1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

İsrail'de AB'nin araştırmasına tepki

Carsten Kühntopp4 Kasım 2003

AB Komisyonu’nun bütün ortak ülkeleri kapsayan kamuoyu araştırmasına göre, Avrupalılar’ın %59’u, İsrail’in dünyanın en tehlikeli ülkesi olduğu ve dünya barışının en çok İsrail tarafından tehdit edildiği kanaatinde. İsrail’in hemen ardından ise ABD, İran ve Kuzey Kore geliyor. Kamuoyu yoklaması İsrail’de büyük tepki uyandırdı. DW’nin Tel Aviv muhabiri Carsten Kühnttopp’un haberi:

https://p.dw.com/p/AbW9
Konsey dönem başkanı İtalya Başbakanı Silvio Berlusconi kamuoyu yoklamasının açıklanmasından hemen sonra telefonla İsrail Başbakanı Ariel Şaron’u arayarak, sonucu hayret ve teessüfle karşıladığını anlattı. Berlusconi, İsrail’in Avrupalılar tarafından barışın bir numaralı düşmanı ilan edilmesinin Brüksel’in tutumunu yansıtmadığını da önemle vurguladı. AB Komisyonu’nun İsrail temsilcisi Giancarlo Chevallard bir radyo röportajında İsrail halkını yatıştırmaya çalıştı ve anket sorusunun yanıltıcı olmasının sonucu etkilediğini söyledi:

"Kötü hazırlanmış bir anketti. Ankete katılanların önüne 15 ülkelik bir liste kondu ve bunlardan hangisinin dünya barışı açısından en büyük tehlikeyi oluşturduğu soruldu. İsrail, listedeki tek Ortadoğu ülkesiydi. Filistin, Filistinliler ya da Yaser Arafat listede yer almıyordu. Ortadoğu ihtilafının dünya barışını tehdit ettiğini düşünenlere İsrail’e çarpı koymaktan başka alternatif sunulmamıştı. Tabii Avrupalılar olarak biz de şiddetin tırmanmasını endişeyle izliyoruz. Ama durumdan yalnızca İsrail’in sorumlu olduğu iddiasına katılmıyoruz.”

İsrail'de tepki

AB temsilcisinin bütün yatıştırma çabalarına rağmen, kamuoyu yoklaması İsrail’de Avrupa’ya yoğun tepki gösterilmesine yol açtı. Yurtdışındaki Yahudiler’den sorumlu İsrailli Bakan Nathan Şaranski, "Avrupa'nın İsrail’i hedef alan eleştirilerinin ardında Yahudi düşmanlığının yattığını bu anket bir kez daha gözler önüne sermiştir" ifadesini kullandı. Şaranski, "Nasıl tarihte bütün kötülüklerin Şeytan Yahudiler’in marifeti olduğuna inanılmışsa, günümüzün aydınlanmış dünyası da dünyadaki bütün kötülükleri İsrail’den biliyor" dedi.

Savaştan sonra Naziler'i aramak amacıyla kurulan Simon Wiesenthal Merkezi, Yahudi aleyhtarlığının Avrupa’nın iliklerine işlediğini iddia ederek, Ortadoğu barış sürecine Avrupa’nın ortak edilmemesini istedi. Enstitü açıklamasında, kabahatin büyük ölçüde, İsrail’e cephe alan Avrupa medyasında aranması gerektiğini de savundu.

Dışişleri Bakanı Silvan Şalom’un tepkisi ise daha ılımlı oldu ve Şalom anket sonucunu abartmaya gerek olmadığını söyledi. İsrail Dışişleri Bakanı AB tarafından yapılan anketin, ABD karşısında dengeleyici güç yaratma arayışının bir sonucu olduğunu ve sorunun İsrail yanlısı olup olmamak kadar basite indirgenemeyeceğini sözlerine ekledi.

Arafat gerginliğe yol açmıştı

İsrail’in Filistin lideri Yaser Arafat’a uyguladığı taktik, AB ile İsrail arasında gerginliğe yol açmıştı. İsrail, terör saldırılarından sorumlu tuttuğu Arafat’ı tamamen tecrit etmeye çalışıyor ve Rramallah’a temsilci gönderen ülkeleri boykot ediyor. Arafat ile buluşan diplomatlar İsrail hükümet üyeleriyle görüştürülmüyor.

Ama artık AB’nin karşı boykota kalkışması söz konusu. İsrail’in boykot kararına seyirci kalmak istemeyen Avrupa başkentlerinin öfkesi büyüyor. AB’nin Ortadoğu özel temsilcisi Marc Otte, Kudüs yönetiminin aslında barış arayışı için oluşturulan Ortadoğu Dörtlüsü’nü devredışı bırakmaya çalıştığını öne sürdü. Otte, "İsrail, Avrupa, Rusya ve BM diplomatlarını boykot ediyor. Geriye sadece İsrail’in en sıkı müttefiki olan ve arabuluculuk rolünü tek başına yürütmesi istenen ABD kalıyor" ifaddesini kullandı.