İsrail operasyonu sürdürüyor

İsrail ordusu, İsrail Başbakan Ehud Olmert ve Savunma Bakanı Amir Peretz'in talimatları doğrultusunda, Lübnan topraklarındaki harekatını genişletti. İsrail ordusu, Litani Nehri'ne doğru ilerliyor.

İsrail Genelkurmay Başkanı Korgeneral Dan Halutz, genişletilmiş kara harekatı çerçevesinde Lübnan'daki asker sayısını üç katına çıkaracaklarını belirtti. Ordunun Lübnan'daki bütün cephelerde çatıştığını ve ateşkes uygulanıncaya kadar çatışmaya devam edeceğini söyleyen Halutz, kara harekatının yaklaşık bir hafta devam edebileceğini ifade etti. Halutz, uluslararası barış gücü gelinceye kadar İsrail askerlerinin Lübnan'da kalacağını belirtti. İsrail'in Lübnan'daki harekatına 10 bin askerin katıldığı, asker sayısının üçe katlanmasıyla bu sayının 30 bin civarında olacağı kaydediliyor. İsrail Lübnan'ın güneyine hava yoluyla yüzlerce asker sevk etti.

"İsrail çekilmediği sürece savaşacağız"

Hizbullah lideri Hasan Nasrallah ise çatışmaların sona erdirilmesini öngören BM kararına, zamanı konusunda anlaşmaya varıldığı ve İsrail tarafından buna bağlı kalındığında uyacaklarını söyledi. Nasrallah, Lübnan televizyonunda yayınlanan açıklamasında, Hizbullah örgütünün hala Lübnan'da İsrail askerlerine karşı direnme hakkı olduğunu, ancak BM Güvenlik Konseyi kararına göre Lübnan'ın güneyine konuşlanacak Lübnan ve BM askerleriyle işbirliği yapacağını ifade etti. BM'nin ateşkes kararına uyacaklarını, ancak İsrail askerleri Lübnan'ın güneyinde kaldığı sürece savaşacaklarını da söyleyen Nasrallah, uygun olan hükümet kararlarına ilişkin bir engel çıkarmayacaklarını, ancak kabinedeki bakanlarının, BM kararında doğru ve adil olmadığını düşündükleri maddelere ilişkin çekincelerini ileteceklerini kaydetti. Nasrallah, İsrail hava saldırılarını ve sivillere yönelik diğer saldırıları durdurduğu zaman, Hizbullah örgütünün de İsrail'in kuzeyine roket saldırılarını sona erdireceğini ifade etti.

Lübnan Başbakanı Fuad Sinyora da, İsrail ile Hizbullah örgütü arasındaki çatışmayı bitirmeyi öngören BM Güvenlik Konseyi kararının, ülkesinin çıkarına olduğunu söyledi. Hizbullah militanlarını öven Sinyora, "Direniş savaşçılarının sadakati, halkın sadakati ve birliği kadar çok önemliydi," dedi.

19 sivil öldü

Bu arada İsrail savaş uçaklarının, Rişaf köyüne, askerlerle Hizbullah arasında civarda çıkan şiddetli çatışmalardan sonra düzenlediği füze saldırısında 15 sivil öldü. İsrail savaş uçakları ayrıca Lübnan'ın kuzey ve güneyindeki bazı hedefleri vurdu. Lübnan'ın Sesi radyosu ile El Arabiya televizyonu, Beyrut'un 120 kilometre kadar kuzeydoğusundaki dağlık Akkar vilayeti ile güneydeki Sur kentindeki bazı hedeflere hava saldırısı düzenlendiğini duyurdu. Güney Lübnan'daki hava saldırısında ilk belirlemelere göre dört sivil hayatını kaybetti. Lübnanlı tıbbi kaynaklar, saldırının hedefinin Harayib köyündeki bir kamyonet olduğunu, saldırıda dört sivilin öldüğünü belirtti.

