş Kanalı’ndan Kızıl Deniz'e göndermişti. Kudüs yönetimi bu kararla, İran’ın olası bir nükleer saldırısına derhal karşılık verebileceğini göstermek istemişti.

İsrail’in Cruise ve nükleer savaş başlığı taşıyan füzelerin de sahibi olabileceği belirtiliyor. Mordechai Vanunu için kurulan Dayanışma Komitesi’ne göre, İsrail’e ait füzeler, ülkenin kuzeyinde, Kudüs ve Celile'de üslendiriliyor.

Sebastian Engelbrecht / Çeviri: Başak Sezen

Editör: Ahmet Günaltay