1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

“İsrail devleti bir bir...“

Bettina Marx10 Kasım 2003

Gazeteciler neyi yazabilir, neyi yazmaları gerekir, neyi yazmaları zorunludur? Buna hükümetlerin değil, sadece gazeteci ve yayıncının kendisinin karar verebileceği, basın özgürlüğünün temel unsurlarından biridir. Ancak İsrail hükümeti böyle düşünmüyor...

https://p.dw.com/p/Aap8
Yabancı gazetecilerin gizli servis tarafından soruşturulması planlanıyor
Yabancı gazetecilerin gizli servis tarafından soruşturulması planlanıyorFotoğraf: AP

Mordehay Kremnitzer nefes nefese uygun deyimi bulmaya çalışıyor. "İsrail devleti bir, bir..." İsrail Basın Konseyi Başkanı ve Kudüs Üniversitesi Hukuk Profesörü çaresizlik içinde sözlerine ara veriyor. Ve nihayet tamamlıyor: "...diktatörlük oluyor!" Çünkü İsrail gelecekte hükümet nezdinde akredite olan her gazeteciyi gizli servis Shin Bet aracılığıyla soruşturacak. Ancak bu soruşturmadan geçer not alanlar, önemli bilgi kaynaklarına ulaşılmasını sağlayan basın kimliğine kavuşacak.

Kremnitzer, "Bu talep kesinlikle kabul edilemez. Zaten gazetecilerin neden hükümet tarafından verilen bir basın kimliğine sahip olması gerektiğini de sormamız gerekir. Sadece bu bile gazetecilik ahlakıyla çelişir" diye tepkisini dile getiriyor.

Hükümetin Basın Dairesi’nin şefi Danny Seaman de, Mordehay Kremnitzer’e hak veriyor ve gazetecilerin neden akredite olması gerektiğini soruyor. Gazetecilerin bu kimlik olmadan da işlerini yapabilceğini belirten Seaman, "Bana göre, çok fazla kişide hükümetin basın kimliği var. Oysa bu kimlik, gazeteci olarak çalışmanın önkoşulu değil ki!" diyor.

Gazetecileri İsrail yönetimi seçecek

Ama bu, yabancı gazeteciler için geçerli değil. Onlar bu kimliğe sadece İsrail’de serbestçe hareket edebilmek ve Filistin bölgelerine girebilmek için gerek duymuyor. Bu resmi izin olmadan çalışma ve oturma izni de alamıyorlar. Yani yeni getirilen kurallara göre, gelecekte İsrail, kimin arzu edilip, kimin edilmediğine, kimin İsrail’den haber geçebileceğine, kimin geçemeyeceğine karar verebilecek.

Hükümetteki Likud Partisi milletvekili ve İsrail Meclisi Knesset’in Dış İşleri Komisyonu Başkanı Yuval Steinitz bunu son derece olağan kabul ediyor ve "Yabancı medyayla bir sorun var. Bu sorunu, Irak’ta Amerikalılar ve Falkland Adaları’nda İngilizler gibi savaşan başka demokrasiler de yaşadı ve kendilerinde yabancı gazetecileri eleyerek, düşman tavırlı olanlara izin vermeme hakkını buldular. İsrail devleti de savaştadır ve yabancı gazeteciler arasında sistematik olarak İsrail’e karşı kışkırtanlar var. İsrail’in bu yabancı gazetecileri ayıklama hakkı vardır" diyor.

Kudüs’teki Yahudi Üniversitesi’nde Siyasi Bilimler Profesörü olan Yaron Ezrachi hayal kırıklığı içinde, gazetecilerin hükümet sözcüsü olmadıklarını söylüyor ve onların kamuoyunun hizmetinde bulunduğunu anlatıyor. Bunun, yıllardan beri İsrail hükümeti tarafından karalanan ve haber geçmeleri engellenen yabancı gazeteciler için de geçerli olduğunu da sözlerine ekliyor. Ezrachi bunun totaliter devletlerin yöntemi olduğunu ve bu nedenle İsrail toplumunun hep birlikte hükümetin bu planlarına karşı çıkması gerektiğini savunuyor.