1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

İsrail zor günler geçiriyor

Vladimir Müller20 Temmuz 2005

Gazze Şeridi’ndeki sekizbin yerleşimcinin tahliyesini önlemek amacıyla sınıra yürüyen onbinlerce aşırı milliyetçi güvenlik güçlerine soğuk ter döktürdü. Gazze yakınlarında büyük gerginlik yaşanırken kenttedeki hasım Filistin grupları arasında kanlı çatışmalar cereyan etti. Yahudi yerleşimcilerin protestosu sona erdi ama bu şartlar altında İsrail Gazze Şeridi’nin tahliyesini planladığı gibi 17 Ağustos’ta başlatabilir mi? Vladimir Müller’in konuyla ilgili yorumu:

https://p.dw.com/p/AZv7

Aralarında çok sayıda gencin de bulunduğu aşırı dinci ve milliyetçi göstericilerin protestoları şimdiye kadar daha önceki eylemlerden farklı geçmedi. Ancak son derece sıkı güvenlik tedbirlerine başvurulmuş olması İsrail toplumundaki bölünmüşlüğün gerçek boyutlarını gözler önüne seriyor. Çünkü İsrail güvenlik güçleri ilk kez kendi halkıyla çatışma aşamasına geldi. Silah patlamadı ama, yerleşimciler konseyinin şiddete başvurmayacaklarını duyurmalarına rağmen polisle göstericiler arasında arbede yaşandı.

Başbakan Ariel Şaron Gazze Şeridi’ni boşaltma planını uygulamakta kararlı. Bunun için siyasi mücadele verdi, koalisyon ortağını değiştirdi ve birçok seçmeninin gözünden düştü. Emekli generalin halk çoğunluğunu arkasına alarak yaklaştığı bu hedeften son anda vazgeçmesi beklenmemeli. Şaron bu projesiyle İsrail’in varlığını garanti etmiş bir siyasi lider sıfatıyla tarihe geçmek istiyor. Yerleşimcilerin eski kahramanı Gazze Şeridi’ndeki nüfus faktörünü göz ardı edemeyeceğine kanaat getirdi.

Filistin Özerk Yönetim Konseyi Başkanı Mahmud Abbas bu kıyaslamada biraz soluk kalıyor. Radikal islamcı grupları İsrail ile ateşkese ikna etti ama bu en büyük başarısının ömrü beş ay oldu. İsrail’in zayıf bulduğu Abbas militan grupları silahsızlandırmaya yanaşmamakla güçlü bir lider olamayacağını gösterdi. Filistin polisinin İslami Cihad ve Hamas’ı roket saldırılarından alıkoyma gayretleri boşa gitti. Hamas’ı ateşkesi uzatmaya Abbas değil mısır hükümeti ikna edebildi.

Aslında radikal Hamas örgütü İsrail’in Gazze Şeridi’nden çekilme planları karşısındaki tutumunu değiştirdi. Tahliye işlemini zafere tahvil etme amacıyla fırlatılan roketler güç gösterisi yerine geçiyordu. Ama ateşkesin uzatılmasından sonra yeni bir siyasi pozisyon geliştirmeye ve İsrail işgalinden arındırılmış Gazze Şeridi’nin ancak Hamas’ın da katkısıyla yönetilebileceğini göstermeye çalışıyor.

Mahmud Abbas uğradığı prestij ve güven kaybını telafi etmek zorunda. Gazza Şeridi’nin Filistin yönetimine devredilecek olması itibar kazanabilmesi için Abbas açısından iyi bir fırsattır.