Lübnan'ın Suriye sınırının yakınına da füze saldırısı düzenlendi. Güvenlik kaynakları, İsrail jetlerinin, kuzeydeki Trablusşam kentiyle bir aydır süren savaş boyunca açık olan Arida sınır kapısını bağlayan anayolu hedef aldığını söyledi. Lübnanlıların kaçışı ve Suriye'den insani yardımların geçişi için açık kalan tek sınır kapısı olan Arida ile de bağlantı, saldırıdan sonra koptu.
İsrail, Cuma günü de Suriye sınırındaki Abudiye sınır kapısını vurmuş, saldırıda 12 kişi ölmüştü. Abudiye kapısı saldırıdan sonra fiilen kapanmıştı.

Hizbullah karşı taarruzda

Hizbullah gerillaları genişletilmiş kara harekatı doğrultusunda güney Lübnan'ın içlerine doğru ilerleyen İsrail askerlerine saldırdı. Hizbullah, liman kenti Sur'un doğusundaki bir köyde İsrail askerlerini pusuya düşürdü. Saldırıda İsrail askerlerinden ölen ya da yaralanlar olduğu yolunda haberler geldi. Hizbullah'ın İsrail'e füze saldırılarında ise ilk belirlemelere göre, ikisi Amirim ve üçü Şimona kasabasında olmak üzere, beş İsrailli yaralandı. Ayrıca Hizbullah örgütü militanları, Lübnan'ın güneyindeki ağır çatışmada yedi İsrail askerinin öldüğünü, 21 tankın imha edildiğini bildirdi. Hizbullah'ın El Manar televizyonunun duyurduğu haberde, askerlerin nerede öldürüldüğü belirtilmedi, ancak Hizbullah'ın yaptığı ayrı bir açıklamada, tankların el-Hüceyr vadisinde pusuya düşürüldüğü kaydedildi. İsrail ordusuysa haberle ilgili henüz bir açıklama yapmadı.

Gıda ve yakıt yardımı

Lübnan'ın güneyinde, İsrail bombardımanı altındaki Sur kentine kuzeyden ulaşım karadan sağlanamadığı için yardımlar deniz yoluyla getiriliyor. Uluslararası Kızılhaç Komitesi'nin gıda ve yakıt yardımları Sur limanına getirildi. Bölgede görev yapan Kızılhaç temsilcisi Roland Huguenin, yardımların 80-90 bin kişiye iki üç gün yetebilecek miktarda olduğunu söyledi. Ancak yardımların şu an için buradaki Kızılhaç depolarında bekletileceğini belirten Huguenin, şöyle dedi: ''İsrail'den izin alamadığımız sürece, bu yardımları Sur'un güneyine ulaştıramıyoruz. Güneyde ve şehrin çevresinde yardım bekleyen binlerce kişi olduğunu biliyoruz, ancak aralıksız süren saldırılar bu yardımların ulaştırılmasını imkansızlaştırıyor. Gelecek günlerde yürürlüğe girmesi beklenen ateşkesle yardımların ulaşması daha da kolaylaşacak. Eğer böyle bir ortam sağlanırsa Sur'a daha çok yardım ulaştırmayı ve yardımları muhtaçlara dağıtmayı düşünüyoruz.''

İsrail’den özür

Bu arada İsrail ordusu, güney Lübnan'da mülteci konvoyuna düzenlediği saldırıdan dolayı üzüntüsünü bildirdi. Ordu, saldırının yanlış bir kanı nedeniyle düzenlendiği ve ordunun silahsız kişilere verilen her türlü zarardan üzüntü duyduğu belirtildi. Açıklamada, konvoyun, Hizbullah gerillalarının araçlarda silah kaçırdığından şüphelenilmesi üzerine vurulduğu ifade edildi.

İsrail'in, güney Lübnan'dan kaçan kişilerin bulunduğu yüzlerce araçlık konvoya düzenlediği füze saldırısında yedi kişi ölmüş, 36 kişi yaralanmıştı.