1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

İsrail'in Kudüs planları

Vladimir Müler / DW22 Mart 2005

Gazze ve Batı Şeria’daki tüm yerleşimlerini boşaltması gereken İsrail’deki Şaron hükümeti, Gazze’den geri çekilme planını kabul etti, ama Batı Şeria’yı bırakmaya yanaşmıyor. Aksine, Batı Şeria’da yeni yerleşimlerin inşasına karar verildi. Hedef, Kudüs yakınlarındaki Ma’aleh Adumim yerleşimi ile Kudüs’ü birleştirmek. DW’den Vladimir Müller’in yorumu:

https://p.dw.com/p/AZxb

“Ortadoğu cephesinde yeni bir şey yok: Barış için atılan her adımı düzenli olarak iki geri adım izliyor. Şimdi de İsrail hükümetinin yeni inşaat planları, barış sürecini tehdit ediyor. Oysa Filistinli tutukluların bir kısmının serbest bırakılması, terör zanlılarının hedef alınarak öldürülmesinden vazgeçilmesi, radikal gruplar dahil, Filistinliler’in İsrail’le ateşkese razı olması atılan olumlu adımlardı. Ama Batı Şeria’da yeni yerleşimler kararı bir geri adım. Barış için yol haritası Batı Şeria’daki yerleşimlerin genişletilmesini değil, tümünün boşaltılmasını öngörüyor.

Filistinliler’i özellikle sinirlendiren, İsrail’in bu şekilde toprak kazanma politikasını sürdürmesi. Yeni inşaatlarla 30 bin kişinin yaşadığı Ma’aleh Adumim yerleşimi ile Kudüs arasındaki boşluk kapatılacak. Büyük bir kısmı inşa edilen duvarın normalde Kudüs’ün doğusundaki Ma’aleh Adumim yerleşimini dışlaması gerekirdi. Ama duvar planı, bu yerleşim ile birlikte yine Kudüs yakınlarındaki iki büyük yerleşimi de kapsayacak şekilde değiştirildi. Ve bu İsrail’in Kudüs’ün tamamına hakim olma planının bir parçası olarak değerlendiriliyor.

Filistinliler, Kudüs’ü başkentleri olarak görüyor, şu anda İsrail yönetiminde olsa da günün birinde barış süreci tamamlandığında kuracakları devleti Kudüs’ten yönetmeyi planlıyor. Oysa İsrail, duvar ve yeni yerleşimlerle, Filistin bölgelerini parçalayıp, birbirinden ayırıyor. İlerde bir devlet kurulduğunda bu parçalı, belki koridorlarla birbirine bağlanacak yapının ortak bir yönetim oluşturması mümkün olmayacak, böyle bir yapının yaşama şansı düşük olacak.

İsrail Başbakanı ise kendi imajını düzeltme çabasında. Yerleşimci cephesindeki eski yoldaşlarının çoğu onu artık bir hain olarak görüyor. Yaz aylarında Gazze’deki 9 bin yerleşimcinin tahliyesine başlandığında silahlı direniş önerenler bile var. Şaron’un Kudüs’teki yeni planı, bu direnişin zayıflamasını sağlayabilir. İsrail Parlamentosu, önümüzdeki günlerde bütçeyi oylayacak. Kudüs ile ilgili planlar, Gazze yüzünden kızgın milletvekillerini ikna etmeye yardımcı olabilir.

Ariel Şaron, Kudüs planları ile uluslararası kamuoyunun tepkisini göze alıyor. Washington bir süre önce Batı Şeria’da yeni yerleşimlere karşı çıkmıştı. Ama Şaron, Bush’un kendisine verdiği ve vereceği desteğe güveniyor. Bush, bir yıl önce, İsrail’in 1967 savaşı öncesindeki sınırlara çekilmesinin gerçekçi olmadığını söylemişti. Ama Şaron bu kez ileri gitti. Büyük Kudüs projesi Filistinliler’le barış sürecini olumlu değil, olumsuz etkileyecek, belki de yeni bir İntifada’nın gerekçesi olacaktır."