İslamabad ve NATO arasında gerginlik

Afganistan’da konuşlanmış NATO birliklerinin Taliban ve El Kaide ile mücadele kapsamında, Pakistan topraklarında operasyon düzenlemesi ve bu saldırılarda 3 Pakistan askerinin hayatını kaybetmesi taraflar arasında gerginliğe yol açtı.

NATO birliklerinin görev alanının Afganistan olduğuna dikkat çeken İslamabad yönetimi, uluslararası kuralların ihlal edildiğini söylüyor. Bu nedenle operasyonları kınadıklarını kaydeden Pakistan İçişleri Bakanı Rahman Malik, “Bu sadece bir kınamayla sınırlı kalmayacak. Askerlerimize ya da sınır birliklerimize karşı saldırılara hiçbir surette izin vermeyeceğimiz için bu açıkca devam edecek" dedi.

Pakistan daha sonra Afganistan'daki NATO birliklerine ikmal sağlayan araçların geçişini yasakladı. Pakistanlı Bakan Malik, ABD ve NATO birlikleriyle müttefik mi yoksa düşman mı olduklarının açığa kavuşması gerektiğini kaydetti. NATO yetkilileri de Afganistan’daki birlikleri zora sokan bu durumu düzeltmeye çalışıyor.

Brüksel’de Pakistan Dışişleri Bakanı Şeyh Mahmud Kureyşi ile bir araya gelen NATO Genel Sekreteri Anders Fogh Rasmussen, ikmal sağlayan araçların Pakistan sınırının yakında açılmasını umut ettiklerini kaydetti.

En büyük sorun Taliban

Ancak NATO helikopterlerinin saldırısı, ABD ile Pakistan arasındaki sorunun sadece bir kısmı oluşturuyor. En önemli etkenlerden biri, uzun süredir, NATO içinde ve özellikle Amerikan tarafında, Taliban’ın Pakistan’dan saldıracağı fikrinin yaygınlaşması.

Afganistan’daki Taliban’ın, Pakistan’daki bölgelere çekilerek, NATO birliklerine saldıracağı tahminleri yürütülüyor. Ayrıca Taliban’ın konuşlandığı yerlerin, sadece Pakistan’ın sınır bölgeleri olmadığı tahmin ediliyor. Örneğin Washington, Afgan Talibanların lider karargâhının Pakistan’ın Kuetta kentinde bulunduğu konusunda neredeyse emin.

İki ülke arasındaki diğer bir tartışma konusu da Pakistan’ın Veziristan bölgesindeki Hakkani grubu ve onların faaliyetleri. Pakistan’ın, Taliban yanlısı olarak bilinen Hakkani grubuna karşı koymaması, adı konmamış bir gerginlik yaratıyor. Ve yine istihbarat servislerinin bildirdiğine göre, Pakistan’daki bazı bölgelerde, çoğunluğu batıdan gelen El Kaide militanlarının Avrupa ve ABD'ye yönelik saldırı planları iki ülke arasındaki gerginliğin sebepleri arasında yer alıyor.

ABD Pakistan'da konuşlanmaya başlıyor

Bu sebeplerden ötürü ABD, Pakistan'daki radikal gruplarla mücadeleyi kendi kontrolünde sıkılaştırmak istiyor. Geçtiğimiz ay, CIA'nin insansız uçakları Pakistan’daki farklı bölgeleri sayısız kere hedef aldı. New York Times, kısa süre önce, Amerikalı kara birliklerinin küçük operasyonlar için Pakistan'da hazır tutulacağını bildirdi.

Pakistanlı tanınmış güvenlik uzmanı Talat Mesud, gelişmeleri endişe verici bulduğunu ifade etti. Mesud, “Hükümetimiz ve ordumuz, Amerikalılarla gerçekten de bir anlaşma yapılıp yapılmadığı, Amerikan ordusunun ülkemize zorla mı ya da tamamen yetkileri olmadan mı girdiği konusunda halkı bilgilendirmeli" diyerek, Amerika'nın ve NATO'nun savaşı Pakistan'a yönlendirdiklerinin aşikar olduğunu vurguladı.

Pakistan sınır geçişini kapattı

Pakistan hükümetinin elinde, ABD’ye karşı kullanabileceği önemli bir kozu bulunuyor. Nitekim bu kozu da hemen devreye soktu: Geçtiğimiz perşembe günü önemli bir sınır geçişi olan Hayber Pass-Torkham’ı NATO’nun ikmal birliklerine kapattı. Oysa NATO birliklerinin teçhizatlarının dörtte üçünün Afganistan’a ulaştırılması, Pakistan’ın liman ve sokaklarından geçiş hakkına bağlı. NATO konvoyları, bu nedenle sürekli Pakistan’da saldırıya maruz kalıyor.

Pakistan, ABD ve NATO birliklerine karşı dursa da diğer yandan ABD yardımlarına muhtaç bir üke konumunda. Bu nedenle köprüleri tamamen atması mümkün görünmüyor. Pakistan ABD Büyükelçisi Hüseyin Hakkani, sınırın en geç bir hafta içinde yeniden NATO birliklerine açılmasını sağlayacağını ifade etti. Amerka’nın Pakistan büyükelçisi William Milam da gerginliğin tırmanacağını pek ihtimal vermiyor. Milam aynı zamanda, Pakistan hükümetinin anti-Amerikan akımına karşı durması gerektiğini kaydetti.

© Deutsche Welle Türkçe

Thomas Bärthlein / DW, Çeviri: Gezal Acer

Editör: Murat Çelikkafa