İsrail mahkemesinden duvara müdahale

Mahkeme kararında ”duvar güzergahı askeri komutanın güvenliği sağlama sorumluluğu ile yerel ortamda yaşayanların insani ihtiyaçlarını karşılama arasındaki hassas dengeyi koruyamıyor” denildi. Yine mahkeme, ”Duvarın bu hali yaşayanların temel insan haklarını bile çiğniyor” ifadesini kullandı.

Mahkeme ayrıca ”Bu duvar yerel halkın hayatını o kadar zorlaştırdı ki, İsrail devleti daha az güvenlik anlamına gelse bile bir alternatif bulmakla yükümlüdür” diyecek kadar ileri gitti. Mahkemeye başvuran davacıların avukatı Muhammed Dahla kararın cesur ve önemli olduğunun altını çizdi.

Uluslararası Adalet Divanı da BM’nin talebi üzerine, duvarın meşruiyeti konusunda 9 Temmuz‘da karar verecek. Avukat Dahla‘ya göre İsrail mahkemesinin verdiği bu karar Lahey’in vereceği karardan daha bile önemli. Dahla, "Bu karar daha önemli çünkü bu karar uygulanacak. Mahkeme bizim ilk günden beri söylediğimizi tekrarlıyor. Duvarın bu şekilde inşa edilmesinin yasadışı olduğunu, alternatiflerin bulunduğunu söylüyor” dedi.

Savunma Bakanlığı’nın yanıtı

Mahkeme kararını takip eden saatlerde karara yanıt Savunma Bakanlığı‘ndan geldi. İsrail Savunma Bakanlığı, Kudüs’ün kuzeybatısında yer alan duvarın 30 kilometrelik bölümünde değişiklik yapacaklarını duyurdu. Ancak Savunma Bakanlığı‘nın kararı güvenlik yetkililerinin bu karara sıcak baktığı anlamına gelmiyor. Bir üst düzey askeri yetkili, kararın onarılmaz tahribat vereceğini söyleyerek mahkemenin tutumunu kınadığını söyledi.

Yüksek Mahkeme, güzergahta alternatif yaratma kararı almasaydı 45 bin Filistinli‘nin hayatı zorlaşacak, 10 köy tarlalarından, okullarından ve işyerlerinden duvar ile ayrılmış olacaktı. Sadece duvarın bu bölümü 600 hektarlık alana yayıldığı gibi buna ek olarak 12 bin hektarlık Filistin toprağı İsrail tarafından ilhak edilecekti.

Şimdi, İsrail güvenlik birimlerinin hazırlayacağı yeni güzergah Bakanlar Kurulu‘nun onayına sunulacak. İsrail Başbakanı Ariel Şaron’un da bu çerçevede bakanları ve ordu temsilcileri ile gün boyu temaslarda bulunacak.

Türkiye – İsrail ilişkileri

İsrail gündeminin ağırlıklı bölümünü duvar ile ilgili karar oluştururken Türkiye ile İsrail arasındaki İsrail havayolu şirketi EL AL’ın İstanbul seferlerini iptali sorunu sıcaklığını koruyor. Türk sivil havacılık yetkilileri tarafından EL AL uçaklarındaki MOSSAD ajanlarının check-in işleminden sonra silahlarını Atatürk havalimanı emniyet yetkililerine teslim etmesinin istenmesini takiben EL AL İstanbul seferlerini durdurmuştu.

Tam bir hafta önce başlayan krizin çözümü için EL AL şirketi yetkilileri İstanbul’a giderken İsrail havayolu şirketi seferlerin iptalinin Cumartesi gecesine kadar uzatıldığını duyurdu. 1994’den bu yana güvenlik görevlilerinin silahlarını teslim etmesinin istenmediğini hatırlatan İsrailli yetkililer, bu değişikliğin altında İsrail’in Türk işçiler de dahil olmak üzere yabancı işçileri ülkeden sınırdışı etme kararının olduğunu belirtiyor.